ilk defa ne zaman çıkarıldığı ve işlenmeye başlandığı hakkında kesin Oltu Taşı Tesbih İstanbul bir yazılı doküman bulunmamasına rağmen, 18. yüzyıl sonunda çıkartılmaya başlandığı sanılmaktadır. Bölge halkı arasında, Oltu Taşı Tesbih İstanbul yataklarının ilk defa Rus işgali döneminde (1878- 1918) açıldığı ve Ruslar tarafından işlenmeye başlandığı gibi yanlış bir inanış bulunmasına rağmen, yapılan araştırmalar bunun aksini göstermektedir
Oltu Taşı Tesbih İstanbul işlemeciliği babadan oğula geçen bir halk sanatı şeklinde başlamış ve devam etmiştir. Oltu’nun İnci Köyü’nde yaşayan 95 yaşındaki Ahmet Cengiz, bu sanatı babası Dursun Cengiz’den onun da Rus işgalinden önce kendi babasından öğrendiğini ifade etmiştir. 1887- 1962 yılları arasında yaşayan Recep Kara ve 1894- 1964 yılları arasında yaşayan İlyas Macit adlı Oltu Taşı Tesbih İstanbul sanatkarları bu sanatı dedelerinden öğrendiklerini belirtmişlerdir. Soyadı kanunundan sonra “Takımcı” soyadını alan Rıza Usta ile “Necef” soyadını alan Tevfik ustaların, Oltu Taşı Tesbih İstanbul’ndan süs eşyası yaptıkları bilinmektedir. Bu bilgilere göre Oltu Taşı Tesbih İstanbul işlemeciliği Ruslar’dan önce ilk defa Türkler tarafından uygulanmış, geçmişi ise yaklaşık iki yüz elli yıl kadar öncesine tarihlendirilmektedir (Gündoğdu ve
Oltu Taşı Tesbih İstanbul işlemeciliğinin Erzurum’da yapılmasında ve pazarlanmasında, Rüstem Paşa Hanı (Taşhan) ve Arapgirler çarşısının önemi büyüktür (Gündoğdu ve Gedik 1985). 1561 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın veziri Rüstem Paşa tarafından yaptırılan Rüstem Paşa Hanı; Osmanlı İmparatorluğu döneminde altın ve gümüş ziynet eşyasının yapıldığı ve pazarlandığı, İpek yolu ticaret kervanlarıyla Asya’dan getirilen altın ve gümüş ziynet eşyasının Anadolu’ya ve yurt dışına pazarlandığı önemli bir bölge olmuştur
19.yüzyılda “takımcılar” adı verilen Türk ve azınlıklardan oluşan kırk sanatkar, bu sanatı uygulamıştır. Oltu Taşı Tesbih İstanbul işlemeciliği asıl dönemini Cumhuriyet’ten sonra kazanmıştır. Günümüzde de Rüstem Paşa Hanı, Oltu Taşı Tesbih İstanbulnın işlendiği ve pazarlandığı en önemli merkez durumundadır. Ayrıca; Vakıf İşhanı, Taş Mağazalar ve Cumhuriyet caddesindeki kuyumcu ve imalat atölyelerinde bu sanat sürdürülmekte ve bu işle uğraşan bireylere gelir getirmektedir.
Ayrıca Oltu İlçesinde; Oltu Taşı Tesbih İstanbul işlemeciliği ile ilgili faaliyetler, Oltu Taşı Tesbih İstanbul İş Merkezi’nde bulunan atölye ve işyerlerinde, bu çevredeki diğer atölyelerde ve evlerde sürdürülmektedir. Oltu Taşı Tesbih İstanbul İşlemeciliği yörede binlerce kişiye gelir sağlayan bir iş kolu olma özelliği ile büyük önem taşımaktadır.
ilk defa ne zaman çıkarıldığı ve işlenmeye başlandığı hakkında kesin Oltu Taşı Tesbih İstanbul bir yazılı doküman bulunmamasına rağmen, 18. yüzyıl sonunda çıkartılmaya başlandığı sanılmaktadır. Bölge halkı arasında, Oltu Taşı Tesbih İstanbul yataklarının ilk defa Rus işgali döneminde (1878- 1918) açıldığı ve Ruslar tarafından işlenmeye başlandığı gibi yanlış bir inanış bulunmasına rağmen, yapılan araştırmalar bunun aksini göstermektedir
Oltu Taşı Tesbih İstanbul işlemeciliği babadan oğula geçen bir halk sanatı şeklinde başlamış ve devam etmiştir. Oltu’nun İnci Köyü’nde yaşayan 95 yaşındaki Ahmet Cengiz, bu sanatı babası Dursun Cengiz’den onun da Rus işgalinden önce kendi babasından öğrendiğini ifade etmiştir. 1887- 1962 yılları arasında yaşayan Recep Kara ve 1894- 1964 yılları arasında yaşayan İlyas Macit adlı Oltu Taşı Tesbih İstanbul sanatkarları bu sanatı dedelerinden öğrendiklerini belirtmişlerdir. Soyadı kanunundan sonra “Takımcı” soyadını alan Rıza Usta ile “Necef” soyadını alan Tevfik ustaların, Oltu Taşı Tesbih İstanbul’ndan süs eşyası yaptıkları bilinmektedir. Bu bilgilere göre Oltu Taşı Tesbih İstanbul işlemeciliği Ruslar’dan önce ilk defa Türkler tarafından uygulanmış, geçmişi ise yaklaşık iki yüz elli yıl kadar öncesine tarihlendirilmektedir (Gündoğdu ve
Oltu Taşı Tesbih İstanbul işlemeciliğinin Erzurum’da yapılmasında ve pazarlanmasında, Rüstem Paşa Hanı (Taşhan) ve Arapgirler çarşısının önemi büyüktür (Gündoğdu ve Gedik 1985). 1561 yılında Kanuni Sultan Süleyman’ın veziri Rüstem Paşa tarafından yaptırılan Rüstem Paşa Hanı; Osmanlı İmparatorluğu döneminde altın ve gümüş ziynet eşyasının yapıldığı ve pazarlandığı, İpek yolu ticaret kervanlarıyla Asya’dan getirilen altın ve gümüş ziynet eşyasının Anadolu’ya ve yurt dışına pazarlandığı önemli bir bölge olmuştur
19.yüzyılda “takımcılar” adı verilen Türk ve azınlıklardan oluşan kırk sanatkar, bu sanatı uygulamıştır. Oltu Taşı Tesbih İstanbul işlemeciliği asıl dönemini Cumhuriyet’ten sonra kazanmıştır. Günümüzde de Rüstem Paşa Hanı, Oltu Taşı Tesbih İstanbulnın işlendiği ve pazarlandığı en önemli merkez durumundadır. Ayrıca; Vakıf İşhanı, Taş Mağazalar ve Cumhuriyet caddesindeki kuyumcu ve imalat atölyelerinde bu sanat sürdürülmekte ve bu işle uğraşan bireylere gelir getirmektedir.
Ayrıca Oltu İlçesinde; Oltu Taşı Tesbih İstanbul işlemeciliği ile ilgili faaliyetler, Oltu Taşı Tesbih İstanbul İş Merkezi’nde bulunan atölye ve işyerlerinde, bu çevredeki diğer atölyelerde ve evlerde sürdürülmektedir. Oltu Taşı Tesbih İstanbul İşlemeciliği yörede binlerce kişiye gelir sağlayan bir iş kolu olma özelliği ile büyük önem taşımaktadır.