“Bîcâde, çok sulu, kızıl bir taştır. Rengi benefşe rengine benzer. Işıltısı yoktur; fakat ilk bakışta içinde ışık gibi nesneler gözükür. Sonra dikkatlice bakınca ışık görünmez. Bazen BecâdîTaşınin dibini kazarlar, o zaman BecâdîTaşıde ışık o derece gözükür ki, yakuttan ayırt edilmez. Bunu ayırmanın yolu taşın dibine mum veya muma benzer nesneler yapıştırılır, ışık öncekinden azsa ya da hiç yoksa taş, BecâdîTaşıdir. Işık öncekinden çoksa ve iyi gözüküyorsa BecâdîTaşı değil, yakuttur. Çünkü yakutun dibine nesneler yapışınca güzelliği ve ışıltısı artar, BecâdîTaşıde bunun tersi olur”401.
BecâdîTaşınin madeni, Râhûn, Bashîrân, BecâdîTaşı’dir. Hindistan’ın diğer adalarında da BecâdîTaşı madenleri bulunur. Hoca Nasîrüddîn-i Tûsî’nin belirttiğine göre, BecâdîTaşı madeni Bedahşân’da da bulunur; ancak Râhûn’dan alınan BecâdîTaşı diğerlerinden iyidir. Sonra Bashîrân’da bulunan BecâdîTaşı diğerlerinden iyidir. BecâdîTaşı’den çıkan ise diğer adaların BecâdîTaşısinden iyidir402.
BecâdîTaşı, üstte taşınırsa, cimâ isteğini artarır. BecâdîTaşıyi güneşe doğru tutup sürekli bakanın görme yetisi zayıflar, gözün nuru azalır. BecâdîTaşı, ezilip sürme gibi göze
çekilirse, gözün damarlarını sağlamlaştırır ve nurunu artırır. Körlüğü ve karanlığı gözden def eder.. Yirmi arpa ağırlığında Becâdî Taşıyi yüzük kaşında götürenler korkunç düşler görmez. Dört arpa ağırlığında BecâdîTaşı kazınıp vücudunda su birikene içirilirse, içindeki sarı suları giderir ve o hastalıktan şifa bulunur.
Hoca Nasîrüddîn-i Tûsî, BecâdîTaşı ile ilgili şunları söyler:”Eski zamanlarda la’l yoktu, BecâdîTaşıye çok değer verilir, rağbet edilirdi. La’lbulununca BecâdîTaşınin değeri azaldı. BecâdîTaşınin rengi kızıl yakut rengindeyse veyeterince iyiyse değeri orta halli la’lin değerindedir. BecâdîTaşı orta halliyse, kötü la’ldeğerinde olur. Bazı cevherîlere göre BecâdîTaşı benefşenin beşinci çeşididir ve değeri
esbâdest değerinin yarısıdır. BecâdîTaşınin iyisi yakuttan seçilmez. Bunu ayırmanınyolu, BecâdîTaşınin rengi ateşte değişir, yakutun rengi değişmez. Fakat BecâdîTaşınin birçeşidi vardır ki rengi ateşte değişmez. Bununla yakut arasındaki fark ise yakut diğer
taşlardan ağırdır ve yakutu ağza alınca geç ısınır, susuzluğu giderir, BecâdîTaşı özelliklerin hiçbiri yoktur” .
“Bîcâde, çok sulu, kızıl bir taştır. Rengi benefşe rengine benzer. Işıltısı yoktur; fakat ilk bakışta içinde ışık gibi nesneler gözükür. Sonra dikkatlice bakınca ışık görünmez. Bazen BecâdîTaşınin dibini kazarlar, o zaman BecâdîTaşıde ışık o derece gözükür ki, yakuttan ayırt edilmez. Bunu ayırmanın yolu taşın dibine mum veya muma benzer nesneler yapıştırılır, ışık öncekinden azsa ya da hiç yoksa taş, BecâdîTaşıdir. Işık öncekinden çoksa ve iyi gözüküyorsa BecâdîTaşı değil, yakuttur. Çünkü yakutun dibine nesneler yapışınca güzelliği ve ışıltısı artar, BecâdîTaşıde bunun tersi olur”401.
BecâdîTaşınin madeni, Râhûn, Bashîrân, BecâdîTaşı’dir. Hindistan’ın diğer adalarında da BecâdîTaşı madenleri bulunur. Hoca Nasîrüddîn-i Tûsî’nin belirttiğine göre, BecâdîTaşı madeni Bedahşân’da da bulunur; ancak Râhûn’dan alınan BecâdîTaşı diğerlerinden iyidir. Sonra Bashîrân’da bulunan BecâdîTaşı diğerlerinden iyidir. BecâdîTaşı’den çıkan ise diğer adaların BecâdîTaşısinden iyidir402.
BecâdîTaşı, üstte taşınırsa, cimâ isteğini artarır. BecâdîTaşıyi güneşe doğru tutup sürekli bakanın görme yetisi zayıflar, gözün nuru azalır. BecâdîTaşı, ezilip sürme gibi göze
çekilirse, gözün damarlarını sağlamlaştırır ve nurunu artırır. Körlüğü ve karanlığı gözden def eder.. Yirmi arpa ağırlığında Becâdî Taşıyi yüzük kaşında götürenler korkunç düşler görmez. Dört arpa ağırlığında BecâdîTaşı kazınıp vücudunda su birikene içirilirse, içindeki sarı suları giderir ve o hastalıktan şifa bulunur.
Hoca Nasîrüddîn-i Tûsî, BecâdîTaşı ile ilgili şunları söyler:”Eski zamanlarda la’l yoktu, BecâdîTaşıye çok değer verilir, rağbet edilirdi. La’lbulununca BecâdîTaşınin değeri azaldı. BecâdîTaşınin rengi kızıl yakut rengindeyse veyeterince iyiyse değeri orta halli la’lin değerindedir. BecâdîTaşı orta halliyse, kötü la’ldeğerinde olur. Bazı cevherîlere göre BecâdîTaşı benefşenin beşinci çeşididir ve değeri
esbâdest değerinin yarısıdır. BecâdîTaşınin iyisi yakuttan seçilmez. Bunu ayırmanınyolu, BecâdîTaşınin rengi ateşte değişir, yakutun rengi değişmez. Fakat BecâdîTaşınin birçeşidi vardır ki rengi ateşte değişmez. Bununla yakut arasındaki fark ise yakut diğer
taşlardan ağırdır ve yakutu ağza alınca geç ısınır, susuzluğu giderir, BecâdîTaşı özelliklerin hiçbiri yoktur” .