OTANT�K TA�

Opal

V MAKALELER
OPAL
Fiyatı      :      TL
[dpsc_display_product]
Ürünün Özellikleri
  • BİLGİ
  • OPAL

Opal

 

Kelime olarak opal latince “opalus”, yunancada “opallious” tan türediği bilinmektedir. Yunan literatüründe “opallious” renklerin değişiminin görülmesi anlamına gelmektedir. Sanskritçede “upala” olan opal değerli taş anlamına gelmektedir.

OPAL

Opal, kuvarsın kristalin olmayan bir türüdür. Bileşim bakımından SİO2 bileşiminde bir kıymetli taş olup %3-9 kadar su içerebilir. Opaller sıcak su kaynaklarının yakınında düşük ısıda meydana gelen yataklar ve damarlarda bulunabilirler. (Shaffer

Opallerin çoğu uzun zaman içinde çökel kayaçlar içinde oluşmaktadır. Bununla beraber, Meksika ve Çekoslovakyada opal, volkanik kayaçlardaki gaz boşluklarında da oluşur. Opale genellikle kaboşon kesim (yuvarlak kesim) uygulanır, fakat çökel kayaçlardaki damarlar genellikle incedir ve bunların dilimleri oniks veya cam üzerine yapıştırılarak ikili kompozitler oluşturulur. Bu çeşit kompozitlerinde üstü şeffaf kuvars ile kaplanarak üçlü kompozitler elde edilir.

Dünya üzerinde çok farklı lokasyonlarda opal madenciliği yapılmaktadır. Bu ülkeler Almanya, Fransa, İspanya, Yeni Zelanda, Avustralya, İngiltere, Mexico. Tüm burada çıkarılan opallerin hepsi birbirinden farklıdır. Her bir ülke birbirinden farklı tiplerde opal üretimini gerçekleştirirler.

Opal oluşumunun modellemesinde; silisin çözülmesi, taşınması ve çökelmesi olayları devreye girmektedir. Opalleri meydana getiren silis, esas olarak çevre ve yan kayaçlardaki silikat minerallerinin ayrışmasından açığa çıkar.
Bölgede bulunan opaller özellikle volkanik kayaların boşluklarında bulunduğu için, silisin bu kayaları oluşturan silikat minerallerinin ayrışmasından açığa çıkabileceği düşünülmektedir.
Dünyadaki tüm opaller 100-200 derece gibi bir sıcaklık aralığında oluşmaktadır. (Landmesser, 1984, 1992, 1995) 100 derecenin altındaki değerlerde amorf yapılı opal, 200 derecenin üzerinde ise opallerin merkezi boşluğunda bulunan kuvars kristalleşmektedir. Kriptokristalin silis çökelimi için gerekli silisik asit konsantrasyonunun 200 derecenin üzerinde kaybolduğu ve bunun yerine hızlı bir şekilde kristalin kuvars oluştuğu belirtilmektedir. (Landmesser, 1992) Ayrıca opal oluşumu için sıcaklıkla orantılı olarak yüzey koşullarına yakın bir basınç değeri düşünülmektedir. Opal oluşumunda genelde 9 un altındaki pH değerleri geçerlidir. Çünkü pH m 9 ve daha yüksek değerlerinde bu kez silisik asit duraylıdır. Buna göre Dereyalak Dendritik opalinin aşırı doygun silis çözeltisinde, 7-9 arasındaki pH değerlerinde oluştukları söylenebilir.
Resim 4.3.1 : Doğal Dendritik Opal örneği

Dendritik opal oluşumları bünyesinde bir miktar su içeren bir mineraldir. SEM fotoğrafları ile opallerin bu özelliklerine bağlı olarak su tutabilme özelliğine sahip gözeneklerin uzun, ince kılcal borucuklar halinde mikroyapıda yerleşim gösterdikleri belirlenmiştir. Bu borucuklar birbirine paralel konumda sıralanmışlardır. Aralarında j el halde opal yüzeyi bulunmaktadır.

Resim 4.3.2 : Doğal Dendritik Opal örneğinde dendrit görüntüsü

Opal oluşumlarında ona dendritik olma özelliği veren, makro halde ağaç, yosun, çalımsı benzeri şekillerde gözlenen yapılar dendritler olarak tanımlanmaktadır. SEM çalışmaları ile bu lekelerin Mn elementi, pirolusit olduğu belirlenmiştir. SEM fotoğraflarında dendritik yapılar siyah lekeler halinde gözlenmektedir.

Opal

V MAKALELER
OPAL
Fiyatı      :      TL
Ürünün Özellikleri
  • BİLGİ
  • OPAL
[dpsc_display_product]
Ürün Açıklaması Video Tanıtım Yorumlar

Opal

 

Kelime olarak opal latince “opalus”, yunancada “opallious” tan türediği bilinmektedir. Yunan literatüründe “opallious” renklerin değişiminin görülmesi anlamına gelmektedir. Sanskritçede “upala” olan opal değerli taş anlamına gelmektedir.

OPAL

Opal, kuvarsın kristalin olmayan bir türüdür. Bileşim bakımından SİO2 bileşiminde bir kıymetli taş olup %3-9 kadar su içerebilir. Opaller sıcak su kaynaklarının yakınında düşük ısıda meydana gelen yataklar ve damarlarda bulunabilirler. (Shaffer

Opallerin çoğu uzun zaman içinde çökel kayaçlar içinde oluşmaktadır. Bununla beraber, Meksika ve Çekoslovakyada opal, volkanik kayaçlardaki gaz boşluklarında da oluşur. Opale genellikle kaboşon kesim (yuvarlak kesim) uygulanır, fakat çökel kayaçlardaki damarlar genellikle incedir ve bunların dilimleri oniks veya cam üzerine yapıştırılarak ikili kompozitler oluşturulur. Bu çeşit kompozitlerinde üstü şeffaf kuvars ile kaplanarak üçlü kompozitler elde edilir.

Dünya üzerinde çok farklı lokasyonlarda opal madenciliği yapılmaktadır. Bu ülkeler Almanya, Fransa, İspanya, Yeni Zelanda, Avustralya, İngiltere, Mexico. Tüm burada çıkarılan opallerin hepsi birbirinden farklıdır. Her bir ülke birbirinden farklı tiplerde opal üretimini gerçekleştirirler.

Opal oluşumunun modellemesinde; silisin çözülmesi, taşınması ve çökelmesi olayları devreye girmektedir. Opalleri meydana getiren silis, esas olarak çevre ve yan kayaçlardaki silikat minerallerinin ayrışmasından açığa çıkar.
Bölgede bulunan opaller özellikle volkanik kayaların boşluklarında bulunduğu için, silisin bu kayaları oluşturan silikat minerallerinin ayrışmasından açığa çıkabileceği düşünülmektedir.
Dünyadaki tüm opaller 100-200 derece gibi bir sıcaklık aralığında oluşmaktadır. (Landmesser, 1984, 1992, 1995) 100 derecenin altındaki değerlerde amorf yapılı opal, 200 derecenin üzerinde ise opallerin merkezi boşluğunda bulunan kuvars kristalleşmektedir. Kriptokristalin silis çökelimi için gerekli silisik asit konsantrasyonunun 200 derecenin üzerinde kaybolduğu ve bunun yerine hızlı bir şekilde kristalin kuvars oluştuğu belirtilmektedir. (Landmesser, 1992) Ayrıca opal oluşumu için sıcaklıkla orantılı olarak yüzey koşullarına yakın bir basınç değeri düşünülmektedir. Opal oluşumunda genelde 9 un altındaki pH değerleri geçerlidir. Çünkü pH m 9 ve daha yüksek değerlerinde bu kez silisik asit duraylıdır. Buna göre Dereyalak Dendritik opalinin aşırı doygun silis çözeltisinde, 7-9 arasındaki pH değerlerinde oluştukları söylenebilir.
Resim 4.3.1 : Doğal Dendritik Opal örneği

Dendritik opal oluşumları bünyesinde bir miktar su içeren bir mineraldir. SEM fotoğrafları ile opallerin bu özelliklerine bağlı olarak su tutabilme özelliğine sahip gözeneklerin uzun, ince kılcal borucuklar halinde mikroyapıda yerleşim gösterdikleri belirlenmiştir. Bu borucuklar birbirine paralel konumda sıralanmışlardır. Aralarında j el halde opal yüzeyi bulunmaktadır.

Resim 4.3.2 : Doğal Dendritik Opal örneğinde dendrit görüntüsü

Opal oluşumlarında ona dendritik olma özelliği veren, makro halde ağaç, yosun, çalımsı benzeri şekillerde gözlenen yapılar dendritler olarak tanımlanmaktadır. SEM çalışmaları ile bu lekelerin Mn elementi, pirolusit olduğu belirlenmiştir. SEM fotoğraflarında dendritik yapılar siyah lekeler halinde gözlenmektedir.