OTANT�K TA�

Oltu Taşı

V MAKALELER
OLTU TAŞI FAYDALARI
Fiyatı      :      TL
[dpsc_display_product]
Ürünün Özellikleri
  • MAKALE
  • OLTU TAŞI

Oltu Taşı Siyah, koyu kahve, sarı, ender olarak gri ve yeşilimsi renklerdedir. Oltutaşı; yerkabuğu içinde iken yumuşak, hava ile temas ettiği süre içinde sertleşen, bitümce zengin kompakt bir linyit çeşididir.

Erzurum – Oltu – Güllüce köyü- Kesterle mevkiinde ortaya çıkan; yeşil renkli kumtaşı ve gri renkli marn içeren bir formasyonda kalınlıkları 1- 2 cm. ve uzunlukları 3- 4 m olan ince damarlar şeklinde “Oltu taşı” diye isimlendirilen bir nevi kömür oluşumları ortaya çıkar. Bu oluşumlardan alınan örneklerde yapılan çalışmalarda bu zuhurların çok iyi derecede parlayarak, çok güzel koyu siyah bir renk ortaya çıkardıklarını göstermiştir. Aslında bu zuhurlar özellikle Erzurum’da bir nevi kıymetli taş olarak kullanılmaktadırlar. 

Oltu Taşı

Oltu Taşı

Genellikle süs ve takı eşyası yapımında kullanılan Oltu taşı, Erzurum bölgesinin en önemli doğal potansiyellerinden birini oluşturur. “Erzurum Taşı” veya “Siyah Kehribar” olarak ta adlandırılan oltutaşının; üretimi önemli oranda araştırma bölgesi sınırları içerisinde, çok az bir oranda da Olur (Erzurum) ilçesi’nin bazı köylerinde gerçekleştirilmektedir.”

Oltu’nun gerek yurt içi gerekse yurt dışı tanıtımında çok önemli bir rol oynayan bu doğal kaynak, aynı zamanda bölge halkının önemli geçim kaynaklarından birisini oluşturmaktadır. Taşın çıkarılması, işlenmesi ve pazarlanmasında çalışan iş gücü sayısı giderek artmaktadır. 

 Oltu Taşının Tanımı ve Tarihçesi

Uzmanlar tarafından, oluşumu farklı şekilde açıklanan Oltu taşı, aslında yumuşak bir kömür çeşididir. Yapılan analizler sonucu oltutaşının ; “Gagat

(jayet) ” adı verilen bir linyit çeşidi olduğu tespit edilmiştir. 

 

Oltu taşı’nın cevher mikroskobunda yapılan kimyasal analizinde:%77.95 C (Karbon) içerdiği ve kalorifik değerinin 8064 kCal/kg. olduğu tespit edilmiştir. Yüksek kalorifik değerinden ötürü oltutaşı; linyitten çok taş kömürüne yakındır.

Oltutaşı yataklarına, genellikle Oltu bölgesinin kuzeyinde yer alan; Dutlu Dağı’nın güney yamaçları boyunca rastlanmaktadır. Bu kesimlerde: Dasit temel üzerine, Tersiyer yaşlı Konglomera, marn ve kalker çökelleri gelmiştir. Yörede arazinin aşınmaya elverişli olması ve bitki örtüsünün tahrip olması neticesinde, bölge akarsular tarafından derin şekilde aşındırılmış, parçalanmıştır. 

Oltu taşı, soyu tükenmiş bir çam ağacından bulunan reçinenin fosilleşmesiyle oluşan, reçine parlaklığında bir taştır.  Merkezi Erzurum ve Civarıdır Yörede siyah kehribar olarak da tanınan Oltu taşı jeologlar tarafından, sedimenter oluşumların ortaya çıkardığı bir çeşit kömür olarak tanıtılmaktadır. Kolayca parlatılabildiğinden, çok çeşitli tarihlerden başlayarak çeşitli Avrupa ülkelerinde ve Anadolu’da, boncuk, kolye, küpe gibi süs eşyalarının yanı sıra tespih ve ağızlık yapımında kullanıla gelmiştir. ( Ana Britannica, s.100 )

 

Oltu’daki Oltu taşı yataklarının bulunduğu kesim dağlık ve dik yamaçlıdır. Oltu taşı yataklarına güney yamaçları (Yasak dağı doruğu 2552) boyunca rastlanmaktadır. Ayrıca Olur ilçesinin Çatak su, Yeşil bağlar, Ormanağzı ve Yolgözler köylerinde de Oltu taşı yatakları olduğu görülmektedir. Büyük çoğunluğu Dutlu dağı çevresinde yer alan Oltu taşı ocaklarının sayısı 1989 yılında 550 kadar olup bu ocakların bir kısmı terk edilmiş bir kısmı halen işlenmektedir. Aynı söz konusu ocaklardan sadece 120 kadarında otu taşı damarı bulunmaktadır.

Yörede Oltu taşı ocaklarının mülkiyeti Oltu Orman Bölge Müdürlüğü’ne aittir. Orman Bölge Müdürlüğü’nün orman tahribatının arttığı gerekçesiyle denetimlerini arttırarak yeni ocaklar açılmasına izin verilmediği için köylülerle müdürlük arasında anlaşmazlıklar olmaktadır. Aralık 1998’de yapılan araştırmada ilçe kaymakamı ilçedeki Oltu taşı ocaklarından taşın çıkarılmadığını ve yeni ocak açılmadığını belirtmiştir.

Oltu Taşı

Oltu Taşı

Oltu taşı yataklarının işletme tarihi hakkında kesin bir yazılı doküman bulunmamasına rağmen, XVIII. Yüzyıl sonu ile XIX. Yüzyıl boyunca çıkartıldığı sanılmaktadır. Yani Oltu taşı işletmeciliğini 200- 250 yıl eskiye götürmek mümkündür. Erzurum’un Oltu ve Olur ilçesinin köylerinde oltutaşı yatakları bulunmaktadır. Ayrıca Gürcistan’da aynı cins taşın yataklarının bulunduğunu yöredeki Oltu taşı işleyen ustalar bilmektedir.

 

Halk arasında oltutaşı yataklarının açılışı ve işlenişinin Rus işgali döneminde öğrenildiği gibi yanlış bir kanaat vardır. Araştırmacılar bunun tamamen yanlış olduğu konusunda birleşmişlerdir.

Eski zamanlardan beri mücevher ve para yapımında çokça kullanılmış olan  kehribar  açık   sarıdan  kızıl  kahverengiye,   siyaha  kadar  değişen

renklerdedir. 

 

Babadan oğula geçen bir halk sanatı şeklinde devam eden Oltu taşı işlemeciliğini, İnci Köyü’nde yaşayan 97 yaşındaki Ahmet Cengiz babası Dursun Cengiz’den onun da Rus işgalinden önce kendi babasından öğrendiğini söylemektedir.

Oltu taşı hammaddesinin, başta Dutlu olmak üzere, İğdeli, Güllüce, Güzelsu ve Gökçe dere sakinleri tarafından çıkartılıp işlendiği, terk edilen ancak kalıntılarına dayanılarak çok eskilere götürülebilir. Oltu taşı sanatının, Erzurum’da işlenip pazarlanması da çok eskilere dayanmaktadır. Rüstem Paşa Hanı (Taşhan) Arapgirler çarşısı civarında sayıları kırka varan sanatkâr, bu sanatlarını XIX. Yüzyıl boyunca icra etmişlerdir. Fakat Oltu taşı işlemeciliği, asıl önemini Cumhuriyet’ten sonra kazanmıştır. Bunda asıl rolü, Oltu taşından yapılan tespihlere ve yazı işlenmiş süs eşyalarına talebin giderek artmasıoynamıştır. 

kaynak:Oltu Taşı ve Kuyumculuk Sanatı,  Kitap

Oltu Taşı

V MAKALELER
OLTU TAŞI FAYDALARI
Fiyatı      :      TL
Ürünün Özellikleri
  • MAKALE
  • OLTU TAŞI
[dpsc_display_product]
Ürün Açıklaması Video Tanıtım Yorumlar

Oltu Taşı Siyah, koyu kahve, sarı, ender olarak gri ve yeşilimsi renklerdedir. Oltutaşı; yerkabuğu içinde iken yumuşak, hava ile temas ettiği süre içinde sertleşen, bitümce zengin kompakt bir linyit çeşididir.

Erzurum – Oltu – Güllüce köyü- Kesterle mevkiinde ortaya çıkan; yeşil renkli kumtaşı ve gri renkli marn içeren bir formasyonda kalınlıkları 1- 2 cm. ve uzunlukları 3- 4 m olan ince damarlar şeklinde “Oltu taşı” diye isimlendirilen bir nevi kömür oluşumları ortaya çıkar. Bu oluşumlardan alınan örneklerde yapılan çalışmalarda bu zuhurların çok iyi derecede parlayarak, çok güzel koyu siyah bir renk ortaya çıkardıklarını göstermiştir. Aslında bu zuhurlar özellikle Erzurum’da bir nevi kıymetli taş olarak kullanılmaktadırlar. 

Oltu Taşı

Oltu Taşı

Genellikle süs ve takı eşyası yapımında kullanılan Oltu taşı, Erzurum bölgesinin en önemli doğal potansiyellerinden birini oluşturur. “Erzurum Taşı” veya “Siyah Kehribar” olarak ta adlandırılan oltutaşının; üretimi önemli oranda araştırma bölgesi sınırları içerisinde, çok az bir oranda da Olur (Erzurum) ilçesi’nin bazı köylerinde gerçekleştirilmektedir.”

Oltu’nun gerek yurt içi gerekse yurt dışı tanıtımında çok önemli bir rol oynayan bu doğal kaynak, aynı zamanda bölge halkının önemli geçim kaynaklarından birisini oluşturmaktadır. Taşın çıkarılması, işlenmesi ve pazarlanmasında çalışan iş gücü sayısı giderek artmaktadır. 

 Oltu Taşının Tanımı ve Tarihçesi

Uzmanlar tarafından, oluşumu farklı şekilde açıklanan Oltu taşı, aslında yumuşak bir kömür çeşididir. Yapılan analizler sonucu oltutaşının ; “Gagat

(jayet) ” adı verilen bir linyit çeşidi olduğu tespit edilmiştir. 

 

Oltu taşı’nın cevher mikroskobunda yapılan kimyasal analizinde:%77.95 C (Karbon) içerdiği ve kalorifik değerinin 8064 kCal/kg. olduğu tespit edilmiştir. Yüksek kalorifik değerinden ötürü oltutaşı; linyitten çok taş kömürüne yakındır.

Oltutaşı yataklarına, genellikle Oltu bölgesinin kuzeyinde yer alan; Dutlu Dağı’nın güney yamaçları boyunca rastlanmaktadır. Bu kesimlerde: Dasit temel üzerine, Tersiyer yaşlı Konglomera, marn ve kalker çökelleri gelmiştir. Yörede arazinin aşınmaya elverişli olması ve bitki örtüsünün tahrip olması neticesinde, bölge akarsular tarafından derin şekilde aşındırılmış, parçalanmıştır. 

Oltu taşı, soyu tükenmiş bir çam ağacından bulunan reçinenin fosilleşmesiyle oluşan, reçine parlaklığında bir taştır.  Merkezi Erzurum ve Civarıdır Yörede siyah kehribar olarak da tanınan Oltu taşı jeologlar tarafından, sedimenter oluşumların ortaya çıkardığı bir çeşit kömür olarak tanıtılmaktadır. Kolayca parlatılabildiğinden, çok çeşitli tarihlerden başlayarak çeşitli Avrupa ülkelerinde ve Anadolu’da, boncuk, kolye, küpe gibi süs eşyalarının yanı sıra tespih ve ağızlık yapımında kullanıla gelmiştir. ( Ana Britannica, s.100 )

 

Oltu’daki Oltu taşı yataklarının bulunduğu kesim dağlık ve dik yamaçlıdır. Oltu taşı yataklarına güney yamaçları (Yasak dağı doruğu 2552) boyunca rastlanmaktadır. Ayrıca Olur ilçesinin Çatak su, Yeşil bağlar, Ormanağzı ve Yolgözler köylerinde de Oltu taşı yatakları olduğu görülmektedir. Büyük çoğunluğu Dutlu dağı çevresinde yer alan Oltu taşı ocaklarının sayısı 1989 yılında 550 kadar olup bu ocakların bir kısmı terk edilmiş bir kısmı halen işlenmektedir. Aynı söz konusu ocaklardan sadece 120 kadarında otu taşı damarı bulunmaktadır.

Yörede Oltu taşı ocaklarının mülkiyeti Oltu Orman Bölge Müdürlüğü’ne aittir. Orman Bölge Müdürlüğü’nün orman tahribatının arttığı gerekçesiyle denetimlerini arttırarak yeni ocaklar açılmasına izin verilmediği için köylülerle müdürlük arasında anlaşmazlıklar olmaktadır. Aralık 1998’de yapılan araştırmada ilçe kaymakamı ilçedeki Oltu taşı ocaklarından taşın çıkarılmadığını ve yeni ocak açılmadığını belirtmiştir.

Oltu Taşı

Oltu Taşı

Oltu taşı yataklarının işletme tarihi hakkında kesin bir yazılı doküman bulunmamasına rağmen, XVIII. Yüzyıl sonu ile XIX. Yüzyıl boyunca çıkartıldığı sanılmaktadır. Yani Oltu taşı işletmeciliğini 200- 250 yıl eskiye götürmek mümkündür. Erzurum’un Oltu ve Olur ilçesinin köylerinde oltutaşı yatakları bulunmaktadır. Ayrıca Gürcistan’da aynı cins taşın yataklarının bulunduğunu yöredeki Oltu taşı işleyen ustalar bilmektedir.

 

Halk arasında oltutaşı yataklarının açılışı ve işlenişinin Rus işgali döneminde öğrenildiği gibi yanlış bir kanaat vardır. Araştırmacılar bunun tamamen yanlış olduğu konusunda birleşmişlerdir.

Eski zamanlardan beri mücevher ve para yapımında çokça kullanılmış olan  kehribar  açık   sarıdan  kızıl  kahverengiye,   siyaha  kadar  değişen

renklerdedir. 

 

Babadan oğula geçen bir halk sanatı şeklinde devam eden Oltu taşı işlemeciliğini, İnci Köyü’nde yaşayan 97 yaşındaki Ahmet Cengiz babası Dursun Cengiz’den onun da Rus işgalinden önce kendi babasından öğrendiğini söylemektedir.

Oltu taşı hammaddesinin, başta Dutlu olmak üzere, İğdeli, Güllüce, Güzelsu ve Gökçe dere sakinleri tarafından çıkartılıp işlendiği, terk edilen ancak kalıntılarına dayanılarak çok eskilere götürülebilir. Oltu taşı sanatının, Erzurum’da işlenip pazarlanması da çok eskilere dayanmaktadır. Rüstem Paşa Hanı (Taşhan) Arapgirler çarşısı civarında sayıları kırka varan sanatkâr, bu sanatlarını XIX. Yüzyıl boyunca icra etmişlerdir. Fakat Oltu taşı işlemeciliği, asıl önemini Cumhuriyet’ten sonra kazanmıştır. Bunda asıl rolü, Oltu taşından yapılan tespihlere ve yazı işlenmiş süs eşyalarına talebin giderek artmasıoynamıştır. 

kaynak:Oltu Taşı ve Kuyumculuk Sanatı,  Kitap