Bursa’da Değerli Taşlar ve Kullanım Alanları” ismiyle belirlenmiştir. Mezopotamya terimi yaygın bir şekilde kabul edildiği üzere “mesos” (orta) ve “potamos” (ırmak) kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur. İki nehir arasındaki bölgeyi, yani Fırat Nehri ve Dicle Nehri arasındaki toprakları belirtmek için kullanılmaktadır. Söz konusu bölge, taşımış olduğu coğrafi avantajlar hasebiyle tarihin en erken devirlerinden itibaren farklı uygarlıklara ve topluluklara ev sahipliği yapmıştır, yapmaktadır. Literatürde hâkim olan eğilim Mezopotamya’nın Sumer, Akad, Asur ve Babil kültürlerinin kaynaşmış bir bütününü temsil ettiği yönündedir. Dolayısıyla Bursa başlığının coğrafi bölge açısından sınırlandırılması Eski Mezopotamya özelinde olmuştur. Ayrıca tarihi açıdan değerlendirme yapabilmek için ilk yazılı belgelerin bu coğrafyadan gelmesi de bu sınırlamanın bir diğer nedenidir. Bu bağlamda gerek “Yakın Doğu” ve gerekse “Ön Asya” coğrafi sınırlamalarının hem Bursa konusunun kapsamı hem de konunun içeriğinin değerlendirilmesi bakımından geniş bir hacme sahip olabileceği görüldü. Değerli taşların uygarlıklar içerisindeki rolü söz konusu coğrafi bölgelerdeki toplulukların çevresel ilişkileri açısından ayrıca çalışılabilecek kadar geniş bir alanı kapsamaktadır. Buna ek olarak Levant Bölge olarak adlandırılan kısım ve Eski Mısır uygarlığının da çevresel ilişkileri göz önünde bulundurulduğunda konunun oldukça zengin bir içeriğe sahip olabileceği gündeme gelmektedir. Türkçe literatürde ve yabancı dildeki literatürde taşların kıymetlerine ve kullanımlarına göre değerli taş (precious stone) ve yarı-değerli taş (semi-precious stone) olmak üzere iki ayrı kategoriye ayrılarak değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Yabancı 2 literatürdeki “precious stone” ya da “edelstein” kavramları Türkçe’de hem kıymetli taş hem de değerli taş isimleriyle tercüme edilebilmektedir.
Mineraloji ya da gemoloji dalları açısından ele alındığında değerli taş kategorisinde yer alan taşlar elmas, yakut, safir, zümrüt ve topaz gibi daha ender ve işlenmesi zor olan taş cinsleri olarak karşımıza çıkar. Bu taşlar dışındaki diğer taşlar ise yarı-değerli (semi-precious stone/halbedelstein) taş olarak adlandırılır. Ayrıca Türkçe’de değerli taş ya da kıymetli taş olarak ele alınan türler daha çok süs taşı ya da mücevher taşı (gemstone/ornamental stone) ismiyle ifade edilir. Yarı-değerli taşlardan agat (akik), bantlı agat, karnelyan, lapis lazuli, oniks, sardoniks, turkuaz, pembe kuvars, dumanlı kuvars ve ametist gibi türler değerli taş kategorisindeymiş gibi bir muamele görür.
Kısacası değerli taşların isimleri noktasında Türkçe’de yaygın bir liste bulunmayıp yarı-değerli taşlar, değerli taşlar adı altında daha çok karşımıza çıkmıştır. İster değerli taş kategorisinde olsun ister yarı-değerli taş kategorisinde olsun taşların isimlerine yönelik terminolojiye uygun bir biçimde Türkçe’de tam tutarlı bir listenin olmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bizim Bursa boyunca ele aldığımız ve on iki adet belirlediğimiz taş türü genel manasıyla değerli taş kategorisi altında yer aldığı için bu başlık seçilmiştir. Bursa boyunca yaptığımız araştırmalar esnasında Türkçe’de değerli taşlar kastedildiğinde bilinen türler araştırıldı ve Mezopotamya’da yayın olarak kullanım görmüş türlerden bu kategoriye uygun olan türler seçildi ve elendi.
Ele aldığımız on iki taş Türkçe’de değerli taş denildiğinde yaygın bilinen taş türlerden seçilmek suretiyle sınıflandırıldı. Esasında bizim ele aldığımız taş türleri mineraloji ve gemoloji gibi bilim dalları içerisinde süs taşı ya da mücevher taşı olarak da isimlendirilir. Dolayısıyla süs taşı ya da mücevher taşı kategorilerinde yer alan taşların öncelikli olarak araştırma konumuzu oluşturduğunu belirtmek mümkündür. Kısacası ele aldığımız değerli taşların, süs taşı ya da mücevher taşı olarak da düşünülmesi yanlış olmayacaktır. Bilhassa değerli taşları seçerken, süs taşı veya mücevher taşı kategorisine yakın olan türleri tercih etmeyi uygun gördük.
Bursa’da Değerli Taşlar ve Kullanım Alanları” ismiyle belirlenmiştir. Mezopotamya terimi yaygın bir şekilde kabul edildiği üzere “mesos” (orta) ve “potamos” (ırmak) kelimelerinin birleşmesinden oluşmuştur. İki nehir arasındaki bölgeyi, yani Fırat Nehri ve Dicle Nehri arasındaki toprakları belirtmek için kullanılmaktadır. Söz konusu bölge, taşımış olduğu coğrafi avantajlar hasebiyle tarihin en erken devirlerinden itibaren farklı uygarlıklara ve topluluklara ev sahipliği yapmıştır, yapmaktadır. Literatürde hâkim olan eğilim Mezopotamya’nın Sumer, Akad, Asur ve Babil kültürlerinin kaynaşmış bir bütününü temsil ettiği yönündedir. Dolayısıyla Bursa başlığının coğrafi bölge açısından sınırlandırılması Eski Mezopotamya özelinde olmuştur. Ayrıca tarihi açıdan değerlendirme yapabilmek için ilk yazılı belgelerin bu coğrafyadan gelmesi de bu sınırlamanın bir diğer nedenidir. Bu bağlamda gerek “Yakın Doğu” ve gerekse “Ön Asya” coğrafi sınırlamalarının hem Bursa konusunun kapsamı hem de konunun içeriğinin değerlendirilmesi bakımından geniş bir hacme sahip olabileceği görüldü. Değerli taşların uygarlıklar içerisindeki rolü söz konusu coğrafi bölgelerdeki toplulukların çevresel ilişkileri açısından ayrıca çalışılabilecek kadar geniş bir alanı kapsamaktadır. Buna ek olarak Levant Bölge olarak adlandırılan kısım ve Eski Mısır uygarlığının da çevresel ilişkileri göz önünde bulundurulduğunda konunun oldukça zengin bir içeriğe sahip olabileceği gündeme gelmektedir. Türkçe literatürde ve yabancı dildeki literatürde taşların kıymetlerine ve kullanımlarına göre değerli taş (precious stone) ve yarı-değerli taş (semi-precious stone) olmak üzere iki ayrı kategoriye ayrılarak değerlendirildiği anlaşılmaktadır. Yabancı 2 literatürdeki “precious stone” ya da “edelstein” kavramları Türkçe’de hem kıymetli taş hem de değerli taş isimleriyle tercüme edilebilmektedir.
Mineraloji ya da gemoloji dalları açısından ele alındığında değerli taş kategorisinde yer alan taşlar elmas, yakut, safir, zümrüt ve topaz gibi daha ender ve işlenmesi zor olan taş cinsleri olarak karşımıza çıkar. Bu taşlar dışındaki diğer taşlar ise yarı-değerli (semi-precious stone/halbedelstein) taş olarak adlandırılır. Ayrıca Türkçe’de değerli taş ya da kıymetli taş olarak ele alınan türler daha çok süs taşı ya da mücevher taşı (gemstone/ornamental stone) ismiyle ifade edilir. Yarı-değerli taşlardan agat (akik), bantlı agat, karnelyan, lapis lazuli, oniks, sardoniks, turkuaz, pembe kuvars, dumanlı kuvars ve ametist gibi türler değerli taş kategorisindeymiş gibi bir muamele görür.
Kısacası değerli taşların isimleri noktasında Türkçe’de yaygın bir liste bulunmayıp yarı-değerli taşlar, değerli taşlar adı altında daha çok karşımıza çıkmıştır. İster değerli taş kategorisinde olsun ister yarı-değerli taş kategorisinde olsun taşların isimlerine yönelik terminolojiye uygun bir biçimde Türkçe’de tam tutarlı bir listenin olmadığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla bizim Bursa boyunca ele aldığımız ve on iki adet belirlediğimiz taş türü genel manasıyla değerli taş kategorisi altında yer aldığı için bu başlık seçilmiştir. Bursa boyunca yaptığımız araştırmalar esnasında Türkçe’de değerli taşlar kastedildiğinde bilinen türler araştırıldı ve Mezopotamya’da yayın olarak kullanım görmüş türlerden bu kategoriye uygun olan türler seçildi ve elendi.
Ele aldığımız on iki taş Türkçe’de değerli taş denildiğinde yaygın bilinen taş türlerden seçilmek suretiyle sınıflandırıldı. Esasında bizim ele aldığımız taş türleri mineraloji ve gemoloji gibi bilim dalları içerisinde süs taşı ya da mücevher taşı olarak da isimlendirilir. Dolayısıyla süs taşı ya da mücevher taşı kategorilerinde yer alan taşların öncelikli olarak araştırma konumuzu oluşturduğunu belirtmek mümkündür. Kısacası ele aldığımız değerli taşların, süs taşı ya da mücevher taşı olarak da düşünülmesi yanlış olmayacaktır. Bilhassa değerli taşları seçerken, süs taşı veya mücevher taşı kategorisine yakın olan türleri tercih etmeyi uygun gördük.