OTANT�K TA�

Romantik Hediye

V MAKALELER
HEDİYE
Fiyatı      :      TL
[dpsc_display_product]
Ürünün Özellikleri
  • MAKALE
  • ROMANTİK HEDİYE

Romantik Hediye

Romantik Hediye Orta Asya ve Orta Doğu devletlerinde geleneklerin şekillendirdiği yönetim, anlayış ve uygulamalar, Osmanlı Devleti’nde de görülmekteydi. Makamların sahibi ve ihsan edici konumunda olan padişahlar geleneklerin belirlediği ölçüler içinde bir tür biat vesilesi olarak görülen Romantik Hediye leri kabul etmek durumunda idi. Bu anlamda Romantik Hediye leşme, ilk dönemlerden itibaren bir tür tâbî-metbû ilişkisinin somut olarak ortaya konduğu bir uygulama idi. Padişahların etrafındaki beylere ve umerâya Romantik Hediyeler dağıtarak onları ödüllendirmesi ve büyüklüğünün bir nişânesi olarak daha çok padişahı ilgilendiren pîşkeş uygulaması, Osmanlı Devleti’nde kuruluş döneminden beri mevcut olup bu dönemde özellikle padişah bir şehre geldiğinde ya da padişahın huzuruna çıkma gibi durumlarda Romantik Hediye takdim etme usûlü yaygındı.115 Ayrıca düğünlerde padişaha Romantik Hediye sunulması geleneğine Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinden itibaren rastlanmaktadır.

Osmanlılarda devlet adamları arasında Romantik Hediyeleşmenin kökeninin Osman Gaziye kadar uzandığı, devri anlatan kaynaklardan anlaşılmaktadır. Onun hem çeşitli vesilelerle beylere, dervişlere, komutanlara ve Bizans tekfurlarına Romantik Hediyeler verdiği hem de onlardan Romantik Hediye kabul ettiği bilinmektedir.116 Mesela Osman Gazinin gördüğü rüyayı Şeyh Edebalı’nın yorumlaması esnasında orada hazır bulunan Turgud adlı derviş Osman Beye, “Ya Osman sana padişahlık verildi, şükrane olarak bize ne verirsin?” diye sorduğunda Osman Bey, “Sana bir şehir vereyim.’ deyince derviş, “Şu köyceyize de razıyım, bana bir mektup ver.’ şeklinde karşılıkta bulunmuş;
Osman Gazi de ona, “Sen yazı yazmayı bilmem. Bir su kabı ile bir kılıcım var. Onları nişan olsun diye sana vereyim. Benim evladım onları senin elinde görüp ibka etsinler.’ demişti. Bu olaya binaen daha sonraki padişahların, o köyü görüp ziyaret ettikçe dervişin evladına nimetler verip ihsanda bulundukları da rivayet edilmektedir.117
Âşık Paşazâde, Osman Gazinin, 1288’de Karacahisar’ı almasının ardından kardeşinin oğlu Aktemur’u pek çok Romantik Hediyeyle Anadolu Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat’a gönderdiğini; Sultanın buna çok sevindiğini ve Romantik Hediye getiren Aktemür’e ihsanlarda bulunarak Osman Gaziye sancak ve sancakla ilgili eşyalar, iyi atlar ve gaza için silahlar gönderdiğini nakletmektedir.118 Devletin kuruluş aşamasında beyler ve komutanlar ise, Osman Beye “sağrak’ adlı içeceği sunarak ona itaat ettiklerini göstermişlerdi.119
Mehmed Neşri, Kitâb-ı Cihan-Nümâ – Neşrî Tarihi, I, Yayınlayan: Faik Reşit Unat-M. Altay Köymen, Ankara, 1995, s. 46; Âşık Paşazâde, Tevârîh-i Âl-i Osman (Osmanoğullarının Tarihi), (hzl. Kemal Yavuz – M. A. Yekta Saraç), İstanbul 2010, s. 49-50; Başka bir kronikte bu olay şöyle anlatılır: “Bize şükrane ne virürsin? Osman Beg aydur: Sana bir şehir vireyin. Ayıtdı: Şol köyceğiz bize yiter, diyü nişan içün bir maşraba ve bir kılıç virdi.” Rûhî Çelebi, “Ruhî Tarîhi”, s. 380.
118 Âşık Paşazâde, Tevârîh-i Âl-i Osman, s. 53.
119 “…Pes Osman Beg katına geldiler, meşveret kıldılar, ayıtdılar ki: Kayı Han hod mecmu’ı Oğuz
boylarımın Oğuz’dan sonra ağası ve hanı idi ve Oğuz töresi mucebince hanlık padişahlık, Kayı soy var
iken özge boya degmez. Şimdiden sonra hod Selçuk Sultanlarından bize çare ve meded yokdur.
Memleketün çoğı ellerinden çıkub Tatar üzerlerine gereği gibi müstevlî oldı. Çün merhum Sultan
Ala’eddin’den dahı size safâ-nazar olmışdur. Siz han olun ve biz kullar bu tarafda hizmetünüzde
gazaya meşgul olalum didiler. Osman Beg dahı kabul itdi. Pes mecmu’ı örü turub Oğuz resmince üç
kere yükinüb baş kodılar, develü obalardan kamaran getürüb Osman Beg’e sağrak sundular. Çün içdi
çavuşlar sıhhat ve afiyet ve padişahlık mübarek olsun diyü dua ve sena kıldılar.” Rûhî Çelebi, “Rûhî
Tarihi”, s. 378.
120 Mehmed Neşri, Neşrî Tarihi, I, s. 101; Âşık Paşazâde, Tevârîh-i Âl-i Osman, s. 100-101.
Kroniklerde sonraki dönemlerde geleneksel olarak Romantik Hediyeleşme usûllerinin devam ettiği görülür. Padişaha “Romantik Hediye” ve “pîşkeş” adıyla sunumuyla ilgili pek çok kayda rastlanmaktadır. I. Murat’ın oğlu şehzâde Bayezid ile Germiyanoğlu’nun kızının düğününde etrafın beyleri ve yabancı hükümdarlar iyi atlar, katarla develer, gulâmlar, cariyeler, altın ve gümüş tepsiler içinde filoriler gibi çok çeşitli saçılar ve Romantik Hediyeler göndermişlerdi (1381-1382).120 Gerçekleştirilen siyasî ve iktisadî evliliklerde gelin, çeyiz olarak babasının memleketlerini de beraberinde getirdiğinden gelin çeyizi önemli idi.121 II. Mehmet’in oğulları Şehzâde Bayezid ve Mustafa Çelebi122 ile II. Bayezid’in üç şehzâdesinin sünnet düğünlerinde de etrafa haber gönderilmiş ve ülkenin dört bir yanından düğüne gelen beyler çeşit çeşit Romantik Hediyelerini sunmuşlardı.123 II. Murat’ın Düzme Mustafa olayını hallettikten sonra Bursa’ya gelmesiyle şehir halkı toplanarak onu karşılamış; ayan ve eşraf padişaha pîşkeş olarak elbiseler sunmuşlardı.124
Abdurrahman Vefik SAYIN, Tarih-i Mali – Kuruluşundan Kanûnî Döneminin Sonuna Kadar Osmanlı Maliye Tarihi (1299-1566), Ankara 2000, s. 29.
122 Rûhî Çelebi, “Rûhî Tarihi”, s. 452; Âşık Paşazade, Tevârîh-i Âl-i Osman, s. 421-422.
123 “Gelüp arz itdi begler peş-keşini, Yazup ma’lûm ederler her birini”. Hadîdî, Tevarih-i Al-i Osman
(1299-1523), (hzl. Necdet Öztürk), İstanbul 1991, s. 330.
124 “İşidüp Bursa halkı cem’ olurlar şehir ayanı bir yere gelürler. Mebaliğ cem’ iderler def’i vafir
kılurlar peşkeş esbabını hâzır.” Hadîdî, Tevarih-i Al-i Osman, s. 164-165.
125 Ganimetlerden alınan hums-ı şer’î’nin Orhan Gazi döneminde ilk örnekleri görülmektedir. Hicri
733’te (1332/1333) İznik eyaleti Süleyman Paşaya tevcih olunduğunda, verilen berat ile
ganimetlerden yani savaşlarda ele geçirilen mallardan hazine için hums-ı şer’î alınacak ve bunun
taksim ve tevzii valinin emriyle icra edilecekti. “..ve vaki olan ganaim ve enfal ve gayrı esbab ve
emval ki bitevfikullahi Hak Teala müyesser ola. Hums-ı şer’isin ihrâc edip taksim ve tevzi’in mezbûr
oğlumun ma’rifetiyle edeler…” Abdurrahman Vefik SAYIN, Tarih-i Mali, s. 21.
Cengiz KÖSEOĞLU, Topkapı Sarayı İmparatorluk Hazinesi (Hazine-i Hümayûn), tsz., s. 7-37; Cevdet TÜRKAY, “Osmanlı İmparatorluğu Devlet Teşkilâtından Örnekler”, Belgelerle Türk Tarihi, 60, Eylül 1972, s. 22-23; Mesela Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinin ardından Mekke Şerifine gönderilen fetihnâmeye cevaben, Mekke Şerifi de Fatih Sultan Mehmet’e zafer tebriki için mektup ve Romantik Hediyeler göndermişti. Feridun Bey, Mecmua-yı Münşeatü’s-Selâtîn, I, 1265 (1848), s. 239-243.
127 Abdurrahman Vefik SAYIN, Tarih-i Mali, s. 62-63.
128 “Çün bu feth-i mübîn müyesser oldı, sâyir kılâ u bıkâ dahı kilîdleri karşu getürüp il ü münkad
oldılar. Kal’aları berkidüp ve mecmu’ ilin ve vilayetin zabt idüp, cizye-i şer’i ve rüsum-ı örfi va’z
ittüğünden sonra, emval-i ganayim ve sebaya-yı kerayim ile destbusa yetiştiler.” Tursun Bey, Tarih-i
Ebü ‘l-Feth, (hzl. Mertol Tulum), İstanbul 1977, s. 170.
129 “Kemal Reis dahi Firengistan tuhfelerinden dürlü dürlü armağanlarla ol Fireng begi oğlını Yusuf-ı
sani ile padişaha pîşkeş çekdi. Padişah dahı gelüp Kemal Reis’e hürmet, izzet idüp agırladı.”(1495).
Oruç Beğ Tarihi (Osmanlı Tarihi-1288-1502), (hzl. Necdet Öztürk), Ankara 2008, s. 169.
Kuruluş döneminden itibaren padişahı görme ve düğünler gibi vesilelerin yanı sıra fetihlerle devletin sınırlarının genişlediği ve dolayısıyla gelirlerin arttığı, hazinenin ganimetler125 ve yabancı hükümdarların gönderdiği zafer tebriki Romantik Hediye leriyle dolduğu126 genişleme döneminde ise Romantik Hediye lerin, kazanılan parlak zaferlerden elde edilen fütühât ganimetlerinden sunulması şeklinde tezahür ettiği görülmektedir.127 Mesela 1475’te Kefe’nin fethinden sonra komutanlar ganimetlerle II. Mehmet’in huzuruna çıkmışlardı.128 Kemal Reis, deniz savaşlarında elde ettiği ganimetlerden II. Bayezid’e çeşit çeşit Romantik Hediyeler sunmuştu (1495/1496)129. Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin
Paşa, bir sefer dönüşünde Kanunî Sultan Süleyman’a, omuzlarında birer to p çuha taşıyan iki bin tutsak, yine omuzlarında birer kese akçe ile iki yüz köle ve ellerindeki gümüş tepsiler içindeki atlas keselerle ve biner altın taşıyan yüz köle ve yine ellerindeki altın tepsiler içinde inci ve mercan tespihler ve gerdanlıklar, altın kadehler ve başka eşyalar taşıyan iki yüz cariye
130
sunmuştu.130
Ganimetler Romantik Hediyelerin dağıtımında da önemli idi. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden hemen sonra verilen ziyafetin sonunda ortaya yığılan ganimetlerin bölüşülmesine ve Romantik Hediyelerin dağıtımına geçilmişti. Ordu defterdarlarının tuttukları defter gereğince bütün askerlere bahşişler, Romantik Hediyeler ve haneler ihsan edilmişti. Padişahın gaza malından hissesine düşen hums-ı şer’î yirmi bin kese duka altın, üç bin sekiz yüz saray (konak), iki bedesten, yedi bin dükkândan oluşmaktaydı. Gazilere altmış üç bin hane, ulemâya üç bin saray (konak), yeniçeriler umerâsından yetmiş kişiye yüz altmış iki saray ve yedi kubbe vezirine de yedi saray verilmiş, bundan başka firar eden halkın malları defterlere kaydedilerek muhafaza edilmişti.131
Mustafa Nuri Paşa, Netâyicü ‘l-Vukuât – Kurumları ve Örgütleriyle Osmanlı Tarihi, I-II, (hzl. Neşet Çağatay), Ankara 1992, s. 123.
131 Abdurrahman Vefik SAYIN, Tarih-i Mali, s. 62-63.
132 “Padişah-ı muzafferün hüsn-i âdâtından, belki fezayil-i zatından idi ki, metalibden bir matlub kedd
ü ta’ab ile hâsıl olsa, sahayif-i hâl-i asker-i zafer me’aline envâ-i avarif-i avatıf sebt ittükten gayrı, bir
yıl dahı dinlendirür idi.” Tursun Bey, Tarih-i Ebü ‘l-Feth, s. 175-176.
133 Tursun Bey tarihinde şöyle anlatılır: “Bi’l-cümle inâm hazinelerinün kapıları açıldı ve havas u
avam üzre sim ü zer saçıldı. Ve beğlerine mülk kûyler ve mezra’alar temlik buyurdu. Ahval-i ümera
vü nevakir ve reâya vü asakir hüsn-i refahiyet ile müntazım oldı. Bazarlar revayiş buldı, ucuzlıklar ve
ten-dürüstlükler oldı.” Tursun Bey, Tarih-i Ebü’l-Feth, s. 195; II. Bayezit zamanında İstanbul’da
sadaka verilecek fakir kalmadığı bilinmektedir. Hatta hazinenin boşalmasına, malî sıkıntıların ortaya
çıkmasına sebep olarak da bu kereminin bolluğu olduğu söylenir. 1503-1504’te (H. 909) yalnız sadaka
ve atiye olarak sarf ettiği paranın toplamı 8.600.000 akçe tutmuştur. Diğer seneler de bundan geri
II. Mehmet, Karaboğdan üzerine düzenlediği sefer esnasında bir duacının söylediği birkaç beyitin kendisine sunulması neticesinde bu kişiye mevsimine uygun samur kürklü, süslü hil’at ve ikibin akçe vermişti. Tursun Bey, bunun padişahın faziletlerinden ve güzel âdetlerinden olduğunu belirtmektedir.132 II. Bayezid, tahta çıktıktan sonra hazinelerinin kapılarını açarak herkese lutûf ve ihsanlarda bulunmuştu.133
Padişahların verdiği Romantik Hediyeler geleneksel olarak daha çok etrafındaki kişileri taltif ve himaye etmek, görevlerinde etkin kılmak, dayanışma ruhunu geliştirmek, ilişkileri kuvvetlendirmek gibi amaçlara hizmet ediyor; padişah gibi bir büyüğe ise Romantik Hediyeler dostluk, barış, itaat, sadakat ve şükranın ifadesi olarak takdim ediliyordu. I. Murat Niş Kalesi’ni fethettiğinde buranın beyi pîşkeşler ve filoriler ile üç yıllık haracını göndererek sulh etmişti. 134 Erdel Voyvodası Zapolya, Kanunî Sultan Süleyman’a pîşkeşler sunarak itaatini göstermişti (1526).135 Tursun Bey Tarihi’nde pîşkeşin bir teşekkür olarak sunulması şöyle anlatılmıştır: 1463’te Karaman Beyi İbrahim Beyin ölümünden sonra yerine Akkoyunlu Beyi Uzun Hasan’ın yardımı ile büyük oğlu İshak Beyin geçmesine karşılık, ikinci oğlu Pir Ahmet, Osmanlı Devleti’ne müracaat ederek Karaman tahtına çıkması hususunda kendisine yardım edilmesi talebinde bulunmuş ve padişah onu Antalya Sancağı Beyi Hamza Bey ile Karaman vilayetine göndermişti. İshak Bey ise bu durum karşısında Uzun Hasan’a sığınmış, böylece Pir Ahmet, Karaman’a bey olmuş ve kendisine yapılan bu yardımların şükrü için bazı vilayetlerini padişaha pîşkeş olarak sunmuştu.136
olmadığı gibi, hil’atlerle çeşitli Romantik Hediyeler için sarfolunan para buna dâhil değildir. Abdurrahman Vefik SAYIN, Tarih-i Mali, s. 104.
134 Rûhî Çelebi, “Rûhî Tarihi”, s. 387; Benzer şekilde hükümdara pîşkeş sunularak barış ve itaat
gösterilmesi şu ifadelerde de görülür. “Pes andan Laz kal’anun alındığın işidüb be-gayet münfa’il oldı.
Pes begleri cem’ idüp barışmak tedbirin idüp niçe pîşkeşler ve fuloriler ve üç yıllık harac gönderüb
padişah-ı İslâm ile musalaha itdi.” Rûhî Çelebi, “Rûhî Tarihi”, s. 387.
135 “Erdel banı gelüp itâ’at eyledi, pîşkeşler çeküp padişahın elin öpdi. Padişah dahı hoş görüp Budun
tahtını ana ısmarladı.” Anonim Tevarih-i Al-i Osman, F. Giesse Neşri, (hzl. Nihat Azamat), İstanbul
1992, s. 142; Bu dönemde Macaristan’da biri Osmanlı himayesinde Yanoş Zapolya ve diğeri
Avusturya İmparatoru himayesinde Ferdinand olmak üzere iki kral ortaya çıkmıştı. İsmail Hakkı
UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi, II, Ankara 2006, s. 328.
136 İfade şöyledir: “Pir Ahmed dahı bu inayetün şükri için ba’zı vilayetini cenab-ı padişah işiğine
pîşkeş çekdi. Hamza Bey hedâya-yı zafer-ataya gelüp şeref-i atebe-busa mülhak oldu.” Tursun Bey,
Tarih-i Ebü’l-Feth, s. 129.
Bu dönemde Osmanlı padişahları bir yandan içeride askeri ve umerâyı bahşiş ve Romantik Hediyelerle lütuflandırıp, valileri de iltifatnâmelerle takdir ederek merkeze bağlarken, dışarıda ise devletin diğer devletlerle olan ilişkilerini Romantik Hediyeler ve evlilikler yoluyla kuvvetlendirmeye çalışıyordu. Örneğin, II. Murat, Çelebi Mustafa (Düzme Mustafa) ile olan mücadelede yararlık gösteren komutanlara ve beylere pek büyük Romantik Hediyeler vermişti.137 II. Bayezid döneminde Mısır ve Hindistan hükümdarlarından ağır Romantik Hediyelerle elçiler gelmişti

Romantik Hediye

V MAKALELER
HEDİYE
Fiyatı      :      TL
Ürünün Özellikleri
  • MAKALE
  • ROMANTİK HEDİYE
[dpsc_display_product]
Ürün Açıklaması Video Tanıtım Yorumlar

Romantik Hediye

Romantik Hediye Orta Asya ve Orta Doğu devletlerinde geleneklerin şekillendirdiği yönetim, anlayış ve uygulamalar, Osmanlı Devleti’nde de görülmekteydi. Makamların sahibi ve ihsan edici konumunda olan padişahlar geleneklerin belirlediği ölçüler içinde bir tür biat vesilesi olarak görülen Romantik Hediye leri kabul etmek durumunda idi. Bu anlamda Romantik Hediye leşme, ilk dönemlerden itibaren bir tür tâbî-metbû ilişkisinin somut olarak ortaya konduğu bir uygulama idi. Padişahların etrafındaki beylere ve umerâya Romantik Hediyeler dağıtarak onları ödüllendirmesi ve büyüklüğünün bir nişânesi olarak daha çok padişahı ilgilendiren pîşkeş uygulaması, Osmanlı Devleti’nde kuruluş döneminden beri mevcut olup bu dönemde özellikle padişah bir şehre geldiğinde ya da padişahın huzuruna çıkma gibi durumlarda Romantik Hediye takdim etme usûlü yaygındı.115 Ayrıca düğünlerde padişaha Romantik Hediye sunulması geleneğine Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinden itibaren rastlanmaktadır.

Osmanlılarda devlet adamları arasında Romantik Hediyeleşmenin kökeninin Osman Gaziye kadar uzandığı, devri anlatan kaynaklardan anlaşılmaktadır. Onun hem çeşitli vesilelerle beylere, dervişlere, komutanlara ve Bizans tekfurlarına Romantik Hediyeler verdiği hem de onlardan Romantik Hediye kabul ettiği bilinmektedir.116 Mesela Osman Gazinin gördüğü rüyayı Şeyh Edebalı’nın yorumlaması esnasında orada hazır bulunan Turgud adlı derviş Osman Beye, “Ya Osman sana padişahlık verildi, şükrane olarak bize ne verirsin?” diye sorduğunda Osman Bey, “Sana bir şehir vereyim.’ deyince derviş, “Şu köyceyize de razıyım, bana bir mektup ver.’ şeklinde karşılıkta bulunmuş;
Osman Gazi de ona, “Sen yazı yazmayı bilmem. Bir su kabı ile bir kılıcım var. Onları nişan olsun diye sana vereyim. Benim evladım onları senin elinde görüp ibka etsinler.’ demişti. Bu olaya binaen daha sonraki padişahların, o köyü görüp ziyaret ettikçe dervişin evladına nimetler verip ihsanda bulundukları da rivayet edilmektedir.117
Âşık Paşazâde, Osman Gazinin, 1288’de Karacahisar’ı almasının ardından kardeşinin oğlu Aktemur’u pek çok Romantik Hediyeyle Anadolu Selçuklu Sultanı Alâeddin Keykubat’a gönderdiğini; Sultanın buna çok sevindiğini ve Romantik Hediye getiren Aktemür’e ihsanlarda bulunarak Osman Gaziye sancak ve sancakla ilgili eşyalar, iyi atlar ve gaza için silahlar gönderdiğini nakletmektedir.118 Devletin kuruluş aşamasında beyler ve komutanlar ise, Osman Beye “sağrak’ adlı içeceği sunarak ona itaat ettiklerini göstermişlerdi.119
Mehmed Neşri, Kitâb-ı Cihan-Nümâ – Neşrî Tarihi, I, Yayınlayan: Faik Reşit Unat-M. Altay Köymen, Ankara, 1995, s. 46; Âşık Paşazâde, Tevârîh-i Âl-i Osman (Osmanoğullarının Tarihi), (hzl. Kemal Yavuz – M. A. Yekta Saraç), İstanbul 2010, s. 49-50; Başka bir kronikte bu olay şöyle anlatılır: “Bize şükrane ne virürsin? Osman Beg aydur: Sana bir şehir vireyin. Ayıtdı: Şol köyceğiz bize yiter, diyü nişan içün bir maşraba ve bir kılıç virdi.” Rûhî Çelebi, “Ruhî Tarîhi”, s. 380.
118 Âşık Paşazâde, Tevârîh-i Âl-i Osman, s. 53.
119 “…Pes Osman Beg katına geldiler, meşveret kıldılar, ayıtdılar ki: Kayı Han hod mecmu’ı Oğuz
boylarımın Oğuz’dan sonra ağası ve hanı idi ve Oğuz töresi mucebince hanlık padişahlık, Kayı soy var
iken özge boya degmez. Şimdiden sonra hod Selçuk Sultanlarından bize çare ve meded yokdur.
Memleketün çoğı ellerinden çıkub Tatar üzerlerine gereği gibi müstevlî oldı. Çün merhum Sultan
Ala’eddin’den dahı size safâ-nazar olmışdur. Siz han olun ve biz kullar bu tarafda hizmetünüzde
gazaya meşgul olalum didiler. Osman Beg dahı kabul itdi. Pes mecmu’ı örü turub Oğuz resmince üç
kere yükinüb baş kodılar, develü obalardan kamaran getürüb Osman Beg’e sağrak sundular. Çün içdi
çavuşlar sıhhat ve afiyet ve padişahlık mübarek olsun diyü dua ve sena kıldılar.” Rûhî Çelebi, “Rûhî
Tarihi”, s. 378.
120 Mehmed Neşri, Neşrî Tarihi, I, s. 101; Âşık Paşazâde, Tevârîh-i Âl-i Osman, s. 100-101.
Kroniklerde sonraki dönemlerde geleneksel olarak Romantik Hediyeleşme usûllerinin devam ettiği görülür. Padişaha “Romantik Hediye” ve “pîşkeş” adıyla sunumuyla ilgili pek çok kayda rastlanmaktadır. I. Murat’ın oğlu şehzâde Bayezid ile Germiyanoğlu’nun kızının düğününde etrafın beyleri ve yabancı hükümdarlar iyi atlar, katarla develer, gulâmlar, cariyeler, altın ve gümüş tepsiler içinde filoriler gibi çok çeşitli saçılar ve Romantik Hediyeler göndermişlerdi (1381-1382).120 Gerçekleştirilen siyasî ve iktisadî evliliklerde gelin, çeyiz olarak babasının memleketlerini de beraberinde getirdiğinden gelin çeyizi önemli idi.121 II. Mehmet’in oğulları Şehzâde Bayezid ve Mustafa Çelebi122 ile II. Bayezid’in üç şehzâdesinin sünnet düğünlerinde de etrafa haber gönderilmiş ve ülkenin dört bir yanından düğüne gelen beyler çeşit çeşit Romantik Hediyelerini sunmuşlardı.123 II. Murat’ın Düzme Mustafa olayını hallettikten sonra Bursa’ya gelmesiyle şehir halkı toplanarak onu karşılamış; ayan ve eşraf padişaha pîşkeş olarak elbiseler sunmuşlardı.124
Abdurrahman Vefik SAYIN, Tarih-i Mali – Kuruluşundan Kanûnî Döneminin Sonuna Kadar Osmanlı Maliye Tarihi (1299-1566), Ankara 2000, s. 29.
122 Rûhî Çelebi, “Rûhî Tarihi”, s. 452; Âşık Paşazade, Tevârîh-i Âl-i Osman, s. 421-422.
123 “Gelüp arz itdi begler peş-keşini, Yazup ma’lûm ederler her birini”. Hadîdî, Tevarih-i Al-i Osman
(1299-1523), (hzl. Necdet Öztürk), İstanbul 1991, s. 330.
124 “İşidüp Bursa halkı cem’ olurlar şehir ayanı bir yere gelürler. Mebaliğ cem’ iderler def’i vafir
kılurlar peşkeş esbabını hâzır.” Hadîdî, Tevarih-i Al-i Osman, s. 164-165.
125 Ganimetlerden alınan hums-ı şer’î’nin Orhan Gazi döneminde ilk örnekleri görülmektedir. Hicri
733’te (1332/1333) İznik eyaleti Süleyman Paşaya tevcih olunduğunda, verilen berat ile
ganimetlerden yani savaşlarda ele geçirilen mallardan hazine için hums-ı şer’î alınacak ve bunun
taksim ve tevzii valinin emriyle icra edilecekti. “..ve vaki olan ganaim ve enfal ve gayrı esbab ve
emval ki bitevfikullahi Hak Teala müyesser ola. Hums-ı şer’isin ihrâc edip taksim ve tevzi’in mezbûr
oğlumun ma’rifetiyle edeler…” Abdurrahman Vefik SAYIN, Tarih-i Mali, s. 21.
Cengiz KÖSEOĞLU, Topkapı Sarayı İmparatorluk Hazinesi (Hazine-i Hümayûn), tsz., s. 7-37; Cevdet TÜRKAY, “Osmanlı İmparatorluğu Devlet Teşkilâtından Örnekler”, Belgelerle Türk Tarihi, 60, Eylül 1972, s. 22-23; Mesela Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinin ardından Mekke Şerifine gönderilen fetihnâmeye cevaben, Mekke Şerifi de Fatih Sultan Mehmet’e zafer tebriki için mektup ve Romantik Hediyeler göndermişti. Feridun Bey, Mecmua-yı Münşeatü’s-Selâtîn, I, 1265 (1848), s. 239-243.
127 Abdurrahman Vefik SAYIN, Tarih-i Mali, s. 62-63.
128 “Çün bu feth-i mübîn müyesser oldı, sâyir kılâ u bıkâ dahı kilîdleri karşu getürüp il ü münkad
oldılar. Kal’aları berkidüp ve mecmu’ ilin ve vilayetin zabt idüp, cizye-i şer’i ve rüsum-ı örfi va’z
ittüğünden sonra, emval-i ganayim ve sebaya-yı kerayim ile destbusa yetiştiler.” Tursun Bey, Tarih-i
Ebü ‘l-Feth, (hzl. Mertol Tulum), İstanbul 1977, s. 170.
129 “Kemal Reis dahi Firengistan tuhfelerinden dürlü dürlü armağanlarla ol Fireng begi oğlını Yusuf-ı
sani ile padişaha pîşkeş çekdi. Padişah dahı gelüp Kemal Reis’e hürmet, izzet idüp agırladı.”(1495).
Oruç Beğ Tarihi (Osmanlı Tarihi-1288-1502), (hzl. Necdet Öztürk), Ankara 2008, s. 169.
Kuruluş döneminden itibaren padişahı görme ve düğünler gibi vesilelerin yanı sıra fetihlerle devletin sınırlarının genişlediği ve dolayısıyla gelirlerin arttığı, hazinenin ganimetler125 ve yabancı hükümdarların gönderdiği zafer tebriki Romantik Hediye leriyle dolduğu126 genişleme döneminde ise Romantik Hediye lerin, kazanılan parlak zaferlerden elde edilen fütühât ganimetlerinden sunulması şeklinde tezahür ettiği görülmektedir.127 Mesela 1475’te Kefe’nin fethinden sonra komutanlar ganimetlerle II. Mehmet’in huzuruna çıkmışlardı.128 Kemal Reis, deniz savaşlarında elde ettiği ganimetlerden II. Bayezid’e çeşit çeşit Romantik Hediyeler sunmuştu (1495/1496)129. Kaptan-ı Derya Barbaros Hayreddin
Paşa, bir sefer dönüşünde Kanunî Sultan Süleyman’a, omuzlarında birer to p çuha taşıyan iki bin tutsak, yine omuzlarında birer kese akçe ile iki yüz köle ve ellerindeki gümüş tepsiler içindeki atlas keselerle ve biner altın taşıyan yüz köle ve yine ellerindeki altın tepsiler içinde inci ve mercan tespihler ve gerdanlıklar, altın kadehler ve başka eşyalar taşıyan iki yüz cariye
130
sunmuştu.130
Ganimetler Romantik Hediyelerin dağıtımında da önemli idi. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden hemen sonra verilen ziyafetin sonunda ortaya yığılan ganimetlerin bölüşülmesine ve Romantik Hediyelerin dağıtımına geçilmişti. Ordu defterdarlarının tuttukları defter gereğince bütün askerlere bahşişler, Romantik Hediyeler ve haneler ihsan edilmişti. Padişahın gaza malından hissesine düşen hums-ı şer’î yirmi bin kese duka altın, üç bin sekiz yüz saray (konak), iki bedesten, yedi bin dükkândan oluşmaktaydı. Gazilere altmış üç bin hane, ulemâya üç bin saray (konak), yeniçeriler umerâsından yetmiş kişiye yüz altmış iki saray ve yedi kubbe vezirine de yedi saray verilmiş, bundan başka firar eden halkın malları defterlere kaydedilerek muhafaza edilmişti.131
Mustafa Nuri Paşa, Netâyicü ‘l-Vukuât – Kurumları ve Örgütleriyle Osmanlı Tarihi, I-II, (hzl. Neşet Çağatay), Ankara 1992, s. 123.
131 Abdurrahman Vefik SAYIN, Tarih-i Mali, s. 62-63.
132 “Padişah-ı muzafferün hüsn-i âdâtından, belki fezayil-i zatından idi ki, metalibden bir matlub kedd
ü ta’ab ile hâsıl olsa, sahayif-i hâl-i asker-i zafer me’aline envâ-i avarif-i avatıf sebt ittükten gayrı, bir
yıl dahı dinlendirür idi.” Tursun Bey, Tarih-i Ebü ‘l-Feth, s. 175-176.
133 Tursun Bey tarihinde şöyle anlatılır: “Bi’l-cümle inâm hazinelerinün kapıları açıldı ve havas u
avam üzre sim ü zer saçıldı. Ve beğlerine mülk kûyler ve mezra’alar temlik buyurdu. Ahval-i ümera
vü nevakir ve reâya vü asakir hüsn-i refahiyet ile müntazım oldı. Bazarlar revayiş buldı, ucuzlıklar ve
ten-dürüstlükler oldı.” Tursun Bey, Tarih-i Ebü’l-Feth, s. 195; II. Bayezit zamanında İstanbul’da
sadaka verilecek fakir kalmadığı bilinmektedir. Hatta hazinenin boşalmasına, malî sıkıntıların ortaya
çıkmasına sebep olarak da bu kereminin bolluğu olduğu söylenir. 1503-1504’te (H. 909) yalnız sadaka
ve atiye olarak sarf ettiği paranın toplamı 8.600.000 akçe tutmuştur. Diğer seneler de bundan geri
II. Mehmet, Karaboğdan üzerine düzenlediği sefer esnasında bir duacının söylediği birkaç beyitin kendisine sunulması neticesinde bu kişiye mevsimine uygun samur kürklü, süslü hil’at ve ikibin akçe vermişti. Tursun Bey, bunun padişahın faziletlerinden ve güzel âdetlerinden olduğunu belirtmektedir.132 II. Bayezid, tahta çıktıktan sonra hazinelerinin kapılarını açarak herkese lutûf ve ihsanlarda bulunmuştu.133
Padişahların verdiği Romantik Hediyeler geleneksel olarak daha çok etrafındaki kişileri taltif ve himaye etmek, görevlerinde etkin kılmak, dayanışma ruhunu geliştirmek, ilişkileri kuvvetlendirmek gibi amaçlara hizmet ediyor; padişah gibi bir büyüğe ise Romantik Hediyeler dostluk, barış, itaat, sadakat ve şükranın ifadesi olarak takdim ediliyordu. I. Murat Niş Kalesi’ni fethettiğinde buranın beyi pîşkeşler ve filoriler ile üç yıllık haracını göndererek sulh etmişti. 134 Erdel Voyvodası Zapolya, Kanunî Sultan Süleyman’a pîşkeşler sunarak itaatini göstermişti (1526).135 Tursun Bey Tarihi’nde pîşkeşin bir teşekkür olarak sunulması şöyle anlatılmıştır: 1463’te Karaman Beyi İbrahim Beyin ölümünden sonra yerine Akkoyunlu Beyi Uzun Hasan’ın yardımı ile büyük oğlu İshak Beyin geçmesine karşılık, ikinci oğlu Pir Ahmet, Osmanlı Devleti’ne müracaat ederek Karaman tahtına çıkması hususunda kendisine yardım edilmesi talebinde bulunmuş ve padişah onu Antalya Sancağı Beyi Hamza Bey ile Karaman vilayetine göndermişti. İshak Bey ise bu durum karşısında Uzun Hasan’a sığınmış, böylece Pir Ahmet, Karaman’a bey olmuş ve kendisine yapılan bu yardımların şükrü için bazı vilayetlerini padişaha pîşkeş olarak sunmuştu.136
olmadığı gibi, hil’atlerle çeşitli Romantik Hediyeler için sarfolunan para buna dâhil değildir. Abdurrahman Vefik SAYIN, Tarih-i Mali, s. 104.
134 Rûhî Çelebi, “Rûhî Tarihi”, s. 387; Benzer şekilde hükümdara pîşkeş sunularak barış ve itaat
gösterilmesi şu ifadelerde de görülür. “Pes andan Laz kal’anun alındığın işidüb be-gayet münfa’il oldı.
Pes begleri cem’ idüp barışmak tedbirin idüp niçe pîşkeşler ve fuloriler ve üç yıllık harac gönderüb
padişah-ı İslâm ile musalaha itdi.” Rûhî Çelebi, “Rûhî Tarihi”, s. 387.
135 “Erdel banı gelüp itâ’at eyledi, pîşkeşler çeküp padişahın elin öpdi. Padişah dahı hoş görüp Budun
tahtını ana ısmarladı.” Anonim Tevarih-i Al-i Osman, F. Giesse Neşri, (hzl. Nihat Azamat), İstanbul
1992, s. 142; Bu dönemde Macaristan’da biri Osmanlı himayesinde Yanoş Zapolya ve diğeri
Avusturya İmparatoru himayesinde Ferdinand olmak üzere iki kral ortaya çıkmıştı. İsmail Hakkı
UZUNÇARŞILI, Osmanlı Tarihi, II, Ankara 2006, s. 328.
136 İfade şöyledir: “Pir Ahmed dahı bu inayetün şükri için ba’zı vilayetini cenab-ı padişah işiğine
pîşkeş çekdi. Hamza Bey hedâya-yı zafer-ataya gelüp şeref-i atebe-busa mülhak oldu.” Tursun Bey,
Tarih-i Ebü’l-Feth, s. 129.
Bu dönemde Osmanlı padişahları bir yandan içeride askeri ve umerâyı bahşiş ve Romantik Hediyelerle lütuflandırıp, valileri de iltifatnâmelerle takdir ederek merkeze bağlarken, dışarıda ise devletin diğer devletlerle olan ilişkilerini Romantik Hediyeler ve evlilikler yoluyla kuvvetlendirmeye çalışıyordu. Örneğin, II. Murat, Çelebi Mustafa (Düzme Mustafa) ile olan mücadelede yararlık gösteren komutanlara ve beylere pek büyük Romantik Hediyeler vermişti.137 II. Bayezid döneminde Mısır ve Hindistan hükümdarlarından ağır Romantik Hediyelerle elçiler gelmişti