Manevi Doğum Günü Hediyeleri, alan ve verenin konumuna göre farklı anlamlar içerirdi. Şayet Manevi Doğum Günü Hediyeleriyi padişah üst düzey bir paşaya veriyorsa vereni onurlandırma, ödüllendirme, teşvik etme, ona güvendiğini gösterme anlamlarının yanısıra hem kendi otoritesini hem de Manevi Doğum Günü Hediyeleri verileninin otoritesini kuvvetlendiren, saygınlık kazandıran bir araç oluyor, yöneten kesim olan askerî sınıfın
yönetimde etkin kılınabilmesi için psikolojik olarak motive edilmesini sağlıyordu. Padişah Manevi Doğum Günü Hediyelerileri saray görevlilerine dağıtıyorsa bu durum, bir hizmet bedeli, ödül, memnun etme vb. maksatlarıyla gerçekleşiyordu. Manevi Doğum Günü Hediyeleri
padişaha bir eyalet valisi ya da tâbi devlet kralı tarafından veriliyorsa bu onların itaatinin sembolü haline geliyor; yabancı hükümdarlar tarafından
gönderiliyorsa bu defa her bir ülkenin gücü ve Osmanlı Devleti ile olan ilişkisi oranında farklı politik ve diplomatik anlamlar içeriyordu.
Manevi Doğum Günü Hediyeleri türlerini, Manevi Doğum Günü Hediyeleriyi verenin ekonomik gücü, bulunduğu görev, bunlardan dolayı onun statüsü ve yaşadığı coğrafya, veriliş sebebi gibi faktörler belirlemekteydi. Sözgelimi ilmiye sınıfından olan Şeyhülislamın Manevi Doğum Günü Hediyelerilerinin başında sof ve başta Kur„ân-ı Kerim olmak üzere başka hadis 296ve tefsir kitapları bulunur, keza kendilerine de padişah tarafından genellikle sof Manevi Doğum Günü Hediyeleri edilirdi. Şam‟dan bölgeye has üzüm, şeker, kayısı, meyve kurusu, şerbetler (eşribe); Mısır‟dan donanmış atlar, doğanlar, süslü hançer, gulâm, amber, öd, perde, makreme, arka şalı, Hint menşe„li kumaşlar, peşkir, kutnu, bogasi, yemeni, abdest peşkiri, vb.; Garp Ocakları‟ndan, mercan tespih, Cezayir ihram ve velensesi, her biri bölgeye has fes ve tüfek, sancak, alem,
papağan vb.; Erdel‟den şahin, doğan, kupa, kadeh, leğen ve ibrik; Dubrovnik‟ten lengerî; Eflak‟tan cins atlar, av kuşları ve av köpekleri, gümüş
evâni; Boğdan‟dan av kuşları samur ve uşak kürkler, gümüş kaplar; Türkmen voyvodalarından cins atlar gelirdi. Esnafların ve saray sanatkârlarının
Manevi Doğum Günü Hediyelerileri sözgelimi berberlerin ustura, berber peşkiri, kapaklı tas, buhurdan, gülâbdan gibi eşyalar; okçuların keman ve ok; çörekçilerin kendi pişirdikleri çörekleri sunmalarında olduğu gibi yaptıkları işle uyumlu olurdu. Eyalet valileri, Sadrazam, Yeniçeri Ağası, Mirahur Ağa gibi kişilerin padişaha sunduğu Manevi Doğum Günü Hediyeleri sandıklarının ya da bohçalarının vazgeçilmezi olarak; yerli, Avrupa ve Hint menşe„li kumaşlar ve samur kürkler, baş sırayı alırdı. Bunun nedeni kumaşların giyim-kuşam ve döşeme olarak kullanım
alanının yaygın olmasıydı. Nitekim yeniden dağıtımda kumaşlar önemli idi. Dağıtılan Manevi Doğum Günü Hediyelerilerin başını da kumaşlar ve bunlardan yapılan giyim kuşam eşyaları çekerdi. Bunlardan başka samur kürk, atlar ve süslü at koşum takımları, her biri değerli taşlarla süslü aynı zamanda sanatsal değeri olan hançer, kılıç, sorguç, kemer, kuşak gibi eşyalar gelirdi. Tezhipli Kur„ân-ı Kerim‟ler ve başka kitaplar, padişaha ilmiye sınıfı dışındaki askerîler tarafından da verilirdi. Saat ve ayna gibi eşyalar diplomatik Manevi Doğum Günü Hediyeleriler olmakla
birlikte sadrazam, valide sultan, gümrük emini, yeniçeri ağası gibi kişilerin Manevi Doğum Günü Hediyelerileri arasında da bulunduğu olurdu. Nisan suyu ve nevruz macunu gibi şifa veren maddelerden yapılan sunumlar da iligili merasimlerin gereği olarak padişahlara sunulan Manevi Doğum Günü
Hediyeleriler içindeki yerlerini alırlardı. Düğünlerde aylar önce hazırlıklarına başlanılan bazı esnaf Manevi Doğum Günü Hediyelerileri
ise özel tasarlanmış düzenekler üzerinde görsel tasvirlerden oluştuğu için ilgiyi izleyenin üzerine çekmekteydi. Manevi Doğum Günü Hediyelerilerin cins ve miktarının belirlendiği 297ve bu kaideye uyulduğu 1582 ve 1675‟teki şehzâde sünnet düğünlerinde Divân-ı Hümayûn üyelerinin yanısıra patriklerin, kadıların, beylerbeyilerin ve tâbi devletlerin Manevi Doğum Günü Hediyelerilerinin yaklaşık yüz yıl içerisinde, yani makamın
sahipleri değiştiği halde cins ve miktarlarının birbirine yakın oluşunda da görülmektedir.
İki hükümdarın Manevi Doğum Günü Hediyelerileşmesini ise taraflar arasındaki askerî, siyasî, diplomatik, iktisâdî vb. ilişkiler belirlemekteydi. İlişki ne kadar yoğun olursa Manevi Doğum Günü Hediyelerileşme de aynı oranda yoğun olmaktaydı. Devletlerden güçlü olan memnun edilmek adına Manevi Doğum Günü Hediyelerilerin akışı o yöne oluyordu. XVI. yüzyılın sonlarından itibaren Osmanlı Devleti‟nde her ne kadar iç çözülme başlamışsa da devlet dış dünyada hâlâ önemli bir gücün temsilcisi idi. Bu araştırmadan elde edilen verilere göre XVII. yüzyıl padişahlarının Manevi Doğum Günü Hediyeleri gönderenden ziyade kendisine Manevi Doğum Günü Hediyeleri gönderilen konumda olması da bunu desteklemektedir. XVII. yüzyılda Osmanlılara en çok Manevi Doğum Günü Hediyeleri gönderen ülkeler de Osmanlılarla ikili münasebet ve mücadeleleri en fazla olan Avusturya ile
Safevîler olmuştur.İstanbul‟da Kapalı Çarşı padişaha sunulacak Manevi Doğum Günü Hediyelerilerin en güzel ve en değerlilerini içinde barındırırdı.
Manevi Doğum Günü Hediyeleri, alan ve verenin konumuna göre farklı anlamlar içerirdi. Şayet Manevi Doğum Günü Hediyeleriyi padişah üst düzey bir paşaya veriyorsa vereni onurlandırma, ödüllendirme, teşvik etme, ona güvendiğini gösterme anlamlarının yanısıra hem kendi otoritesini hem de Manevi Doğum Günü Hediyeleri verileninin otoritesini kuvvetlendiren, saygınlık kazandıran bir araç oluyor, yöneten kesim olan askerî sınıfın
yönetimde etkin kılınabilmesi için psikolojik olarak motive edilmesini sağlıyordu. Padişah Manevi Doğum Günü Hediyelerileri saray görevlilerine dağıtıyorsa bu durum, bir hizmet bedeli, ödül, memnun etme vb. maksatlarıyla gerçekleşiyordu. Manevi Doğum Günü Hediyeleri
padişaha bir eyalet valisi ya da tâbi devlet kralı tarafından veriliyorsa bu onların itaatinin sembolü haline geliyor; yabancı hükümdarlar tarafından
gönderiliyorsa bu defa her bir ülkenin gücü ve Osmanlı Devleti ile olan ilişkisi oranında farklı politik ve diplomatik anlamlar içeriyordu.
Manevi Doğum Günü Hediyeleri türlerini, Manevi Doğum Günü Hediyeleriyi verenin ekonomik gücü, bulunduğu görev, bunlardan dolayı onun statüsü ve yaşadığı coğrafya, veriliş sebebi gibi faktörler belirlemekteydi. Sözgelimi ilmiye sınıfından olan Şeyhülislamın Manevi Doğum Günü Hediyelerilerinin başında sof ve başta Kur„ân-ı Kerim olmak üzere başka hadis 296ve tefsir kitapları bulunur, keza kendilerine de padişah tarafından genellikle sof Manevi Doğum Günü Hediyeleri edilirdi. Şam‟dan bölgeye has üzüm, şeker, kayısı, meyve kurusu, şerbetler (eşribe); Mısır‟dan donanmış atlar, doğanlar, süslü hançer, gulâm, amber, öd, perde, makreme, arka şalı, Hint menşe„li kumaşlar, peşkir, kutnu, bogasi, yemeni, abdest peşkiri, vb.; Garp Ocakları‟ndan, mercan tespih, Cezayir ihram ve velensesi, her biri bölgeye has fes ve tüfek, sancak, alem,
papağan vb.; Erdel‟den şahin, doğan, kupa, kadeh, leğen ve ibrik; Dubrovnik‟ten lengerî; Eflak‟tan cins atlar, av kuşları ve av köpekleri, gümüş
evâni; Boğdan‟dan av kuşları samur ve uşak kürkler, gümüş kaplar; Türkmen voyvodalarından cins atlar gelirdi. Esnafların ve saray sanatkârlarının
Manevi Doğum Günü Hediyelerileri sözgelimi berberlerin ustura, berber peşkiri, kapaklı tas, buhurdan, gülâbdan gibi eşyalar; okçuların keman ve ok; çörekçilerin kendi pişirdikleri çörekleri sunmalarında olduğu gibi yaptıkları işle uyumlu olurdu. Eyalet valileri, Sadrazam, Yeniçeri Ağası, Mirahur Ağa gibi kişilerin padişaha sunduğu Manevi Doğum Günü Hediyeleri sandıklarının ya da bohçalarının vazgeçilmezi olarak; yerli, Avrupa ve Hint menşe„li kumaşlar ve samur kürkler, baş sırayı alırdı. Bunun nedeni kumaşların giyim-kuşam ve döşeme olarak kullanım
alanının yaygın olmasıydı. Nitekim yeniden dağıtımda kumaşlar önemli idi. Dağıtılan Manevi Doğum Günü Hediyelerilerin başını da kumaşlar ve bunlardan yapılan giyim kuşam eşyaları çekerdi. Bunlardan başka samur kürk, atlar ve süslü at koşum takımları, her biri değerli taşlarla süslü aynı zamanda sanatsal değeri olan hançer, kılıç, sorguç, kemer, kuşak gibi eşyalar gelirdi. Tezhipli Kur„ân-ı Kerim‟ler ve başka kitaplar, padişaha ilmiye sınıfı dışındaki askerîler tarafından da verilirdi. Saat ve ayna gibi eşyalar diplomatik Manevi Doğum Günü Hediyeleriler olmakla
birlikte sadrazam, valide sultan, gümrük emini, yeniçeri ağası gibi kişilerin Manevi Doğum Günü Hediyelerileri arasında da bulunduğu olurdu. Nisan suyu ve nevruz macunu gibi şifa veren maddelerden yapılan sunumlar da iligili merasimlerin gereği olarak padişahlara sunulan Manevi Doğum Günü
Hediyeleriler içindeki yerlerini alırlardı. Düğünlerde aylar önce hazırlıklarına başlanılan bazı esnaf Manevi Doğum Günü Hediyelerileri
ise özel tasarlanmış düzenekler üzerinde görsel tasvirlerden oluştuğu için ilgiyi izleyenin üzerine çekmekteydi. Manevi Doğum Günü Hediyelerilerin cins ve miktarının belirlendiği 297ve bu kaideye uyulduğu 1582 ve 1675‟teki şehzâde sünnet düğünlerinde Divân-ı Hümayûn üyelerinin yanısıra patriklerin, kadıların, beylerbeyilerin ve tâbi devletlerin Manevi Doğum Günü Hediyelerilerinin yaklaşık yüz yıl içerisinde, yani makamın
sahipleri değiştiği halde cins ve miktarlarının birbirine yakın oluşunda da görülmektedir.
İki hükümdarın Manevi Doğum Günü Hediyelerileşmesini ise taraflar arasındaki askerî, siyasî, diplomatik, iktisâdî vb. ilişkiler belirlemekteydi. İlişki ne kadar yoğun olursa Manevi Doğum Günü Hediyelerileşme de aynı oranda yoğun olmaktaydı. Devletlerden güçlü olan memnun edilmek adına Manevi Doğum Günü Hediyelerilerin akışı o yöne oluyordu. XVI. yüzyılın sonlarından itibaren Osmanlı Devleti‟nde her ne kadar iç çözülme başlamışsa da devlet dış dünyada hâlâ önemli bir gücün temsilcisi idi. Bu araştırmadan elde edilen verilere göre XVII. yüzyıl padişahlarının Manevi Doğum Günü Hediyeleri gönderenden ziyade kendisine Manevi Doğum Günü Hediyeleri gönderilen konumda olması da bunu desteklemektedir. XVII. yüzyılda Osmanlılara en çok Manevi Doğum Günü Hediyeleri gönderen ülkeler de Osmanlılarla ikili münasebet ve mücadeleleri en fazla olan Avusturya ile
Safevîler olmuştur.İstanbul‟da Kapalı Çarşı padişaha sunulacak Manevi Doğum Günü Hediyelerilerin en güzel ve en değerlilerini içinde barındırırdı.