Okaliptüs; mersingiller familyasına ait olan bir bitkidir. Birçok hastalığa şifa olduğu bilinen bu bitkinin 600’den fazla türü bulunmaktadır. Son
zamanlarda adını tıp alanında sıklıkla duymakta olduğumuz her derde deva bitki, her mevsim toplanabilmektedir. Kış aylarında yaprakları dökülmediği için bu doğa ürünün faydalarından her daim yararlanmak mümkündür. Daha fazla fayda sağlamak için Eylül ve Ekim aylarını tercih etmek daha iyi olacaktır. Bu bitki “Eucalyptol “adı ile de nitelendirilmektedir. Genellikle bataklık yerlerini kurutarak yerleşim yeri oluşturmak için kullanılmaktadır.
TANE ÇAPI 7×8 mm
UZUNLUK İMAMADEN :17 CM
Anavatanı Avusturya olarak bilinen bitki, İspanya, Fas, Brezilya ve Portekizde de görülmektedir. Hatta Avusturyanın hemen hemen her bölgesinde Okaliptüs ağaçları mevcuttur. Ülkemizde de bu bitkiyi yetiştirilmeye Mısır Hİdivi Abbas Hilmi Paşa ön ayak olmuştur. İlk olarak Muğlanın Dalaman yöresine bu ağacı dikmiştir. Akdeniz bölgesinin sahil kısımlarında rahatlıkla üretilebilmektedir.
Ege bölgesinde de aynı şekilde bu ürün yetiştirebilinir. Geniş ebatlardan oluşan ağacı ile dikkat çeken bitkinin çalıdan oluşmuşmuş türleri de bulunmaktadır. Dünyanın en uzun boylu ağaç kategorisinde de yer alan bitki, 200-1000 litre suyu gövdesine rahatça çekebilmektedir. Bu yüzden bataklık olan yerlerde daha çok yetiştirilmektedir. Mevcut olan su miktarını bünyesine çekerek Okaliptüs ağacı tesbih bataklık sorununu ortadan kaldırabilmektedir. Mavimsi ve yeşil renklerden oluşan çiçeklere ve taze yaprakları gövdeye yapışık biçimdedir. Genetik yapısı tüylü olan bitkinin meyveleri bol miktarda tohumdan meydana gelmektedir. Türlerin oluşma şekli de bu tohumlardan kaynaklanmaktadır. Odun kısmı kırmızı renkten oluşmaktadır ve gövdesi gri tonlarındadır.
Yüksek oranda eterik yağı barındıran ağaç, Sineol maddesini çok miktarda barındırmaktadır. Uçucu yağı da bu ağacın şifa olma özelliğine katkı sağlamaktadır. En etkili faydası ise bataklıkların yaymış olduğu sıtma hastalığının önüne geçmesi olmuştur. Ülkemizin Güney kesimlerinde var olan bataklılıklarını kurutmak için yetiştirilmeye başlanmıştır. Bu sayede sıtma hastalığına neden olan sivrisineklerin nesli tüketilmiştir. Ve bu hastalığın yanı sıra bataklığın etrafında bulunan verimli toprakların faaliyete geçmesini sağlanmıştır. Tarıma olan katkısı ile dikkat çeken ağaç, bitkileri deforme edecek zararlı toz ve dumanlardan koruma özelliğine de sahiptir.
Okaliptüs ağacı tesbih cinsi Türkiye’ye ilk defa 1885 yılında Eucalyptus camaldulensis türü ile girmiştir. Adana-Mersin demiryolunu yapan Fransız şirketi tarafından demiryolunun etrafına süs bitkisi olarak dikilmek amacıyla getirilmiştir Türün egzotik bir tür olması ve hızlı büyümesi nedeniyle Çukurova bölgesinde park ve bahçelerde hızla yaygınlaşmıştır. Ekonomik amaçlı ilk ağaçlandırma ise 1939 yılında Tarsus-Karabucak yöresinde 885 ha lık alanda gerçekleştirilmiştir. Bu ağaçlandırma aynı zamanda Türkiye’nin ilk ekonomik ağaçlandırmasıdır. Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğünce plana dayalı ilk ağaçlandırma çalışmalarının 1955 yılında başladığı belirtilmektedir . Daha sonra okaliptüs yetiştiriciliği özel sektör tarafından tanınarak ekonomik amaçlı olarak yetiştirmelere başlanmıştır. Yapılan bir çalışmada okaliptüs yetiştiriciliğinin ağırlıklı olarak daha az emekle yapılması ve karlı oluşu nedeniyle tercih edildiği tespit edilmiştir . Okaliptüsün yayılışı ağırlıklı olarak Doğu Akdeniz bölgesindedir. Fakat Türkiye’de Akdeniz ve Ege bölgesinde denize yakın yerlerde plantasyonlar bulunmaktadır (Şekil 1). Okaliptüsle ilgili araştırma çalışmaları 1967’den bu yana Okaliptüs ağacı tesbih Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü tarafından devam edilmektedir. Müdürlük tarafından Okaliptüs cinsine ait 191 tür ve 609 orijin test edilmiştir.
Okaliptüs; mersingiller familyasına ait olan bir bitkidir. Birçok hastalığa şifa olduğu bilinen bu bitkinin 600’den fazla türü bulunmaktadır. Son
zamanlarda adını tıp alanında sıklıkla duymakta olduğumuz her derde deva bitki, her mevsim toplanabilmektedir. Kış aylarında yaprakları dökülmediği için bu doğa ürünün faydalarından her daim yararlanmak mümkündür. Daha fazla fayda sağlamak için Eylül ve Ekim aylarını tercih etmek daha iyi olacaktır. Bu bitki “Eucalyptol “adı ile de nitelendirilmektedir. Genellikle bataklık yerlerini kurutarak yerleşim yeri oluşturmak için kullanılmaktadır.
TANE ÇAPI 7×8 mm
UZUNLUK İMAMADEN :17 CM
Anavatanı Avusturya olarak bilinen bitki, İspanya, Fas, Brezilya ve Portekizde de görülmektedir. Hatta Avusturyanın hemen hemen her bölgesinde Okaliptüs ağaçları mevcuttur. Ülkemizde de bu bitkiyi yetiştirilmeye Mısır Hİdivi Abbas Hilmi Paşa ön ayak olmuştur. İlk olarak Muğlanın Dalaman yöresine bu ağacı dikmiştir. Akdeniz bölgesinin sahil kısımlarında rahatlıkla üretilebilmektedir.
Ege bölgesinde de aynı şekilde bu ürün yetiştirebilinir. Geniş ebatlardan oluşan ağacı ile dikkat çeken bitkinin çalıdan oluşmuşmuş türleri de bulunmaktadır. Dünyanın en uzun boylu ağaç kategorisinde de yer alan bitki, 200-1000 litre suyu gövdesine rahatça çekebilmektedir. Bu yüzden bataklık olan yerlerde daha çok yetiştirilmektedir. Mevcut olan su miktarını bünyesine çekerek Okaliptüs ağacı tesbih bataklık sorununu ortadan kaldırabilmektedir. Mavimsi ve yeşil renklerden oluşan çiçeklere ve taze yaprakları gövdeye yapışık biçimdedir. Genetik yapısı tüylü olan bitkinin meyveleri bol miktarda tohumdan meydana gelmektedir. Türlerin oluşma şekli de bu tohumlardan kaynaklanmaktadır. Odun kısmı kırmızı renkten oluşmaktadır ve gövdesi gri tonlarındadır.
Yüksek oranda eterik yağı barındıran ağaç, Sineol maddesini çok miktarda barındırmaktadır. Uçucu yağı da bu ağacın şifa olma özelliğine katkı sağlamaktadır. En etkili faydası ise bataklıkların yaymış olduğu sıtma hastalığının önüne geçmesi olmuştur. Ülkemizin Güney kesimlerinde var olan bataklılıklarını kurutmak için yetiştirilmeye başlanmıştır. Bu sayede sıtma hastalığına neden olan sivrisineklerin nesli tüketilmiştir. Ve bu hastalığın yanı sıra bataklığın etrafında bulunan verimli toprakların faaliyete geçmesini sağlanmıştır. Tarıma olan katkısı ile dikkat çeken ağaç, bitkileri deforme edecek zararlı toz ve dumanlardan koruma özelliğine de sahiptir.
Okaliptüs ağacı tesbih cinsi Türkiye’ye ilk defa 1885 yılında Eucalyptus camaldulensis türü ile girmiştir. Adana-Mersin demiryolunu yapan Fransız şirketi tarafından demiryolunun etrafına süs bitkisi olarak dikilmek amacıyla getirilmiştir Türün egzotik bir tür olması ve hızlı büyümesi nedeniyle Çukurova bölgesinde park ve bahçelerde hızla yaygınlaşmıştır. Ekonomik amaçlı ilk ağaçlandırma ise 1939 yılında Tarsus-Karabucak yöresinde 885 ha lık alanda gerçekleştirilmiştir. Bu ağaçlandırma aynı zamanda Türkiye’nin ilk ekonomik ağaçlandırmasıdır. Ağaçlandırma ve Erozyon Kontrolü Genel Müdürlüğünce plana dayalı ilk ağaçlandırma çalışmalarının 1955 yılında başladığı belirtilmektedir . Daha sonra okaliptüs yetiştiriciliği özel sektör tarafından tanınarak ekonomik amaçlı olarak yetiştirmelere başlanmıştır. Yapılan bir çalışmada okaliptüs yetiştiriciliğinin ağırlıklı olarak daha az emekle yapılması ve karlı oluşu nedeniyle tercih edildiği tespit edilmiştir . Okaliptüsün yayılışı ağırlıklı olarak Doğu Akdeniz bölgesindedir. Fakat Türkiye’de Akdeniz ve Ege bölgesinde denize yakın yerlerde plantasyonlar bulunmaktadır (Şekil 1). Okaliptüsle ilgili araştırma çalışmaları 1967’den bu yana Okaliptüs ağacı tesbih Doğu Akdeniz Ormancılık Araştırma Müdürlüğü tarafından devam edilmektedir. Müdürlük tarafından Okaliptüs cinsine ait 191 tür ve 609 orijin test edilmiştir.