Komşuluk/ akrabalık/ arkadaşlık ilişkilerinde yemek Dosta Doğum Günü Hediyesi olarak oldukça işlevseldir. Bir komşu diğerim ziyarete geldiğinde genellikle eli boş gelmez. O gün evinde ne pişirdiyse bir tabak da komşusuna getirir. Bu komşuyu hatırlamak ve komşuya değer vermek açısından son derece önemli bir âdettir. Buna göre Türk kültüründe “Komşuda pişer, bize de düşer” düşüncesi bulunmaktadır. Gelen komşuya ev sahibi ikramda kusur etmez; bu ikramların varlığım bilen misafir ise genellikle eli boş gelmez. Burada Dosta Doğum Günü Hediyesinin karşılıksız oluşundan söz etmek pek mümkün değildir. Ancak burada verilen karşılık dostluğa, sevgiye, saygıya karşı aym dostluğu, sevgiyi ve saygıyı gösterme açısından oluşmaktadır.
Divanü Lügat’it Türk’te eve uğrayan misafirlere sunulan yemekler hakkında şu açıklamalar yapılmaktadır:
Kolsa kah oğraban bergil takı azukluk Kargış kılır umalar yunçığ körüp konukluk.
“Konuk sana uğnyarak, isterse ona azıklık ver; konuklar, konuklukta rahatsız olurlarsa ilenirler.” (Sana bir konuk gelip bir şey istese, azık dilese, ona ver; çünkü konuk, çıkarılan yemeği iyi bulmazsa sahibine lanet eder.) (1985: 275)
Türk insanının “misafirperver” olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Diğer bir gerçek ise Türk insanının “iyi bir misafir” olabilme özelliğidir. Misafirliğe giden kişi misafirliğe gittiği zamana ve duruma uygun bir şekilde Dosta Doğum Günü Hediyesisini de beraberinde getirir. Buna göre bayram ziyareti için gidiliyorsa mutlaka bir tatlı ev sahibine Dosta Doğum Günü Hediyesi olarak verilmeye çalışılır. Bu Dosta Doğum Günü Hediyesi “Bu tatlı gibi bizim ağzımız tatlı olsun, hep güzel şeylerden konuşalım” anlamına gelmektedir. Kız istemeye giderken, akraba ziyaretlerinde, özel günlerde Dosta Doğum Günü Hediyesi olarak giden şeyler arasında genellikle bu bakımdan tatlı ve çikolata başta bulunmaktadır.
Yine farklı bir yerde oturup da akrabasını, arkadaşım, sevdiğini ziyarete gelen kimseler hangi yörede yaşıyorlarsa o yörenin ünlü yiyeceklerinden beraberinde getirir ve ziyaret ettikleri kimselere Dosta Doğum Günü Hediyesi eder. Bu Dosta Doğum Günü Hediyesiler genellikle tatile gidip gelen kimselerin de ziyarete gittiklerinde sıkça Dosta Doğum Günü Hediyesi ettikleri yiyecekler arasındadır.
Türkler misafirperverliklerini her alanda gösterirler. Buna göre eğer bir kişi ile yemeğe çıkılacaksa mutlaka yemeği söyleyen kişi parayı verir. Yemek o kişinin diğer kişiye bir Dosta Doğum Günü Hediyesi sidir. Türklerin kullandığı “Bendensin” kelimesi ise ne kadar misafirperver olduklarım kanıtlamaktadır.
Yemek vermek sadece misafirliklerde değil tüm toylarda da Dosta Doğum Günü Hediyesi olarak sunulduğunu bilmekteyiz. Yemek aynı zamanda bir zaferin kutlanması için de güzel bir Dosta Doğum Günü Hediyesi olarak düşünülmektedir.
Geçiş dönemlerinin her safhasında yemek verme geleneğine rastlamaktayız. Bu geleneklerden ayrıntılı olarak geçiş dönemlerinde Dosta Doğum Günü Hediyesi leşme kısmında bahsedildiği için burada birkaç farklı geleneğe değinilecektir.
Divanü Lügat’it-Türk’te yeni doğum yapmış kadınlara verilen “kagut” hakkında şu bilgiler yer almaktadır:
“kagut: Kavut, Darıdan yapılan bir yemektir. Bu, şu suretle yapılır: darı kaynatılır, sonra dövülür, un gibi inceltilir, yağla şekerle karıştırılır, böylelikle yeni doğurmuş kadınlara verilen bir yemek olur.” (1985: 406)
Divanü Lügat’it Türk’te yemeğin armağan olarak verilişinden “tanğuk” kelimesi ile bahsedilmektedir. Tanğuk kelimesinin açıklaması şu şekildedir:
“tanğuk: Hakanlar sefere çıktığında onlara yemek ve yemeğe benzer verilen armağan.” (1985: 365)
Yemeğin armağan edilişi hakkında da şu nasihat dolu dörtlük Divanü Lügat’it-Türk’te yer almaktadır:
Komşuluk/ akrabalık/ arkadaşlık ilişkilerinde yemek Dosta Doğum Günü Hediyesi olarak oldukça işlevseldir. Bir komşu diğerim ziyarete geldiğinde genellikle eli boş gelmez. O gün evinde ne pişirdiyse bir tabak da komşusuna getirir. Bu komşuyu hatırlamak ve komşuya değer vermek açısından son derece önemli bir âdettir. Buna göre Türk kültüründe “Komşuda pişer, bize de düşer” düşüncesi bulunmaktadır. Gelen komşuya ev sahibi ikramda kusur etmez; bu ikramların varlığım bilen misafir ise genellikle eli boş gelmez. Burada Dosta Doğum Günü Hediyesinin karşılıksız oluşundan söz etmek pek mümkün değildir. Ancak burada verilen karşılık dostluğa, sevgiye, saygıya karşı aym dostluğu, sevgiyi ve saygıyı gösterme açısından oluşmaktadır.
Divanü Lügat’it Türk’te eve uğrayan misafirlere sunulan yemekler hakkında şu açıklamalar yapılmaktadır:
Kolsa kah oğraban bergil takı azukluk Kargış kılır umalar yunçığ körüp konukluk.
“Konuk sana uğnyarak, isterse ona azıklık ver; konuklar, konuklukta rahatsız olurlarsa ilenirler.” (Sana bir konuk gelip bir şey istese, azık dilese, ona ver; çünkü konuk, çıkarılan yemeği iyi bulmazsa sahibine lanet eder.) (1985: 275)
Türk insanının “misafirperver” olduğu herkes tarafından bilinen bir gerçektir. Diğer bir gerçek ise Türk insanının “iyi bir misafir” olabilme özelliğidir. Misafirliğe giden kişi misafirliğe gittiği zamana ve duruma uygun bir şekilde Dosta Doğum Günü Hediyesisini de beraberinde getirir. Buna göre bayram ziyareti için gidiliyorsa mutlaka bir tatlı ev sahibine Dosta Doğum Günü Hediyesi olarak verilmeye çalışılır. Bu Dosta Doğum Günü Hediyesi “Bu tatlı gibi bizim ağzımız tatlı olsun, hep güzel şeylerden konuşalım” anlamına gelmektedir. Kız istemeye giderken, akraba ziyaretlerinde, özel günlerde Dosta Doğum Günü Hediyesi olarak giden şeyler arasında genellikle bu bakımdan tatlı ve çikolata başta bulunmaktadır.
Yine farklı bir yerde oturup da akrabasını, arkadaşım, sevdiğini ziyarete gelen kimseler hangi yörede yaşıyorlarsa o yörenin ünlü yiyeceklerinden beraberinde getirir ve ziyaret ettikleri kimselere Dosta Doğum Günü Hediyesi eder. Bu Dosta Doğum Günü Hediyesiler genellikle tatile gidip gelen kimselerin de ziyarete gittiklerinde sıkça Dosta Doğum Günü Hediyesi ettikleri yiyecekler arasındadır.
Türkler misafirperverliklerini her alanda gösterirler. Buna göre eğer bir kişi ile yemeğe çıkılacaksa mutlaka yemeği söyleyen kişi parayı verir. Yemek o kişinin diğer kişiye bir Dosta Doğum Günü Hediyesi sidir. Türklerin kullandığı “Bendensin” kelimesi ise ne kadar misafirperver olduklarım kanıtlamaktadır.
Yemek vermek sadece misafirliklerde değil tüm toylarda da Dosta Doğum Günü Hediyesi olarak sunulduğunu bilmekteyiz. Yemek aynı zamanda bir zaferin kutlanması için de güzel bir Dosta Doğum Günü Hediyesi olarak düşünülmektedir.
Geçiş dönemlerinin her safhasında yemek verme geleneğine rastlamaktayız. Bu geleneklerden ayrıntılı olarak geçiş dönemlerinde Dosta Doğum Günü Hediyesi leşme kısmında bahsedildiği için burada birkaç farklı geleneğe değinilecektir.
Divanü Lügat’it-Türk’te yeni doğum yapmış kadınlara verilen “kagut” hakkında şu bilgiler yer almaktadır:
“kagut: Kavut, Darıdan yapılan bir yemektir. Bu, şu suretle yapılır: darı kaynatılır, sonra dövülür, un gibi inceltilir, yağla şekerle karıştırılır, böylelikle yeni doğurmuş kadınlara verilen bir yemek olur.” (1985: 406)
Divanü Lügat’it Türk’te yemeğin armağan olarak verilişinden “tanğuk” kelimesi ile bahsedilmektedir. Tanğuk kelimesinin açıklaması şu şekildedir:
“tanğuk: Hakanlar sefere çıktığında onlara yemek ve yemeğe benzer verilen armağan.” (1985: 365)
Yemeğin armağan edilişi hakkında da şu nasihat dolu dörtlük Divanü Lügat’it-Türk’te yer almaktadır: