KRİSTAL KUVARS (MASA TİPİ)
GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ MASANIZDA VEYA KOMİDİ NİN ÜSTÜNDE KULLANABİLİRSİNİZ
Kristal Kuvarsinizi programlayamazsınız ya da başkalarına kötülük yapmak veya cezalandırmak gibi amaçlarla da Kristal Kuvarsi kullanamazsınız. Çünkü Kristal Kuvars, böyle kötü niyetler karşısında kendini programlamaya kapatarak size izin vermeyecektir. Kristal Kuvarsden nasıl titreşimler yayılıyorsa sizden de titreşimler yayılmaktadır. Niyetiniz ile Kristal Kuvarse ulaştırdığınız titreşimleriniz, Kristal Kuvars tarafından ayırt edilir ve olumsuz isteklerde sizinle beraber çalışmazlar.
Kristal Kuvarsinizi programlamadan önce kendinizi arındırmalı ve enerjisel olarak dengelenmelisiniz. Rahatlamak ve dingin bir Tuh haline bürünmek için bir bardak sıcak bitki çayı içebilirsiniz. Aynı zamanda, programlama yapacağınız ve öncesinde içinde bulunduğunuz mekanda, çeşitli aromatik mumlar ve tütsüler yakarak mekanın enerjisini de dengeleyebilirsiniz.
1. Kristal Kuvars Nedir?
Minerali oluşturan atomlar belli bir düzeni takip eder şekilde sıralanmışlardır. Yönlere göre özellikleri değişen minerallere “anizotrop mineraller” denir. Anizotrop cisimler, düzgün olarak büyüyebilirlerse düzgün yüzeyli, çok köşeli ve kenarlı şekillerde olurlar. Böyle şekillere “Kristal Kuvars” denir.
Kristal Kuvarsleşmiş maddeler daima ideal şekillerinde bulunmıı/lnr Onlar gözle görünmeyen içyapıları nedeniyle birçok faktörlerin etkisi altında kalarak çeşit|i şekillerde bulunurlar. Kristal Kuvars olduğu ancak mikroskopta görülebilen böyle maddelerin yığıntılarına “Kristal Kuvars agregatı (topluluğu)” denir. Kuvars ve Kalsit çoğunlukla Kristal Kuvarsler şeklinde; Jips ise Kristal Kuvars agregatı olarak bulunurlar.
Doğadaki bütün Kristal Kuvars malzemeler 7 Kristal Kuvars sistemine uyarlar. Bunlar aşağıdaki gibidir.
a. Kübik
b. Tetragonal (kare prizma)
c. Ortorombik (dikdörtgen prizma]
d. Rombohedral
e. Hegzagonal
f. Monoklinik
g. Triklinik
Kristal Kuvarslerin Oluşumu ve Büyümesi
Sıvılarda ve gazlarda bulunan bir madde katı duruma geçerken Kristal Kuvarsler oluşur. Örneğin; havadaki su buharı, atmosferdeki ısının düşmesiyle birlikte kar Kristal Kuvarsine dönüşür. Çoğunlukla Kristal Kuvarsler bir veya birkaç maddenin bir araya gelmesiyle oluşurlar. Bir buharda (eriyikte) Kristal Kuvarslenme olayının olabilmesi için o buharın ve eriyiğin doymuşluk sınırını aşarak üst doymuşluk sınırına gelmiş olması gerekir. Üst doymuşluk durumuna gelen eriyikteki iyonlar birbirine yaklaşmış olduklarında pozitif yüklü olanlar negatif yüklü olanlarla birleşerek ilk Kristal Kuvarscik meydana gelmiş olur.
Bu Kristal Kuvarsciğin çevresinde bulunan eriyik maddesini kısmen bu Kristal Kuvarsciğe vermiş olduğundan Kristal Kuvarscik çevresindeki üst doymuşluk durumu kaybolmuş olur. Kristal Kuvarsciğin çevresindeki bu alana Kristal Kuvarslenme alanı denir.
BEDENİMİZ: MİNARELLER BİLEŞİĞİ
Bedenimiz, büyük ölçüde farklı oranlardaki minerallerin bileşkesidir. Olgunlaşmış bir insanın dörtte üçü sudur, yani 2 hidrojen ve 1 oksijen elementinin bileşkesinden oluşan su minerali.
Bunun dışında oranları değişken olmakla birlikte demir, bakır, çinko, kurşun, magnezyum, manganez, titanyum, selenyum, iyot, kalsiyum, potasyum, uranyum, fosfor, sodyum, kükürt gibi mineraller bulunmaktadır. Şöyle de diyebiliriz: Doğada hangi mineraller bulunuyorsa insanda da aynı mineraller vardır. Zira ilk insan topraktan yaratıldığı gibi, bizim yaratılışımız da aynı mayadandır.
Mineraller de vitaminler gibi mikrobesinler grubundandır ve hayatımızın, sağlığımızın, hareket kabiliyetimizin temel taşlarıdır. Minerallerin varlığı binlerce yıldır biliniyor. 1 1. yüzyılda Salerno okulunda arsenik ve antimon içeren oral preparatlar hazırlan-maktaydı. Uzun yıllar boyunca cıva biklorid, bakır ve gümüş tuzları başlıca dezenfektanlardı. Antimon, arsenik, bizmut, cıva ve altın gibi eser elementler cüzzam ve sifilis tedavisinde kullanıldı.
Normal metabolizma ve yaşamsal fonksiyonların sürdürülebilmesi için gerekli inorganik maddeler olan mineraller, metabolik olaylara katılarak pıhtılaşma, kas liflerinin uyarılması gibi biyolojik reaksiyonlarda görev alırlar. Sinirler üzerinde de özel bazı etkilen vardır. Mineraller, insan organizması için ge-rek yapısal gerekse işlevsel açıdan son derece önemlidirler. Ayrıca iskelet ve dişte, hormonlarda, hemoglobin ve hücre çekir-değinin yapısında yer alırlar.
Taşların etkisini anlamak için mineralleri iyi tanımak gerekmektedir. Zira sebze ve meyvelerdeki mineraller fiziksel ve ruhsal bedenimizde
hangi etkiyi gösteriyorsa, taşlardaki mineraller de aynı etkiyi göstermektedir.Ancak aralarında küçük bir fark vardır: Sebze ve meyveyi yiyerek tükettiğimiz halde taşlar tükenmemektedir.Görünür şekilde sürekli birlikte olduğumuz ve alışkanlıkla-rımızdan biri haline geldiği için basit gördüğümüz su minerali olmasaydı bedenimizin ne hale geleceğini bir düşünün. Bede-nin yüzde yetmiş beşi yok olur ve ezilip büzüşürdü. Yaşamak mı? Su olmayınca kimin umurunda…
DEMİR (Fe)
Vücuttaki demir eksikliğinin en önemli sonucu anemi hastalığı yani kansızlık olarak ortaya çıkar. Demir eksikliği bulunan kadınların yüzünde karanlık renkli halkalar belirecektir. Soğuktan kolay etkilenen, nefes darlığı, kalpte çarpıntı, sindirim sisteminde problemler, baş dönmesi, kemiklerinzayıflaması, saç dökülmesi kolay kilo alma, bellek karışıklığı ve zayıflığı, gibi durumlar da diğer sonuçları.
insan vücudunda yaklaşık 4 gram kadar bulunan demirin üçte ikisi, kandaki alyuvarlara kırmızı rengi veren hemoglobin molekülünü oluşturur. Hemoglobin, ihtiyacımız olan oksijeni akciğerden alarak dokulara taşır ve hücre solunumunu ger-çekleştirir. Yine doku ve hücrelerdeki karbondioksiti alarak ak-ciğerlere ulaştırır ve solunumla dışarı atılmasını sağlar. Demir mineralinin kalan kısmı, kaslarda miyoglobin molekülü halinde bulu-nur, enzim sistemlerinde veya protein metabolizmasında görev alır. Bir gram kadarı ise depo halindedir ve gerektiğinde devreye girer. Demir minerali, ayrıca kanda bulunan bakterilerle ve virüslerle sava-şan korpuskülleri kuvvetlendirmektedir.
Bedendeki yeterli demir, anti-oksidan niteliği sebebiyle yorgunluğu ortadan kaldıracak, dinç bir beden sağlayacak, düşünsel konsant-rasyonu artırarak sağlıklı bir algılama yeteneği verecektir. Ayrıca has-talıklara karşı vücudumuzu koru-yan bağışıklık sistemimiz (immunite sistem) güçlenecek, enerjik bir yapı oluşacaktır. DNA sentezinde de rol oynayarak üremeyi, büyüyüp gelişmeyi, yaraların çabuk iyileşmesini sağlar.
İnsan vücudunda yaklaşık yüz – yüz elli gram kadar bulunan bakırın onda doku-zu kanda, onda biri de karaciğerde ve beyinde bulunur. Demir mineraliyle birlikte alyuvarlardan hemoglobin molekülünü oluştururlar. Hemoglobindeki demirin korunması ve C vitamininin vücut tarafından kullanılabilmesi bakıra bağlıdır.
Bakır minerali, kalbin düzenli çalışmasını, beyin sinirlerinin ve bağ dokusunun sağlıklı işlev yapmasını sağlar, vücut dokusunun yeniden oluşmasında rol alır. Dolayısıyla merkezi sinir sisteminin düzenli çalışması bakıra bağlıdır. Hücrelerin solunumunda ve enerji oluşumunda vazgeçilmez öneme sahiptir. Dokuların şişmesini ve kızarmasını önler. Kemik yapısının sağlamlığı büyük oranda ona bağlıdır. Troid bezinin çalışmasında önemli yeri vardır. Kan dolaşım sisteminde kan düzeyini ayarlar, bu suretle alerjileri önler. Kırık kemiklerinin kaynaması da ona bağlıdır.
Vücutta bakır mineralinin yeterli düzeyde olmaması, kansızlığa (anemiye), dişler, tırnaklar başta olmak üzere kemiklerde bozulmaya, halsizliğe, solunum problemlerine, iltihaplanmaya, büyüme eksikliğine, mide ve bağırsaklarda rahatsızlıklara, saçların dökülmesine, kalp çarpıntılarına, kolesterol yüksekliği nedeniyle damar tıkanıklıklarına, yaraların yavaş iyileşmesine, tiroit bezi rahatsızlıklarına, immunite (bağışıklık) sisteminin görevlerini yapamaz hale gelmesine yol açabilir.
KRİSTAL KUVARS
Kimyasal Bileşim: SiO?
Renk: Genellikle renksiz, bazen beyaz; şeffaf-yan şeffaf
Element: Hava
Doğada yaygın olarak rastlanan minerallerin başında gelir. Magmatik, metamorfık, özellikle granit ve gnaysların, sediman-ter kayaların olağan bileşenidir. Kuvarsitlerin ana bileşeni olan kuvars, birçok cevherleşmenin de gang minerali olarak bulunur. Sertlik derecesi 7′ dir. İçindeki yabancı maddelerin cins ve miktarına göre, saydam, renkli ya da yan saydam durumdadır.
Saf Kristal Kuvars Kuvars’ı, zihni gereksiz düşüncelerden ayıklamak ve susturabilmek için kullanabilirsiniz. Negatiflerinizi temizleyip daha sağlıklı bir ruh ve beden dengesine kavuşursunuz. Duygusal engelleri ortadan kaldırır. Bedeninizi gevşetir. İçe dönüş çalışmalarınızda sol avucunuzun içine yerleştirerek ya da yakınlarınızda bulundurarak enerjisinden faydalanabilirsiniz.
Sol bileğinizde taşıyabileceğiniz, sadece misina üzerine dizilmiş Kristal Kuvars Kuvars taneleri sizin gün içinde dengelenmenizi ve aşın stres ile dolmanızı engeller. Etrafınıza pozitif enerji yaymaya başlarsınız. Ruhunuz da bileğinizdeki Kristal Kuvars Kuvars gibi saflaşmaya başlar. Özgüveninizi tazeler ve arttırır.
Beden ve zihin enerjisini yükselterek sezgilerinizi kuvvetlendirir. Konsantrasyonu güçlendirebilir. Farkındalık seviyeniz giderek artar. Kararsızlık hallerini ortadan kaldırarak yeni kararlar almanızda varlığınıza ilham verir. Bununla beraber, kalbinizi hafifletir ve ruh ile bağlantısını tamamlar. Ruhsal yetenekleri açığa çıkarır.
Kristal Kuvars Kuvars’ın sinir sistemi üzerinde de olumlu etkileri göz-lenmiştir. Bu nedenle depresyon, anksiyete ve gerilim tipi baş ağrılarını iyileştirmek için düzenli aralıklarla kullanılabilir. Buna ilaveten Kristal Kuvars Kuvars; solunum sistemi, sindirim sistemi ve üriner sistem üzerinde de şifa amaçlı kullanılabilir. Doğal bir ağrı kesici olduğu söylenir. Şiddetli ağrı ve sancıları gidermek için tercih edebilirsiniz.
İnsanoğlu, gelişen teknolojinin etkisiyle doğada bulunandan çok daha fazla yoğun elektromanyetik radyasyona maruz kalmaktadır. Bu durumun insan sağlığı üzerinde son derece olumsuz etkileri mevcuttur. Yerel GSM istasyonları, cep telefonları, elektrikli ev aletleri ve bilgisayarlar elektromanyetik kirliliğin oluşmasında etkendir. Kristal Kuvars Kuvars ile bu muhtemel olumsuz etkilerin zararından korunmak mümkündür. Bunun için Kristal Kuvars Kuvars’ı teninize değecek şekilde gün boyu üzerinizde taşıyabi-lirsiniz. Aynı zamanda içinde bulunduğunuz ev, ofis, araba gibi kapalı mekânlara yerleştirebilirsiniz.
Örneğin; bilgisayarınızın veya televizyonunuzun 10-15 cm kadar yakınına birkaç adet Kristal Kuvars Kuvars yerleştirebilirsiniz. Kristal Kuvars Kuvars, yayılmakta olan elektromanyetik radyasyonu emerek sizi koruyacak ve ortamın enerjisini büyük oranda dengeleyecektir.
Kristal Kuvars Kuvars, enerjisel olarak çok güçlü Kristal Kuvarslerdendir. Kullanan kişinin yaratıcılığını arttırır ve hayal gücünü besler. Yazarlar, ressamlar, şairler ve bestekârlar her zaman bu Kristal Kuvarsi kullanabilirler. Böylece yaratıcılıklarını akış eşliğinde değerlendirmenin keyfine varabilirler.
Bilinçaltı, insan beyninin farkında olmadığı kısmıdır. Tekrar eden alışkanlıkların, davranış ve duygu modellerinin yer aldığı alan burasıdır. Eğer kişisel ve ruhsal gelişime, değişime ve dönüşüme meraklı ve odaklı yaşayan biriyseniz, mutlaka Kristal Kuvars Kuvars ile tanışmalısınız. Kristal Kuvars Kuvars’ı kullanarak bilinçaltı-nızdaki bilginin gün içerisinde sizi nasıl tetiklediğini fark edebilirsiniz.
Ayrıca, gece yatarken yastığınızın altına Kristal Kuvarsinizi yerleştirirseniz, uyku esnasında bilinçaltınızdan yükselen kişisel bilgilerinizi sabah uyandığınızda gayet net hatırlayabilir ve bu bilgileri Kristal Kuvarsinize kaydedebilirsiniz. Kendinizi daha iyi tanımak ve değiştirmek için Kristal Kuvars Kuvars’ın eşsiz titreşimlerinden siz de faydalanmalısınız.
KRİSTAL KUVARS (MASA TİPİ)
GÖRÜLDÜĞÜ GİBİ MASANIZDA VEYA KOMİDİ NİN ÜSTÜNDE KULLANABİLİRSİNİZ
Kristal Kuvarsinizi programlayamazsınız ya da başkalarına kötülük yapmak veya cezalandırmak gibi amaçlarla da Kristal Kuvarsi kullanamazsınız. Çünkü Kristal Kuvars, böyle kötü niyetler karşısında kendini programlamaya kapatarak size izin vermeyecektir. Kristal Kuvarsden nasıl titreşimler yayılıyorsa sizden de titreşimler yayılmaktadır. Niyetiniz ile Kristal Kuvarse ulaştırdığınız titreşimleriniz, Kristal Kuvars tarafından ayırt edilir ve olumsuz isteklerde sizinle beraber çalışmazlar.
Kristal Kuvarsinizi programlamadan önce kendinizi arındırmalı ve enerjisel olarak dengelenmelisiniz. Rahatlamak ve dingin bir Tuh haline bürünmek için bir bardak sıcak bitki çayı içebilirsiniz. Aynı zamanda, programlama yapacağınız ve öncesinde içinde bulunduğunuz mekanda, çeşitli aromatik mumlar ve tütsüler yakarak mekanın enerjisini de dengeleyebilirsiniz.
1. Kristal Kuvars Nedir?
Minerali oluşturan atomlar belli bir düzeni takip eder şekilde sıralanmışlardır. Yönlere göre özellikleri değişen minerallere “anizotrop mineraller” denir. Anizotrop cisimler, düzgün olarak büyüyebilirlerse düzgün yüzeyli, çok köşeli ve kenarlı şekillerde olurlar. Böyle şekillere “Kristal Kuvars” denir.
Kristal Kuvarsleşmiş maddeler daima ideal şekillerinde bulunmıı/lnr Onlar gözle görünmeyen içyapıları nedeniyle birçok faktörlerin etkisi altında kalarak çeşit|i şekillerde bulunurlar. Kristal Kuvars olduğu ancak mikroskopta görülebilen böyle maddelerin yığıntılarına “Kristal Kuvars agregatı (topluluğu)” denir. Kuvars ve Kalsit çoğunlukla Kristal Kuvarsler şeklinde; Jips ise Kristal Kuvars agregatı olarak bulunurlar.
Doğadaki bütün Kristal Kuvars malzemeler 7 Kristal Kuvars sistemine uyarlar. Bunlar aşağıdaki gibidir.
a. Kübik
b. Tetragonal (kare prizma)
c. Ortorombik (dikdörtgen prizma]
d. Rombohedral
e. Hegzagonal
f. Monoklinik
g. Triklinik
Kristal Kuvarslerin Oluşumu ve Büyümesi
Sıvılarda ve gazlarda bulunan bir madde katı duruma geçerken Kristal Kuvarsler oluşur. Örneğin; havadaki su buharı, atmosferdeki ısının düşmesiyle birlikte kar Kristal Kuvarsine dönüşür. Çoğunlukla Kristal Kuvarsler bir veya birkaç maddenin bir araya gelmesiyle oluşurlar. Bir buharda (eriyikte) Kristal Kuvarslenme olayının olabilmesi için o buharın ve eriyiğin doymuşluk sınırını aşarak üst doymuşluk sınırına gelmiş olması gerekir. Üst doymuşluk durumuna gelen eriyikteki iyonlar birbirine yaklaşmış olduklarında pozitif yüklü olanlar negatif yüklü olanlarla birleşerek ilk Kristal Kuvarscik meydana gelmiş olur.
Bu Kristal Kuvarsciğin çevresinde bulunan eriyik maddesini kısmen bu Kristal Kuvarsciğe vermiş olduğundan Kristal Kuvarscik çevresindeki üst doymuşluk durumu kaybolmuş olur. Kristal Kuvarsciğin çevresindeki bu alana Kristal Kuvarslenme alanı denir.
BEDENİMİZ: MİNARELLER BİLEŞİĞİ
Bedenimiz, büyük ölçüde farklı oranlardaki minerallerin bileşkesidir. Olgunlaşmış bir insanın dörtte üçü sudur, yani 2 hidrojen ve 1 oksijen elementinin bileşkesinden oluşan su minerali.
Bunun dışında oranları değişken olmakla birlikte demir, bakır, çinko, kurşun, magnezyum, manganez, titanyum, selenyum, iyot, kalsiyum, potasyum, uranyum, fosfor, sodyum, kükürt gibi mineraller bulunmaktadır. Şöyle de diyebiliriz: Doğada hangi mineraller bulunuyorsa insanda da aynı mineraller vardır. Zira ilk insan topraktan yaratıldığı gibi, bizim yaratılışımız da aynı mayadandır.
Mineraller de vitaminler gibi mikrobesinler grubundandır ve hayatımızın, sağlığımızın, hareket kabiliyetimizin temel taşlarıdır. Minerallerin varlığı binlerce yıldır biliniyor. 1 1. yüzyılda Salerno okulunda arsenik ve antimon içeren oral preparatlar hazırlan-maktaydı. Uzun yıllar boyunca cıva biklorid, bakır ve gümüş tuzları başlıca dezenfektanlardı. Antimon, arsenik, bizmut, cıva ve altın gibi eser elementler cüzzam ve sifilis tedavisinde kullanıldı.
Normal metabolizma ve yaşamsal fonksiyonların sürdürülebilmesi için gerekli inorganik maddeler olan mineraller, metabolik olaylara katılarak pıhtılaşma, kas liflerinin uyarılması gibi biyolojik reaksiyonlarda görev alırlar. Sinirler üzerinde de özel bazı etkilen vardır. Mineraller, insan organizması için ge-rek yapısal gerekse işlevsel açıdan son derece önemlidirler. Ayrıca iskelet ve dişte, hormonlarda, hemoglobin ve hücre çekir-değinin yapısında yer alırlar.
Taşların etkisini anlamak için mineralleri iyi tanımak gerekmektedir. Zira sebze ve meyvelerdeki mineraller fiziksel ve ruhsal bedenimizde
hangi etkiyi gösteriyorsa, taşlardaki mineraller de aynı etkiyi göstermektedir.Ancak aralarında küçük bir fark vardır: Sebze ve meyveyi yiyerek tükettiğimiz halde taşlar tükenmemektedir.Görünür şekilde sürekli birlikte olduğumuz ve alışkanlıkla-rımızdan biri haline geldiği için basit gördüğümüz su minerali olmasaydı bedenimizin ne hale geleceğini bir düşünün. Bede-nin yüzde yetmiş beşi yok olur ve ezilip büzüşürdü. Yaşamak mı? Su olmayınca kimin umurunda…
DEMİR (Fe)
Vücuttaki demir eksikliğinin en önemli sonucu anemi hastalığı yani kansızlık olarak ortaya çıkar. Demir eksikliği bulunan kadınların yüzünde karanlık renkli halkalar belirecektir. Soğuktan kolay etkilenen, nefes darlığı, kalpte çarpıntı, sindirim sisteminde problemler, baş dönmesi, kemiklerinzayıflaması, saç dökülmesi kolay kilo alma, bellek karışıklığı ve zayıflığı, gibi durumlar da diğer sonuçları.
insan vücudunda yaklaşık 4 gram kadar bulunan demirin üçte ikisi, kandaki alyuvarlara kırmızı rengi veren hemoglobin molekülünü oluşturur. Hemoglobin, ihtiyacımız olan oksijeni akciğerden alarak dokulara taşır ve hücre solunumunu ger-çekleştirir. Yine doku ve hücrelerdeki karbondioksiti alarak ak-ciğerlere ulaştırır ve solunumla dışarı atılmasını sağlar. Demir mineralinin kalan kısmı, kaslarda miyoglobin molekülü halinde bulu-nur, enzim sistemlerinde veya protein metabolizmasında görev alır. Bir gram kadarı ise depo halindedir ve gerektiğinde devreye girer. Demir minerali, ayrıca kanda bulunan bakterilerle ve virüslerle sava-şan korpuskülleri kuvvetlendirmektedir.
Bedendeki yeterli demir, anti-oksidan niteliği sebebiyle yorgunluğu ortadan kaldıracak, dinç bir beden sağlayacak, düşünsel konsant-rasyonu artırarak sağlıklı bir algılama yeteneği verecektir. Ayrıca has-talıklara karşı vücudumuzu koru-yan bağışıklık sistemimiz (immunite sistem) güçlenecek, enerjik bir yapı oluşacaktır. DNA sentezinde de rol oynayarak üremeyi, büyüyüp gelişmeyi, yaraların çabuk iyileşmesini sağlar.
İnsan vücudunda yaklaşık yüz – yüz elli gram kadar bulunan bakırın onda doku-zu kanda, onda biri de karaciğerde ve beyinde bulunur. Demir mineraliyle birlikte alyuvarlardan hemoglobin molekülünü oluştururlar. Hemoglobindeki demirin korunması ve C vitamininin vücut tarafından kullanılabilmesi bakıra bağlıdır.
Bakır minerali, kalbin düzenli çalışmasını, beyin sinirlerinin ve bağ dokusunun sağlıklı işlev yapmasını sağlar, vücut dokusunun yeniden oluşmasında rol alır. Dolayısıyla merkezi sinir sisteminin düzenli çalışması bakıra bağlıdır. Hücrelerin solunumunda ve enerji oluşumunda vazgeçilmez öneme sahiptir. Dokuların şişmesini ve kızarmasını önler. Kemik yapısının sağlamlığı büyük oranda ona bağlıdır. Troid bezinin çalışmasında önemli yeri vardır. Kan dolaşım sisteminde kan düzeyini ayarlar, bu suretle alerjileri önler. Kırık kemiklerinin kaynaması da ona bağlıdır.
Vücutta bakır mineralinin yeterli düzeyde olmaması, kansızlığa (anemiye), dişler, tırnaklar başta olmak üzere kemiklerde bozulmaya, halsizliğe, solunum problemlerine, iltihaplanmaya, büyüme eksikliğine, mide ve bağırsaklarda rahatsızlıklara, saçların dökülmesine, kalp çarpıntılarına, kolesterol yüksekliği nedeniyle damar tıkanıklıklarına, yaraların yavaş iyileşmesine, tiroit bezi rahatsızlıklarına, immunite (bağışıklık) sisteminin görevlerini yapamaz hale gelmesine yol açabilir.
KRİSTAL KUVARS
Kimyasal Bileşim: SiO?
Renk: Genellikle renksiz, bazen beyaz; şeffaf-yan şeffaf
Element: Hava
Doğada yaygın olarak rastlanan minerallerin başında gelir. Magmatik, metamorfık, özellikle granit ve gnaysların, sediman-ter kayaların olağan bileşenidir. Kuvarsitlerin ana bileşeni olan kuvars, birçok cevherleşmenin de gang minerali olarak bulunur. Sertlik derecesi 7′ dir. İçindeki yabancı maddelerin cins ve miktarına göre, saydam, renkli ya da yan saydam durumdadır.
Saf Kristal Kuvars Kuvars’ı, zihni gereksiz düşüncelerden ayıklamak ve susturabilmek için kullanabilirsiniz. Negatiflerinizi temizleyip daha sağlıklı bir ruh ve beden dengesine kavuşursunuz. Duygusal engelleri ortadan kaldırır. Bedeninizi gevşetir. İçe dönüş çalışmalarınızda sol avucunuzun içine yerleştirerek ya da yakınlarınızda bulundurarak enerjisinden faydalanabilirsiniz.
Sol bileğinizde taşıyabileceğiniz, sadece misina üzerine dizilmiş Kristal Kuvars Kuvars taneleri sizin gün içinde dengelenmenizi ve aşın stres ile dolmanızı engeller. Etrafınıza pozitif enerji yaymaya başlarsınız. Ruhunuz da bileğinizdeki Kristal Kuvars Kuvars gibi saflaşmaya başlar. Özgüveninizi tazeler ve arttırır.
Beden ve zihin enerjisini yükselterek sezgilerinizi kuvvetlendirir. Konsantrasyonu güçlendirebilir. Farkındalık seviyeniz giderek artar. Kararsızlık hallerini ortadan kaldırarak yeni kararlar almanızda varlığınıza ilham verir. Bununla beraber, kalbinizi hafifletir ve ruh ile bağlantısını tamamlar. Ruhsal yetenekleri açığa çıkarır.
Kristal Kuvars Kuvars’ın sinir sistemi üzerinde de olumlu etkileri göz-lenmiştir. Bu nedenle depresyon, anksiyete ve gerilim tipi baş ağrılarını iyileştirmek için düzenli aralıklarla kullanılabilir. Buna ilaveten Kristal Kuvars Kuvars; solunum sistemi, sindirim sistemi ve üriner sistem üzerinde de şifa amaçlı kullanılabilir. Doğal bir ağrı kesici olduğu söylenir. Şiddetli ağrı ve sancıları gidermek için tercih edebilirsiniz.
İnsanoğlu, gelişen teknolojinin etkisiyle doğada bulunandan çok daha fazla yoğun elektromanyetik radyasyona maruz kalmaktadır. Bu durumun insan sağlığı üzerinde son derece olumsuz etkileri mevcuttur. Yerel GSM istasyonları, cep telefonları, elektrikli ev aletleri ve bilgisayarlar elektromanyetik kirliliğin oluşmasında etkendir. Kristal Kuvars Kuvars ile bu muhtemel olumsuz etkilerin zararından korunmak mümkündür. Bunun için Kristal Kuvars Kuvars’ı teninize değecek şekilde gün boyu üzerinizde taşıyabi-lirsiniz. Aynı zamanda içinde bulunduğunuz ev, ofis, araba gibi kapalı mekânlara yerleştirebilirsiniz.
Örneğin; bilgisayarınızın veya televizyonunuzun 10-15 cm kadar yakınına birkaç adet Kristal Kuvars Kuvars yerleştirebilirsiniz. Kristal Kuvars Kuvars, yayılmakta olan elektromanyetik radyasyonu emerek sizi koruyacak ve ortamın enerjisini büyük oranda dengeleyecektir.
Kristal Kuvars Kuvars, enerjisel olarak çok güçlü Kristal Kuvarslerdendir. Kullanan kişinin yaratıcılığını arttırır ve hayal gücünü besler. Yazarlar, ressamlar, şairler ve bestekârlar her zaman bu Kristal Kuvarsi kullanabilirler. Böylece yaratıcılıklarını akış eşliğinde değerlendirmenin keyfine varabilirler.
Bilinçaltı, insan beyninin farkında olmadığı kısmıdır. Tekrar eden alışkanlıkların, davranış ve duygu modellerinin yer aldığı alan burasıdır. Eğer kişisel ve ruhsal gelişime, değişime ve dönüşüme meraklı ve odaklı yaşayan biriyseniz, mutlaka Kristal Kuvars Kuvars ile tanışmalısınız. Kristal Kuvars Kuvars’ı kullanarak bilinçaltı-nızdaki bilginin gün içerisinde sizi nasıl tetiklediğini fark edebilirsiniz.
Ayrıca, gece yatarken yastığınızın altına Kristal Kuvarsinizi yerleştirirseniz, uyku esnasında bilinçaltınızdan yükselen kişisel bilgilerinizi sabah uyandığınızda gayet net hatırlayabilir ve bu bilgileri Kristal Kuvarsinize kaydedebilirsiniz. Kendinizi daha iyi tanımak ve değiştirmek için Kristal Kuvars Kuvars’ın eşsiz titreşimlerinden siz de faydalanmalısınız.