Sentezlenen antimikrobiyal Gümüş Yüzük Modelleri tane boyut dağılımını ve morfolojisini belirlemek amacıyla değişik büyütmelerde SEM analizleri yapılmıştır. Bu Gümüş Yüzük Modelleriun kumaşlara kalıcı biçimde aplikasyonunu sağlamak amacıyla uygun bağlayıcı kimyasalların belirlenmesi için çalışmalar yürütülmüştür. Akrilik esaslı bağlayıcı kimyasallar hazırlanmış ve geliştirilen antimikrobiyal Gümüş Yüzük Modelleri ile karıştırılarak uyumluluk testleri yapılmıştır. Geliştirilen solüsyon içerisindeki nanopartiküller aglomere olma eğilimi göstermiştir. Stabil solüsyon elde etmek için suda çözünebilen PEG üretim sırasında solüsyona eklenmiştir. Sonuç olarak renk değiştirmeyen, kimyasal bozunuma uğramayan ve çökme yapmayan antimikrobiyal apre kimyasalı elde edilmiştir [21].
Uluslararası dağıtım şirketi olan DKSH, plastik, elyaf ve kaplama için yeni bir anti mikrobiyal sistem geliştirmiştir. ‘Sarpu’ olarak da adlandırılan bu sistem 25nm civarında nano boyutlu gümüş parçacıkları içermekte olup Güney Kore’de nanoteknoloji ile üretilmiştir. DKSH’a ya göre sarpu, geniş ve çok özel bir alandan faydalanmaktadır.
Bu alan bakterilerle sağladığı geniş temas alanı neticesinde sarpunun antimikrobiyal etkisini arttırmaktadır. Şirket Sarpu’ yu pazarlayarak bağıl olarak düşük konsantrasyonlarda (50ppm) ki bu fiyat-hassaslık bakımından her gün kullanılan uygulamalarda, sentetik elyaflarda, plastiklerde ve genel bakımdan anahtar gereklilik taşımakta olduğunu öne çıkartmaktadır [24].
Önceleri, Masterbaçlarda ki Sarpu konsantrasyonu 2000 ppm civarındaydı ki buda masterbach ın son üründe %2-3 kullanılmasını gerektirirdi. DKSH ın iddiasına göre, Sarpu’ nun bakterileri yok etme etkisi birçok bakteri üzerinde laboratuarlarda gözlemlenmiştir. Örneğin, PET içeren ve sadece 50 ppm Sarpu bulunan ortamda Staphylococcus aureus’ a karşı bakteriyostatik aktivitenin 4,3 üzerinde olduğu JIS L1902-1998 ile birlikte görüldü. Gümüş esaslı Sarpu’ nun ne zehir etkisi ne de tahriş edici bir etkisi görülmemiştir. Ayrıca, Sarpu plastik ile birleştirildiğinde üst yüzeyde toplanma göstermemiştir. Ticari uygulamalar, soğutucular, bulaşık makineleri ve hijyenik uygulamalar için sentetik fiberler gibi alanları kapsamaktadır. DKSH bu ürününü, poliamit, PET, polietilen/polipropilen, ABS ve polistren gibi termoplastikleri boyayan masterbaçlara önermektedir.
Sörfaktan capping (demir başlıklı yüzey aktif madde) metodu diğer metotlara göre sentetik açıdan daha basit olduğundan dolayı son birkaç yıldır kullanılmaktadır.
Sodyum dodesil sülfat (SDS), setil trimetil amonyum bromat (CTAB), sodyum bis-(2-etilheksil)sülfosüksinat, (NaAOT) ve poli-(oksietilen) izooktilfenil eter (Triton X-100) bazı çok kullanılan yüzey aktif maddelerdir. Ancak, bu yüzey aktif maddelerin büyük bir çoğunluğu nano ölçekli gümüş ve altın ”Seed-mediated growth” stratejisiyle sentezine katkıda bulunmuşlarıdır [24].
Bununla birlikte bu malzemelerde altın ve gümüş, çok büyük bir ilgi görmektedirler. Bunun nedeni, bu metallerin bilimin sayısız alanlarında; katalizlemede, fotoğrafta, kimyasal duyarlıkta, yüzey genişlemeli Raman dağılmasında ve en önemlisi medikal uygulamalarda antimikrobiyal olarak kullanılmasıdır. Gümüş ve Altının nano parçacıklarının kontrollü üretimi için çok sayıda sentetik metot önerilmiş olsa da, bu iki önemli nano materyalin daha kolay ve ticari olarak uygulanabilir bir biçimde üretilebilmesi için çalışmalar sürmektedir [25].
Daha önceki çalışmalarda, nano gümüş kaplı silika-PCL kompozit filmleri hazırlanarak anti bakteriyel testleri yapılmıştır [26-27].
1. Gümüş Yüzük Modelleri Karakteristikleri: Başlangıç Gümüş Yüzük Modelleri özellikleri ( Gümüş Yüzük Modelleri boyutu, boyut dağılımı, tane şekli, tane aglomerasyonu, aglomerasyon derecesi ve kimyasal homojenlik), yoğunlaşma ve mikroyapısal gelişim üzerinde önemli etkilere sahiptir. İdeal bir Gümüş Yüzük Modelleri küçük tane boyutlu aglomerasyonsuz, eş tane şekilli, dar tane boyut dağılımı ve yüksek safiyet veya kontrollü katkı içeriğine sahip olması gerekmektedir [28].
a)Gümüş Yüzük Modelleri boyutu: Gümüş Yüzük Modelleri boyutu her bir taşınım mekanizmasında boyun büyümesinde etkili bir parametredir. Yüzey difüzyonu ve tane sınırı difüzyonu Gümüş Yüzük Modelleri boyutuna çok duyarlıdır. Düşük tane boyutlarında ara yüzey difüzyon mekanizmaları çok etkilidir. Çünkü küçük tane boyutlu Gümüş Yüzük Modellerilar yüksek yüzey alanı nedeniyle birim başına yüksek ara yüzey içeriğine sahiptirler. Bu ise yüksek itici güç sağlar. Bu faktörler ise sinterlenmeyi hızlandırmaktadır.
Katı hal sinterlemede Gümüş Yüzük Modelleri boyutunu azaltmakla sinterleme sıcaklığını düşürmekte mümkündür. Çok küçük Gümüş Yüzük Modellerilarla ( mikron altı ) düşük sinterleme sıcaklıklarında yüksek yoğunluklara ulaşmak mümkündür. İnce başlangıç Gümüş Yüzük Modelleriları ile yüksek sinter yoğunluklarına ulaşmak veya sinterleme sıcaklığını ve süresini düşürmek mümkündür. Ancak ince Gümüş Yüzük Modelleriların sinterlenmesindeki başarı aglomerasyonların (kümeleşmelerin) ve agregaların giderilmesine bağlıdır. Gümüş Yüzük Modelleri parçacık içerisindeki tane boyutu da önemlidir. Çok kristalli tanecikler çok sayıda tane sınırı içerirler ve bunlarda küme akışına yardım eder ve sonuçta hızlı bir sinterleme verir.
b)Gümüş Yüzük Modelleri Boyut Dağılımı: Gümüş Yüzük Modelleri karakteristiği ile ilgili diğer önemli bir etken ise Gümüş Yüzük Modelleri boyut dağılımıdır. Geniş Gümüş Yüzük Modelleri boyut dağılım aralığı, sinterlemenin son adımında önemli bir etkiye sahiptir ve bu kademede tane boyut dağılımı başlangıç Gümüş Yüzük Modellerilarındaki partikül boyut dağılımı ile benzer özellik gösterir. Sinterlemenin son adımında dar bir tane boyut dağılımı yüksek sinter yoğunlukları için gereklidir. Dar tane boyut dağılımları yüksek homojenlik verir bu ise sinterleme esnasında yoğunluğu arttırır. İlave olarak homojen ( üniform ) tane boyut dağılımı Gümüş Yüzük Modelleriların paketlenmesini de homojen yapar ve sinterleme işleminden sonraki büzülme oranını azaltır.
c)Gümüş Yüzük Modelleri Şekli: Küresel olmayan Gümüş Yüzük Modellerilar birim hacimde yüksek yüzey alanına sahiptir, bu ise sinterlemeyi hızlandırır. Ancak küresel olmayan şekilli tanecikler düşük ham yoğunluğa sahiptir. İstenilen yoğunluğa ulaşmak için Gümüş Yüzük Modellerilar eş tane şekilli olmalıdır.
d)Aglomerasyon: Yığınlar ( aglomerate ) küçük kütlelerdeki tanecikelerin yüzey kuvvetleri ve/veya katı köprülerle birbirine bağlanmasıdır. Topaklaşma (aggregate) ise kaba bileşenlerin kuvvetlice bağlanması ve/veya reaksiyona girerek küme oluşturmuş taneciklere verilen isimdir. Aglomerasyon ve agregalar arasındaki boşluklar Gümüş Yüzük Modelleri bileşenleri arasındaki boşluklardan daha büyüktür ve büyük boşluklar daha uzun sinterleme süreleri gerektirir. Ayrıca aglomerasyon ve agregaların yoğunlaşması onların büzülmelerine yol açar ve buda onlar arasındaki boşlukların daha da büyümesine neden olur. Ayrıca yüksek aglomerasona sahip Gümüş Yüzük Modelleriların şekillendirilmesi esnasında da büyük poroziteler oluşur bu ise düşük sinter yoğunluğuna neden olur.
Aglomerasyon olarak nitelendirilen her iki kısımda da Gümüş Yüzük Modelleri bileşenleri zayıf yüzey kuvvetleri ile bağlanır. Birim ağırlık başına yüzey kuvveti partikül boyutu ile ters orantılıdır. Bu nedenle küçük tane boyutlu Gümüş Yüzük Modellerilarda ( genellikle mikron altı Gümüş Yüzük Modelleri ) bir dezavantajlar teşkil etmektedir. Bu problemin giderilmesi için düşük sıcaklıkta kalsinasyon gibi Gümüş Yüzük Modelleri üretim yöntemlerinde çeşitli uygulamalar yapılmakla birlikte üretilen Gümüş Yüzük Modelleriların bir değirmende öğütülmesi de bu aglomerasyonların kırılmasında faydalı olacaktır [28].
Sentezlenen antimikrobiyal Gümüş Yüzük Modelleri tane boyut dağılımını ve morfolojisini belirlemek amacıyla değişik büyütmelerde SEM analizleri yapılmıştır. Bu Gümüş Yüzük Modelleriun kumaşlara kalıcı biçimde aplikasyonunu sağlamak amacıyla uygun bağlayıcı kimyasalların belirlenmesi için çalışmalar yürütülmüştür. Akrilik esaslı bağlayıcı kimyasallar hazırlanmış ve geliştirilen antimikrobiyal Gümüş Yüzük Modelleri ile karıştırılarak uyumluluk testleri yapılmıştır. Geliştirilen solüsyon içerisindeki nanopartiküller aglomere olma eğilimi göstermiştir. Stabil solüsyon elde etmek için suda çözünebilen PEG üretim sırasında solüsyona eklenmiştir. Sonuç olarak renk değiştirmeyen, kimyasal bozunuma uğramayan ve çökme yapmayan antimikrobiyal apre kimyasalı elde edilmiştir [21].
Uluslararası dağıtım şirketi olan DKSH, plastik, elyaf ve kaplama için yeni bir anti mikrobiyal sistem geliştirmiştir. ‘Sarpu’ olarak da adlandırılan bu sistem 25nm civarında nano boyutlu gümüş parçacıkları içermekte olup Güney Kore’de nanoteknoloji ile üretilmiştir. DKSH’a ya göre sarpu, geniş ve çok özel bir alandan faydalanmaktadır.
Bu alan bakterilerle sağladığı geniş temas alanı neticesinde sarpunun antimikrobiyal etkisini arttırmaktadır. Şirket Sarpu’ yu pazarlayarak bağıl olarak düşük konsantrasyonlarda (50ppm) ki bu fiyat-hassaslık bakımından her gün kullanılan uygulamalarda, sentetik elyaflarda, plastiklerde ve genel bakımdan anahtar gereklilik taşımakta olduğunu öne çıkartmaktadır [24].
Önceleri, Masterbaçlarda ki Sarpu konsantrasyonu 2000 ppm civarındaydı ki buda masterbach ın son üründe %2-3 kullanılmasını gerektirirdi. DKSH ın iddiasına göre, Sarpu’ nun bakterileri yok etme etkisi birçok bakteri üzerinde laboratuarlarda gözlemlenmiştir. Örneğin, PET içeren ve sadece 50 ppm Sarpu bulunan ortamda Staphylococcus aureus’ a karşı bakteriyostatik aktivitenin 4,3 üzerinde olduğu JIS L1902-1998 ile birlikte görüldü. Gümüş esaslı Sarpu’ nun ne zehir etkisi ne de tahriş edici bir etkisi görülmemiştir. Ayrıca, Sarpu plastik ile birleştirildiğinde üst yüzeyde toplanma göstermemiştir. Ticari uygulamalar, soğutucular, bulaşık makineleri ve hijyenik uygulamalar için sentetik fiberler gibi alanları kapsamaktadır. DKSH bu ürününü, poliamit, PET, polietilen/polipropilen, ABS ve polistren gibi termoplastikleri boyayan masterbaçlara önermektedir.
Sörfaktan capping (demir başlıklı yüzey aktif madde) metodu diğer metotlara göre sentetik açıdan daha basit olduğundan dolayı son birkaç yıldır kullanılmaktadır.
Sodyum dodesil sülfat (SDS), setil trimetil amonyum bromat (CTAB), sodyum bis-(2-etilheksil)sülfosüksinat, (NaAOT) ve poli-(oksietilen) izooktilfenil eter (Triton X-100) bazı çok kullanılan yüzey aktif maddelerdir. Ancak, bu yüzey aktif maddelerin büyük bir çoğunluğu nano ölçekli gümüş ve altın ”Seed-mediated growth” stratejisiyle sentezine katkıda bulunmuşlarıdır [24].
Bununla birlikte bu malzemelerde altın ve gümüş, çok büyük bir ilgi görmektedirler. Bunun nedeni, bu metallerin bilimin sayısız alanlarında; katalizlemede, fotoğrafta, kimyasal duyarlıkta, yüzey genişlemeli Raman dağılmasında ve en önemlisi medikal uygulamalarda antimikrobiyal olarak kullanılmasıdır. Gümüş ve Altının nano parçacıklarının kontrollü üretimi için çok sayıda sentetik metot önerilmiş olsa da, bu iki önemli nano materyalin daha kolay ve ticari olarak uygulanabilir bir biçimde üretilebilmesi için çalışmalar sürmektedir [25].
Daha önceki çalışmalarda, nano gümüş kaplı silika-PCL kompozit filmleri hazırlanarak anti bakteriyel testleri yapılmıştır [26-27].
1. Gümüş Yüzük Modelleri Karakteristikleri: Başlangıç Gümüş Yüzük Modelleri özellikleri ( Gümüş Yüzük Modelleri boyutu, boyut dağılımı, tane şekli, tane aglomerasyonu, aglomerasyon derecesi ve kimyasal homojenlik), yoğunlaşma ve mikroyapısal gelişim üzerinde önemli etkilere sahiptir. İdeal bir Gümüş Yüzük Modelleri küçük tane boyutlu aglomerasyonsuz, eş tane şekilli, dar tane boyut dağılımı ve yüksek safiyet veya kontrollü katkı içeriğine sahip olması gerekmektedir [28].
a)Gümüş Yüzük Modelleri boyutu: Gümüş Yüzük Modelleri boyutu her bir taşınım mekanizmasında boyun büyümesinde etkili bir parametredir. Yüzey difüzyonu ve tane sınırı difüzyonu Gümüş Yüzük Modelleri boyutuna çok duyarlıdır. Düşük tane boyutlarında ara yüzey difüzyon mekanizmaları çok etkilidir. Çünkü küçük tane boyutlu Gümüş Yüzük Modellerilar yüksek yüzey alanı nedeniyle birim başına yüksek ara yüzey içeriğine sahiptirler. Bu ise yüksek itici güç sağlar. Bu faktörler ise sinterlenmeyi hızlandırmaktadır.
Katı hal sinterlemede Gümüş Yüzük Modelleri boyutunu azaltmakla sinterleme sıcaklığını düşürmekte mümkündür. Çok küçük Gümüş Yüzük Modellerilarla ( mikron altı ) düşük sinterleme sıcaklıklarında yüksek yoğunluklara ulaşmak mümkündür. İnce başlangıç Gümüş Yüzük Modelleriları ile yüksek sinter yoğunluklarına ulaşmak veya sinterleme sıcaklığını ve süresini düşürmek mümkündür. Ancak ince Gümüş Yüzük Modelleriların sinterlenmesindeki başarı aglomerasyonların (kümeleşmelerin) ve agregaların giderilmesine bağlıdır. Gümüş Yüzük Modelleri parçacık içerisindeki tane boyutu da önemlidir. Çok kristalli tanecikler çok sayıda tane sınırı içerirler ve bunlarda küme akışına yardım eder ve sonuçta hızlı bir sinterleme verir.
b)Gümüş Yüzük Modelleri Boyut Dağılımı: Gümüş Yüzük Modelleri karakteristiği ile ilgili diğer önemli bir etken ise Gümüş Yüzük Modelleri boyut dağılımıdır. Geniş Gümüş Yüzük Modelleri boyut dağılım aralığı, sinterlemenin son adımında önemli bir etkiye sahiptir ve bu kademede tane boyut dağılımı başlangıç Gümüş Yüzük Modellerilarındaki partikül boyut dağılımı ile benzer özellik gösterir. Sinterlemenin son adımında dar bir tane boyut dağılımı yüksek sinter yoğunlukları için gereklidir. Dar tane boyut dağılımları yüksek homojenlik verir bu ise sinterleme esnasında yoğunluğu arttırır. İlave olarak homojen ( üniform ) tane boyut dağılımı Gümüş Yüzük Modelleriların paketlenmesini de homojen yapar ve sinterleme işleminden sonraki büzülme oranını azaltır.
c)Gümüş Yüzük Modelleri Şekli: Küresel olmayan Gümüş Yüzük Modellerilar birim hacimde yüksek yüzey alanına sahiptir, bu ise sinterlemeyi hızlandırır. Ancak küresel olmayan şekilli tanecikler düşük ham yoğunluğa sahiptir. İstenilen yoğunluğa ulaşmak için Gümüş Yüzük Modellerilar eş tane şekilli olmalıdır.
d)Aglomerasyon: Yığınlar ( aglomerate ) küçük kütlelerdeki tanecikelerin yüzey kuvvetleri ve/veya katı köprülerle birbirine bağlanmasıdır. Topaklaşma (aggregate) ise kaba bileşenlerin kuvvetlice bağlanması ve/veya reaksiyona girerek küme oluşturmuş taneciklere verilen isimdir. Aglomerasyon ve agregalar arasındaki boşluklar Gümüş Yüzük Modelleri bileşenleri arasındaki boşluklardan daha büyüktür ve büyük boşluklar daha uzun sinterleme süreleri gerektirir. Ayrıca aglomerasyon ve agregaların yoğunlaşması onların büzülmelerine yol açar ve buda onlar arasındaki boşlukların daha da büyümesine neden olur. Ayrıca yüksek aglomerasona sahip Gümüş Yüzük Modelleriların şekillendirilmesi esnasında da büyük poroziteler oluşur bu ise düşük sinter yoğunluğuna neden olur.
Aglomerasyon olarak nitelendirilen her iki kısımda da Gümüş Yüzük Modelleri bileşenleri zayıf yüzey kuvvetleri ile bağlanır. Birim ağırlık başına yüzey kuvveti partikül boyutu ile ters orantılıdır. Bu nedenle küçük tane boyutlu Gümüş Yüzük Modellerilarda ( genellikle mikron altı Gümüş Yüzük Modelleri ) bir dezavantajlar teşkil etmektedir. Bu problemin giderilmesi için düşük sıcaklıkta kalsinasyon gibi Gümüş Yüzük Modelleri üretim yöntemlerinde çeşitli uygulamalar yapılmakla birlikte üretilen Gümüş Yüzük Modelleriların bir değirmende öğütülmesi de bu aglomerasyonların kırılmasında faydalı olacaktır [28].