Şehzade Osman Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’ ın henüz çocuğu olmadığı bir zamanda doğmuş, daha doğrusu zamansız doğmuş bir şehzadedir. Üstelik Osmanlı imparatorluğunun veliahdı olarak doğmuş şanslı bir çocuktur.Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları, Şehzade Osman’ın doğumuyla en çok istediği valide sultanlık makamına ulaşma imkânını kaybetmiştir. Buna rağmen yazar Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’ı öyle iyi niyetli göstermiştir ki, Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları Osman’ın doğumuna üzülmek, ona kin beslemek yerine çok sevinmiş, hatta onu kendi oğlu gibi benimsemiştir. Dipnot y,Öztuna S:100 Şehzade Osman da Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’ı annesi gibi görmüştür.
Padişah olduğunda bile Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’ı hiç unutmamış, onu orada yalnız bırakmamıştır.Yazar Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’ın, Sultan Osman’a karşı duyduğu sevgiyi herhangi bir çıkar ilişkisi içinde göstermemiştir. Birbirlerine duydukları sevgiyi samimi bir ana oğul sevgisi şeklinde göstermiştir. Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları ona duyduğu sevginin ardında hiçbir menfaat beklememektedir.
Sultan Osman’ın ihtilalde öldürülmesine çok üzülür. Oysaki Sultan Osman’ın ölmesi Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’ın valide sultan olması demektir. Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları gibi hırslı bir kadının Sultan Osman için bu kadar iyi niyetli gösterilmesi sonraki cinayetleriyle çelişir durumdadır.
Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları, Hüsam Reis’i daha Afro iken tanır. Hüsam Reis onu denizin ortasında, bilincini kaybetmiş bir vaziyette bulduğunda ve İstanbul’a getirmeye karar verdiğinde, onun imparatorluğun kaderini nasıl değiştireceğini tahmin bile etmemiştir.
Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları kendi memleketinden ayrılıp İstanbul’a geldiğinde Hüsam Reis’i babası ve onun eşi Rebia Hatun’u da annesi olarak benimser. Burada Hatice adını alır.Hüsam Reis ve Rebia Hatun, Hatice’nin sarayla tanışmasında büyük rol oynamışlardır. Bu iki insan, Hatice sarayın ve imparatorluğun Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’ı olduktan sonra onun hayatında çok fazla bir yere sahip olmazlar. Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’ın bir daha ne Hüsam Reis ile ne de Rebia Hatun ile olumlu ya da olumsuz bir münasebeti bulunmaz.
Yazar Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları ile Mahfiruz Sultan’a romanında dost olarak yer vermiş, aralarında Mahfiruz’un veliaht olarak doğan oğlu yüzünden bir husumetin varolmadığı şeklinde yorum yapmıştır.
3.1.2.11. Sultan Mustafa’nın annesi* – Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları İlişkisi
Romanda Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları, sıradan bir kız iken de, saraya gelip padişahın gözdesi olduktan sonra da hep iyi niyetli, saltanat, para ve şöhret sevdasından uzak olarak yer almıştır. Halk arasında yardımseverliğiyle nam yapmıştır. Halk ve saray çevresi tarafından çok sevilir. Fakat bir noktadan sonra bu olumlu davranış biçimi birden bire değişir. Öncekinin aksine hırslı, kindar, kurnaz bir kadın olur. Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’ı bu kadar değiştiren, erdemli bir insan olmaktan vazgeçiren olay Şehzade Mustafa’nın annesidir. Onun Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’a karşı olan aşağılayıcı sözleri ve hareketleridir.
“Sizler Sultan Ahmedinizle kasırlarda, bahçelerde, derya ve mehtap âlemlerinde sefalar sürerken, bizler dört duvar arasında çile doldururduk. Kösem misin, Köse misin, nesin… isterse bir boncuk tanesi olsun, nen var nen yok, bütün asımını takımını çekmecelerine koyup hazine kâhyasına teslim edeceksin…İçinde hazine malı varsa alınacak!..”
Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları bu sözler üzerine bile nezaketini, asaletini korur. Ama daha sonra saltanat hırsının, içine o anda düştüğünü itiraf eder.
Yazar romanda kırılma noktasını oluşturan bu olayda, Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’ı son derece vakarlı ve mağrur göstererek, daha sonra yapacaklarını haklı bir gerekçeye bağlamıştır.
Şehzade Osman Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’ ın henüz çocuğu olmadığı bir zamanda doğmuş, daha doğrusu zamansız doğmuş bir şehzadedir. Üstelik Osmanlı imparatorluğunun veliahdı olarak doğmuş şanslı bir çocuktur.Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları, Şehzade Osman’ın doğumuyla en çok istediği valide sultanlık makamına ulaşma imkânını kaybetmiştir. Buna rağmen yazar Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’ı öyle iyi niyetli göstermiştir ki, Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları Osman’ın doğumuna üzülmek, ona kin beslemek yerine çok sevinmiş, hatta onu kendi oğlu gibi benimsemiştir. Dipnot y,Öztuna S:100 Şehzade Osman da Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’ı annesi gibi görmüştür.
Padişah olduğunda bile Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’ı hiç unutmamış, onu orada yalnız bırakmamıştır.Yazar Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’ın, Sultan Osman’a karşı duyduğu sevgiyi herhangi bir çıkar ilişkisi içinde göstermemiştir. Birbirlerine duydukları sevgiyi samimi bir ana oğul sevgisi şeklinde göstermiştir. Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları ona duyduğu sevginin ardında hiçbir menfaat beklememektedir.
Sultan Osman’ın ihtilalde öldürülmesine çok üzülür. Oysaki Sultan Osman’ın ölmesi Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’ın valide sultan olması demektir. Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları gibi hırslı bir kadının Sultan Osman için bu kadar iyi niyetli gösterilmesi sonraki cinayetleriyle çelişir durumdadır.
Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları, Hüsam Reis’i daha Afro iken tanır. Hüsam Reis onu denizin ortasında, bilincini kaybetmiş bir vaziyette bulduğunda ve İstanbul’a getirmeye karar verdiğinde, onun imparatorluğun kaderini nasıl değiştireceğini tahmin bile etmemiştir.
Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları kendi memleketinden ayrılıp İstanbul’a geldiğinde Hüsam Reis’i babası ve onun eşi Rebia Hatun’u da annesi olarak benimser. Burada Hatice adını alır.Hüsam Reis ve Rebia Hatun, Hatice’nin sarayla tanışmasında büyük rol oynamışlardır. Bu iki insan, Hatice sarayın ve imparatorluğun Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’ı olduktan sonra onun hayatında çok fazla bir yere sahip olmazlar. Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’ın bir daha ne Hüsam Reis ile ne de Rebia Hatun ile olumlu ya da olumsuz bir münasebeti bulunmaz.
Yazar Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları ile Mahfiruz Sultan’a romanında dost olarak yer vermiş, aralarında Mahfiruz’un veliaht olarak doğan oğlu yüzünden bir husumetin varolmadığı şeklinde yorum yapmıştır.
3.1.2.11. Sultan Mustafa’nın annesi* – Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları İlişkisi
Romanda Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları, sıradan bir kız iken de, saraya gelip padişahın gözdesi olduktan sonra da hep iyi niyetli, saltanat, para ve şöhret sevdasından uzak olarak yer almıştır. Halk arasında yardımseverliğiyle nam yapmıştır. Halk ve saray çevresi tarafından çok sevilir. Fakat bir noktadan sonra bu olumlu davranış biçimi birden bire değişir. Öncekinin aksine hırslı, kindar, kurnaz bir kadın olur. Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’ı bu kadar değiştiren, erdemli bir insan olmaktan vazgeçiren olay Şehzade Mustafa’nın annesidir. Onun Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’a karşı olan aşağılayıcı sözleri ve hareketleridir.
“Sizler Sultan Ahmedinizle kasırlarda, bahçelerde, derya ve mehtap âlemlerinde sefalar sürerken, bizler dört duvar arasında çile doldururduk. Kösem misin, Köse misin, nesin… isterse bir boncuk tanesi olsun, nen var nen yok, bütün asımını takımını çekmecelerine koyup hazine kâhyasına teslim edeceksin…İçinde hazine malı varsa alınacak!..”
Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları bu sözler üzerine bile nezaketini, asaletini korur. Ama daha sonra saltanat hırsının, içine o anda düştüğünü itiraf eder.
Yazar romanda kırılma noktasını oluşturan bu olayda, Muhteşem Yüzyıl Kösem Sultan Takıları’ı son derece vakarlı ve mağrur göstererek, daha sonra yapacaklarını haklı bir gerekçeye bağlamıştır.