ACVE HURMASI İLE TEDAVİ
Acve, Medine’de yetişen en kaliteli ve en yumuşak hurmadır. Seyhani çeşidinden daha büyük bir hurma çeşididir. Rengi siyaha çalar. Bu, Resulullah(s.a.v.)’ın Medine’ye kendi eliyle diktiği hurma çeşididir.[1]
Acve hurması da, Resulullah(s.a.v.)’ın hadislerinde geçen tedavi yöntem
leri arasında yer alır. Hz. Aişe’nin(r.a.) rivayet ettiği bir hadiste Resulullah(s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Medine’nin Necd cihetinde yer alan Aliye acvesinde şifa vardır. O, sabahın ilk vaktinde yenirse panzehirdir.”[2] Sa’d b.Ebi Vakkas’ın rivayet ettiği bir hadiste de Resulullah(s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: “Kim her sabah acve hurmasından yedi tane yerse o gün geceye kadar ona ne zehir ne de sihir zarar verir.”[3]
İbn-i Hacer, Medine’nin Necid yönüne düşen Aliye mevkiinde yetişen hurmaların şifabahş olduğunu te’yid eden başka rivayetler de kaydeder. Acvenin bazı rivayetlerde “şifa” bazı rivayetlerde tiryak(panzehir) olduğu ifade edilmiştir.[4]
Bazı zehirlenmelerde, acve hurmasının yararlı olması mümkündür. Bu durumda hadis, hususi anlam taşıyan genel hadislerdendir. Hurmanın zehirlere karşı yararlı oluşu bu bölgenin ve bu toprağın özelliğinden de ileri gelebilir. Ancak burada mutlaka açıklanması gereken bir husus vardır, o da; hastanın tedaviden yarar görmesinin şartı, tedavinin fayda sağlayacağını önceden kabul etmesi ve buna inanmasıdır. Bu sayede bünye, ilacı kabul eder ve hastalığı bertaraf etmekte ilaçtan yardım görür.[5]
Acve hurmasının zehire ve sihire karşı şifa oluşu bilimsel olarak da ispat edilmiştir. Mısır Cumhuriyeti Milli Araştırmalar Merkezi Başkanı, yedi ilaçta patent sahibi olan Prof. Dr. Abdulbasıt Muhammed Seyyid, yedi tane acve hurmasındaki tıbbi mucizeyi şöyle ifade etmektedir: “Yapılan bilimsel araştırmalarda, bir ay süreyle günde yedi acve hurması yiyen kimse zehirli maddelere karşı direnç kazanır. Bu konuda başta İngiltere’nin “Telepati” cemiyeti olmak üzere, 120 muhtelif araştırmacı tarafından birçok araştırma yapılmıştır. Bütün deneylerde, acve hurmasının, matbaa ve akü fabrikaları gibi zehirli kimyasal madde işlemlerinin yapıldığı fabrikalarda, zehirlenmelere maruz kalan hastaları tedavi ettiği, zehir maddesini yok ettiği tespit edilmiştir. Ayrıca; acve hurması, sindirildiğinde, bütün vücuda mavi renkte, görünmez bir dalga yayar. Ancak cihazlarla tespit edilebilen bu mavi renk dalgası ve halesi 12 saat vücutta kalır. Sihrin etkilemediği tek renk mavidir. Bütün renkleri yutan sihir gücü mavi rengi yutamaz ve böylece sihir bozulur.”[6]
Resulullah(s.a.v.)’ın hurmaların sayısını yedi ile sınırlamasını da derin bir tefekkürle iyice düşünmek gerekir. Bu, Hz. Peygamber(s.a.v.)’in yaşantısıyla somutlaşan ilahi bir hikmettir. Hurma, besin öğeleri ve çeşitli madensel tuzlar bakımından besin değeri yüksek ve enerji veren bir meyvedir. Bu yüzden, ihtiyaç duyulan bedensel ve zihinsel enerjiyi karşılamak için az miktarda hurma yemek yeterlidir. Dolayısıyla eğer insan herhangi bir vakitte hurma yemede aşırıya giderse, Allah’ın ve Resulü’nün beslenme konusundaki tavsiyelerine aykırı davranmış olur.[7]
KAYNAKLAR:
Müslim, Eşribe, 27.
Buhari, Tıb, 52.
[4] Askalani, a.g.e., XI, 405.
[5] Cevziyye, Zadu’l-Mead, IV, 1717-1718.
[6] Altun, a.g.e., s. 48-49.
[7] Rawi, a.g.e., s. 231.
Ebu Davud, Tıb, 12.
ACVE HURMASI İLE TEDAVİ
Acve, Medine’de yetişen en kaliteli ve en yumuşak hurmadır. Seyhani çeşidinden daha büyük bir hurma çeşididir. Rengi siyaha çalar. Bu, Resulullah(s.a.v.)’ın Medine’ye kendi eliyle diktiği hurma çeşididir.[1]
Acve hurması da, Resulullah(s.a.v.)’ın hadislerinde geçen tedavi yöntem
leri arasında yer alır. Hz. Aişe’nin(r.a.) rivayet ettiği bir hadiste Resulullah(s.a.v.) şöyle buyurmaktadır: “Medine’nin Necd cihetinde yer alan Aliye acvesinde şifa vardır. O, sabahın ilk vaktinde yenirse panzehirdir.”[2] Sa’d b.Ebi Vakkas’ın rivayet ettiği bir hadiste de Resulullah(s.a.v.) şöyle buyurmuşlardır: “Kim her sabah acve hurmasından yedi tane yerse o gün geceye kadar ona ne zehir ne de sihir zarar verir.”[3]
İbn-i Hacer, Medine’nin Necid yönüne düşen Aliye mevkiinde yetişen hurmaların şifabahş olduğunu te’yid eden başka rivayetler de kaydeder. Acvenin bazı rivayetlerde “şifa” bazı rivayetlerde tiryak(panzehir) olduğu ifade edilmiştir.[4]
Bazı zehirlenmelerde, acve hurmasının yararlı olması mümkündür. Bu durumda hadis, hususi anlam taşıyan genel hadislerdendir. Hurmanın zehirlere karşı yararlı oluşu bu bölgenin ve bu toprağın özelliğinden de ileri gelebilir. Ancak burada mutlaka açıklanması gereken bir husus vardır, o da; hastanın tedaviden yarar görmesinin şartı, tedavinin fayda sağlayacağını önceden kabul etmesi ve buna inanmasıdır. Bu sayede bünye, ilacı kabul eder ve hastalığı bertaraf etmekte ilaçtan yardım görür.[5]
Acve hurmasının zehire ve sihire karşı şifa oluşu bilimsel olarak da ispat edilmiştir. Mısır Cumhuriyeti Milli Araştırmalar Merkezi Başkanı, yedi ilaçta patent sahibi olan Prof. Dr. Abdulbasıt Muhammed Seyyid, yedi tane acve hurmasındaki tıbbi mucizeyi şöyle ifade etmektedir: “Yapılan bilimsel araştırmalarda, bir ay süreyle günde yedi acve hurması yiyen kimse zehirli maddelere karşı direnç kazanır. Bu konuda başta İngiltere’nin “Telepati” cemiyeti olmak üzere, 120 muhtelif araştırmacı tarafından birçok araştırma yapılmıştır. Bütün deneylerde, acve hurmasının, matbaa ve akü fabrikaları gibi zehirli kimyasal madde işlemlerinin yapıldığı fabrikalarda, zehirlenmelere maruz kalan hastaları tedavi ettiği, zehir maddesini yok ettiği tespit edilmiştir. Ayrıca; acve hurması, sindirildiğinde, bütün vücuda mavi renkte, görünmez bir dalga yayar. Ancak cihazlarla tespit edilebilen bu mavi renk dalgası ve halesi 12 saat vücutta kalır. Sihrin etkilemediği tek renk mavidir. Bütün renkleri yutan sihir gücü mavi rengi yutamaz ve böylece sihir bozulur.”[6]
Resulullah(s.a.v.)’ın hurmaların sayısını yedi ile sınırlamasını da derin bir tefekkürle iyice düşünmek gerekir. Bu, Hz. Peygamber(s.a.v.)’in yaşantısıyla somutlaşan ilahi bir hikmettir. Hurma, besin öğeleri ve çeşitli madensel tuzlar bakımından besin değeri yüksek ve enerji veren bir meyvedir. Bu yüzden, ihtiyaç duyulan bedensel ve zihinsel enerjiyi karşılamak için az miktarda hurma yemek yeterlidir. Dolayısıyla eğer insan herhangi bir vakitte hurma yemede aşırıya giderse, Allah’ın ve Resulü’nün beslenme konusundaki tavsiyelerine aykırı davranmış olur.[7]
KAYNAKLAR:
Müslim, Eşribe, 27.
Buhari, Tıb, 52.
[4] Askalani, a.g.e., XI, 405.
[5] Cevziyye, Zadu’l-Mead, IV, 1717-1718.
[6] Altun, a.g.e., s. 48-49.
[7] Rawi, a.g.e., s. 231.
Ebu Davud, Tıb, 12.