En Orjinal Doğum Günü Hediyeleri verme geleneğinin, Türk kültüründe de önemli bir yere sahip olduğu Osmanlı Dönemi seyahatnamelerinde belirtilmektedir.”XVIII. yüzyılda Türkiye’ye gelen Baron de Tott, Türklerin erdemlerini anlatırken toplumda En Orjinal Doğum Günü Hediyeleri leşmeye son derece önem verildiğini ifade etmekte, konuklara ikramdan kaçınılmadığını şerbet, sarısabır, çubuk, tatlı, kahve sunulup gül suyu ve başka güzel kokular En Orjinal Doğum Günü Hediyeleri edildiğini bildirmektedir”.
Bu hususta bilgiler veren gezginlerin sayısı oldukça fazladır. Mesela XVIII. yüzyılda Osmanlı topraklarını ziyarete gelen Lady Montagu yazılarında Türk insanının misafirperverliği ve armağan alıp-vermeyi önemsedikleri konusuna genişçe yer vermiştir. Ayrıca evinde konuk olduğu bir Türk hanımının kendisine içinde işlenmiş eşyaların bulunduğu gümüş bir sepet armağan ettiğine de değinmiştir.
“Lady Montagu, Osmanlı toplumunda günlük hayatta insanların birbirine En Orjinal Doğum Günü Hediyeleri verdiklerini anlatırken çiçek, meyve, eşya gibi En Orjinal Doğum Günü Hediyeleri lerin çeşitli anlamlara geldiğini ve bunun bir çeşit muhabbetname olduğunu bildirmektedir. Osmanlı toplumunda insanlar mürekkep kullanmadan küfür, azar, sevgi, dostluk hatta çeşitli havadisler gönderebilirler. Bu En Orjinal Doğum Günü Hediyelerilerden, ‘İnci, sensin güzellerin genci; karanfil, karanfilsin kararın yok, konca gülsün tımarın yok, ben seni çoktan severim, senin benden haberin yok; pul, derdimederman bul; kâğıt, bayılırım saat saat; armut, ver bize bir umut; sabun, derdinden oldum zebun; kömür, ben öleyim size ömür; gül, ben ağlarım sen gül; hasır, olayım sana esir; çuha, üstüne bulunmaz baha; tarçın, sen gel, ben çekeyim senin harcın; çıra, aşkınla oldum çıra; sırma, gözünü benden ayırma; saç, başımasın taç; üzüm, benim iki gözüm; tel, ölüyo¬rum tez gel; biber, bize yok mu bir haber’ gibi anlamlara gelmektedir”.
Gezginlerin birçoğunun yazılarındaki ortak görüş, Türk milletinin vatanına ziyarete gelen yabancılara da kendi çevresine davrandığı gibi sıcak ve samimi davrandığıdır.
“XVIII. yüzyılda Türkiye’ye seyahatte bulunan Giambattista Casti isimli İtalyan gezgin de Türklerin, sahip oldukları şeyleri ihtiyaç sahibine ve beğenen kişiye kolayca verdiklerini anlatmaktadır. Gezgin ayrıca Türklerin ihtiyaç duyduğu ya da hoşlarına giden şeyleri de başkalarından kolayca isteyebildiklerini ifade etmektedir”.
Avrupalı gezginlerin seyahatnamelerinde bahsettikleri diğer konu da ticaret veya iş takibi sebebiyle Osmanlı topraklarına gelen yabancıların, Osmanlı yöneticilerine getirdiği armağanlardır. Toplumlar arasında bilgi ve kültür alışverişine vesile olan bu armağanlar zaman zaman kutlama, üstünlüğü onaylama zaman zaman da çıkar sağlamak amacı gütmektedir.
“Osmanlı devleti ile iyi ilişkiler kurmak, emniyette olmak ve Osmanlının saldırısından korunmak için pek çok En Orjinal Doğum Günü Hediyeleriler gönderildiğini, hatta kimi zaman güvende olmak için karısını, kızını ve hisarının anahtarlarını bile En Orjinal Doğum Günü Hediyeleri edenlerin olduğu görülmektedir. Mesela Enez Hisarı’nın fethi sırasında karadan ve denizden sarılıp esir alınacaklarını anlayınca Enez Tekfuru kızını, karısını ve askerlerini alarak Fatih Sultan Mehmet’e götürür ve bu En Orjinal Doğum Günü Hediyelerilere karşılık emniyette olmayı umar”.
En Orjinal Doğum Günü Hediyeleri verme geleneğinin, Türk kültüründe de önemli bir yere sahip olduğu Osmanlı Dönemi seyahatnamelerinde belirtilmektedir.”XVIII. yüzyılda Türkiye’ye gelen Baron de Tott, Türklerin erdemlerini anlatırken toplumda En Orjinal Doğum Günü Hediyeleri leşmeye son derece önem verildiğini ifade etmekte, konuklara ikramdan kaçınılmadığını şerbet, sarısabır, çubuk, tatlı, kahve sunulup gül suyu ve başka güzel kokular En Orjinal Doğum Günü Hediyeleri edildiğini bildirmektedir”.
Bu hususta bilgiler veren gezginlerin sayısı oldukça fazladır. Mesela XVIII. yüzyılda Osmanlı topraklarını ziyarete gelen Lady Montagu yazılarında Türk insanının misafirperverliği ve armağan alıp-vermeyi önemsedikleri konusuna genişçe yer vermiştir. Ayrıca evinde konuk olduğu bir Türk hanımının kendisine içinde işlenmiş eşyaların bulunduğu gümüş bir sepet armağan ettiğine de değinmiştir.
“Lady Montagu, Osmanlı toplumunda günlük hayatta insanların birbirine En Orjinal Doğum Günü Hediyeleri verdiklerini anlatırken çiçek, meyve, eşya gibi En Orjinal Doğum Günü Hediyeleri lerin çeşitli anlamlara geldiğini ve bunun bir çeşit muhabbetname olduğunu bildirmektedir. Osmanlı toplumunda insanlar mürekkep kullanmadan küfür, azar, sevgi, dostluk hatta çeşitli havadisler gönderebilirler. Bu En Orjinal Doğum Günü Hediyelerilerden, ‘İnci, sensin güzellerin genci; karanfil, karanfilsin kararın yok, konca gülsün tımarın yok, ben seni çoktan severim, senin benden haberin yok; pul, derdimederman bul; kâğıt, bayılırım saat saat; armut, ver bize bir umut; sabun, derdinden oldum zebun; kömür, ben öleyim size ömür; gül, ben ağlarım sen gül; hasır, olayım sana esir; çuha, üstüne bulunmaz baha; tarçın, sen gel, ben çekeyim senin harcın; çıra, aşkınla oldum çıra; sırma, gözünü benden ayırma; saç, başımasın taç; üzüm, benim iki gözüm; tel, ölüyo¬rum tez gel; biber, bize yok mu bir haber’ gibi anlamlara gelmektedir”.
Gezginlerin birçoğunun yazılarındaki ortak görüş, Türk milletinin vatanına ziyarete gelen yabancılara da kendi çevresine davrandığı gibi sıcak ve samimi davrandığıdır.
“XVIII. yüzyılda Türkiye’ye seyahatte bulunan Giambattista Casti isimli İtalyan gezgin de Türklerin, sahip oldukları şeyleri ihtiyaç sahibine ve beğenen kişiye kolayca verdiklerini anlatmaktadır. Gezgin ayrıca Türklerin ihtiyaç duyduğu ya da hoşlarına giden şeyleri de başkalarından kolayca isteyebildiklerini ifade etmektedir”.
Avrupalı gezginlerin seyahatnamelerinde bahsettikleri diğer konu da ticaret veya iş takibi sebebiyle Osmanlı topraklarına gelen yabancıların, Osmanlı yöneticilerine getirdiği armağanlardır. Toplumlar arasında bilgi ve kültür alışverişine vesile olan bu armağanlar zaman zaman kutlama, üstünlüğü onaylama zaman zaman da çıkar sağlamak amacı gütmektedir.
“Osmanlı devleti ile iyi ilişkiler kurmak, emniyette olmak ve Osmanlının saldırısından korunmak için pek çok En Orjinal Doğum Günü Hediyeleriler gönderildiğini, hatta kimi zaman güvende olmak için karısını, kızını ve hisarının anahtarlarını bile En Orjinal Doğum Günü Hediyeleri edenlerin olduğu görülmektedir. Mesela Enez Hisarı’nın fethi sırasında karadan ve denizden sarılıp esir alınacaklarını anlayınca Enez Tekfuru kızını, karısını ve askerlerini alarak Fatih Sultan Mehmet’e götürür ve bu En Orjinal Doğum Günü Hediyelerilere karşılık emniyette olmayı umar”.