Kederi ve sıkıntıyı giderir.Gözün nurunu artırır. Sinirleri sağlamlaştırır ve sıhhati korur. La’lin faydaları yakutun faydalarına yakındır. Nitekim değerleri ve renkleri birbirine yakındır198:
Şerbet-i la’lin ilâc-ı hastadır dedim dedi
Mübtelâ-yı derd-i aşka eylemez dermân tabîb (Remzî/Güven, 2005: 30) Ol tabîb-i cân dedi etmez bu la’lim şerbeti
Derdine dermân yürü yanımdan ey bî-çâre git (Remzî/Güven, 2005: 39) La’l-i lebiyle olmadı hergiz nemek-feşân
Zahm-ı derûnum olmaya ta merhem âşinâ (Neşâtî/Kaplan, 1996: 93) Devâ-yı derd-i dil kim hokka-i la’lindedür yârün
Şifâ ümmid idüp bî-çâre ‘aşık düşmesün derde (Neşâtî/Kaplan, 1996: 145)
Sâbit’in aşağıdaki beyiti la’lin müferrih macunlara katılmasına işaret eder. La’l ile mercanın bir arada kullanılmaları, bu iki taşın benzerî hastalıklara şifa olmalarındandır:
‘Aceb mi pençe-i mercâna da teşbih iderlerse
Çekildükçe müferrih hâme-i la’l ile ahyânâ (Sâbit/Karacan, 1991: 274) Virdi hat-ı la’lün dile bir tîb-i müferrih
Bahtî, sevgilinin dudağının, cana şifa veren macunlardan olduğunu söyler: Hokka-i yâkûtdur yinse müferrih vaktidür
İdelüm la’lün bugün rûha gıdâ nevrûzdur (I. Ahmed/Kayaalp, 1999: 217)
Râmî, şekil itibariyle kaseye benzeyen la’l renkli lalenin, müferrih macunlardan yapmasını istiyor:
Hokka-i la’lîn-i lâle bezl-i ma’cûn eylesün
Eylesün rûha gıdâ bâd-ı sabâ nev-rûzdur (Râmî/Hamami, 2001: 391)
Kederi ve sıkıntıyı giderir.Gözün nurunu artırır. Sinirleri sağlamlaştırır ve sıhhati korur. La’lin faydaları yakutun faydalarına yakındır. Nitekim değerleri ve renkleri birbirine yakındır198:
Şerbet-i la’lin ilâc-ı hastadır dedim dedi
Mübtelâ-yı derd-i aşka eylemez dermân tabîb (Remzî/Güven, 2005: 30) Ol tabîb-i cân dedi etmez bu la’lim şerbeti
Derdine dermân yürü yanımdan ey bî-çâre git (Remzî/Güven, 2005: 39) La’l-i lebiyle olmadı hergiz nemek-feşân
Zahm-ı derûnum olmaya ta merhem âşinâ (Neşâtî/Kaplan, 1996: 93) Devâ-yı derd-i dil kim hokka-i la’lindedür yârün
Şifâ ümmid idüp bî-çâre ‘aşık düşmesün derde (Neşâtî/Kaplan, 1996: 145)
Sâbit’in aşağıdaki beyiti la’lin müferrih macunlara katılmasına işaret eder. La’l ile mercanın bir arada kullanılmaları, bu iki taşın benzerî hastalıklara şifa olmalarındandır:
‘Aceb mi pençe-i mercâna da teşbih iderlerse
Çekildükçe müferrih hâme-i la’l ile ahyânâ (Sâbit/Karacan, 1991: 274) Virdi hat-ı la’lün dile bir tîb-i müferrih
Bahtî, sevgilinin dudağının, cana şifa veren macunlardan olduğunu söyler: Hokka-i yâkûtdur yinse müferrih vaktidür
İdelüm la’lün bugün rûha gıdâ nevrûzdur (I. Ahmed/Kayaalp, 1999: 217)
Râmî, şekil itibariyle kaseye benzeyen la’l renkli lalenin, müferrih macunlardan yapmasını istiyor:
Hokka-i la’lîn-i lâle bezl-i ma’cûn eylesün
Eylesün rûha gıdâ bâd-ı sabâ nev-rûzdur (Râmî/Hamami, 2001: 391)