OTANT�K TA�

Parapsikoloji

V MAKALELER
PARAPSİKOLOJİ
Fiyatı      :      TL
[dpsc_display_product]
Ürünün Özellikleri
  • BİLGİ
  • parapsikoloji

Parapsikoloji

Parapsikoloji, doğaüstü olayları araştıran ve telepati, gaipten haber alma, duyu dışı algılama vb. olaylar ı inceleyen ruh bilimi,olarak tarif edilmektedir. ‘Parapsikoloji Sözlüğü’nde ise normal ötesi olan ama ruhsal olaylara yönelik nicelik ve nitelikteki çalışmalara ve deneylere verilen bilimsel tanımlama, ruhsal olaylardan daha da uzaklaşarak, normal ötesi araştırmaların tüm bilimsel yönlerini kapsamaktadır,89 şeklinde açıklaması yapılmaktad ır. ‘Parapsikoloji’ ba şlıklı yazıda, 1930’lu yılların başında A.B.D de Duke üniversitesinde J.B.Rhine ve eşi L. Rhine tarafından yürütülençalışmalarda psişik çalışmalar ı belirtmek için almanca parapsychologie terimini kullandığı belirtilmektedir. Alışılagelmişin dışı farklı psikoloji anlamına geldiği ifadeedilmiştir.

PARAPSİKOLOJİ

PARAPSİKOLOJİ

‘Gizemden Bilime Parapsikoloji’ başlıklı yazıda parapsikolojinin doğanın yasalar ıyla belirlenen ve ortaya çıkan olaylar ı, klasik-akademik bilimsel anlayışın’ötesine’ geçerek araştıran bilim olduğu belirtilmektedir. Bir başka yerde zihin faaliyetine bağlı olarak ortaya çıkan paranormal olaylar ın bilimsel yollardanincelenmesi veya ruh ötesi, gizli kuvvetler bilimi olarak tarifi yapılmaktadır. Mistik eğ ilimli olmakla beraber deneyci olduğu ve fizik ile psikoloji alanına girmemiş ruhsal fenomenleri incelediği, bugünkü pozitif bilime ters düşen bu gerçeklerin sebeplerini ve oluşum şeklini araştırdığı ifade edilmektedir. Ruh varlığının bedende tezahüründen dolayı ortaya çıkan duyular dışı olaylara ya da duyular dışı algılamalarımıza (DDA) daparapsikoloji olarak isim verilmektedir. Normal yaşantımızın kenarında, yanında cereyan eden fakat mevcut bilgilerimizle açıklanamayan ruhi olaylar ifade edilmek için kullanılan parapsikoloji, beş duyumuzun dışında bazı olayları sezebilmek, etkileyebilmek ve geleceğe, geçmişe ait bazı şeyleri anlamayı kapsayan bir bilim dalıolarak ortaya çıkmaktadır.

Parapsikoloji duyular d ışı, algılama yeteneğini inceleyen,alışılagelmiş in dışında psikoloji olarak tanımlanmaktadır. Bugünkü bilimsel yasalar çerçevesinde yer almıyor izlenimini veren normal dışı insan yeteneklerini inceleyen bilimdir ve inceleme konuları uzun zaman doğaüstü ya da yanılsama sonucu olduğu düşünülen olaylardır. Anormal olgulara, bilimsel bir yaklaşımla yönelmek isteyen parapsikoloji, ispritizma, mistisizm ya da gizli bilgilerden ayrılır.

Bu bilim dalı, ruhbilim sistemi içerisinde henüz yer almamış, ama alacak olan ruhsal işlevlerin var olduğunu ileri sürer. Parapsikologlar, hileleri, yanılsamayı ya da bilinen bir ruhbilimsel işlevin çalışmasını bir yana bıraktıktan ve rastlantıyı da hesaba kattıktan sonra, henüz çok yetersizce tanımlanmış bulunan ve insanın duyu ya da kas aracılığı olmaksızın çevresindeki dünya ile iletişime girmesini sağlayabilen yetilerin var olduğunu savunmaktadırlar. Parapsikolojik araştırmalarda, sonuçları tekrarlanabilir yöntemler geliştirmek üzerinde özellikle durulmaktadır. Çünkü parapsikolojiye bilimsel bir statü tanınmasındaki başlıca engel, tatmin edici bir kuramın olmamasının yanında, herhangibir ekip tarafından bildirilen deneysel sonuçların, başka ekipler tarafından çoğu keztekrarlanamamas ıdır.

Parapsikoloji ile ilgili bazı bilim insanlarınca ifade edilenler şöyle: Dr. Halûk Nurbaki’nin ‘İnsan Gerçeği’ başlıklı yazısında şunlar ifade
edilmektedir: ”Parapsikoloji bilim adamlar ı, ruh varlığını ispat eden binlerce yayını
bilimsel seminerlerde yayınlamış lardır.”99
Albert Einstein ”Yaşadığımız en güzel deneyim gizemler içinde olmaktır”,diyor.

Psikanalizin babası Freud ise; tekrar dünyaya gelse kendisini seve seve parapsikolojiye adayabileceğini söylemektedir.100
Tasmanya Üniversitesinden Dr. Jurgen, Rus ve Çek bilginleri, paranormal olayları kanunları olan birer fizik olay olarak kabul etmektedirler.101

Parapsikolojinin Tarihsel Gelişimi

‘Siyasi Ve Askeri Sahada Hipnozun Kullanımı’ başlıklı yazıda parapsikoloji teriminin ilk olarak 1880 yıllarında Dessouir tarafından kullanıldığı belirtilmektedir.102 Diğer taraftan parapsikoloji kelimesi 1920’li 1930’lu yıllarda Dr. J. B. Rhine tarafından, Fransız psikolog Emil Boirac’ın “psikoloji ötesi” anlamında kullandığı “parapsychique” kelimesinden uyarlanmış ve 1953’te Hollanda, Utrecht’a toplanan Uluslararası Psişik Araştırma Konferansınca parapsişik araştırma yapanlarca onaylanmış olduğu belirtilmektedir. Parapsikoloji tarihini 4 önemli devreye ayırabiliriz: Klasik dönem, Mesmerizm dönemi, spritüel bilgilerin ilk yayıldığı ve ekolleştiği dönem, deneysel parapsikolojinin bir bilim dalı olarak üniversitelere yayıldığı dönem. 1700’lü yılların ikinci yarısında, ilk olarak Viyanalı Doktor Anton Mesmer, kendisine sinirsel problemlerle gelen bazı hastalarının tedavisi sırasında mıknatıslı çubuklar kullanılarak sonuç alabildiğini görmüştür. Bir süre sonra ellerini de kullanarak aynı işi yapabildiğini keşfeder ve bunu bedensel mıknatıslık olarak açıklar. Bu deneysel çalışmalardan sonra, insana ait bu özellikler para ve ün kazanma yolunda kullanılmıştır.
Parapsikoloji hakkındaki bilimsel araştırmalar 19. yy.ın sonlarında başladı. O dönemde pozitif bilimin ruhsal fenomenlere karşı katılığından dolayı çok az sayıda bilim adamı konuyla ilgilendiler. 1841 yılında Dr. James Braid, hipnoz konusunda gelişmeler sağlarken, J. J. Thomson ve Sir Oliver Lodge, 1870’lerde, telepati çalışmalarının öncüsü oldular. 1882 yılında İngiltere’de bilimin metotlarını ruhsal olaylara uygulamak üzere ilk parapsikoloji derneği kuruldu. Çalışmalar iki ana yolda gelişme gösteriyordu. Bu yollardan birisinde telepatinin gerçekliğini kanıtlama çalışmaları yapılıyordu.

Diğerinde ise ruhsal celseler yapılarak, medyumların ölmüş kişilerle bağlant ıya geçmesi inceleniyor ve ölümden sonra ya şam araştırılıyordu. 1900’lü yıllarda Amerikalı medyum Edgar Cayce şifa ve geçmiş yaşam okumalarını gündeme getirdi. Dr. Edith Fiore ve Dr. Helen Wembach ekminezi (ipnozla geriye götürme) çalışmaları yaparken, Sovyet mühendis Semyon Kirlian tarafından 1939’da bulunan fotoğraf tekniği ile cisimlerin etrafında bulunan enerji alanlar ı tespit edilmiştir. 1950’li yıllara gelindiğinde, Amerika’da askeri denizcilikte telepatinin kullanılması konusunda çalış malar ın ileri boyutlara ulaştığı belirtilmektedir.103 ‘Siyasi Ve Askeri Sahada Hipnozun Kullanımı’ başlıklı yazıda 30 Aralık 1969 yılında parapsikolojinin Amerikan Bilim Geliştirme Birliği (AAAS)’ne esas üye olarak resmen kabul edildiği ve kararın AAAS Meclisi tarafından alındığı, bu meclisin tıp, mühendislik gibi 300 bilimsel üye birlikleri delegelerinden teşekkül ettiği ifade edilmektedir.104 Parapsikoloji Kurumu 1969’dan bu yana Amerikan Bilimini Geliştirme Kurumu’nun bir üyesi olmasına karşın, birçok bilimci ve filozof; açık bir ret veya sırf üstünde hiç düşünmeme yoluyla, bunu hala bir bilim olarak görmemektedirler.
Türkiye’de ruhsal konularla ilgili ilk çalışmalar 1900’lü yılların başlarında Dr. Bedri Ruhselman tarafından yapılmıştır. 1945’de ilk eseri olan ‘Ruh ve Kâinat’ adlı çalışmasından sonra 1950 yılında Metapsişik Tetkikler ve İlmi Araştırmalar Derneği’ni kurmuştur. Halen faaliyetini sürdüren MTİA Derneğinin yanı sıra bir kaç başka dernek ve kişi de bu konuda çalışmalar yapmış ve bazı bilim adamlarımız bu konu ile ilgili tezler vermiştir.106 Günümüzde bu alanlarda çalışmakta olan onlarca kitapevinin yayınlamış olduğu yüzlerce kitap vardır

Parapsikoloji

V MAKALELER
PARAPSİKOLOJİ
Fiyatı      :      TL
Ürünün Özellikleri
  • BİLGİ
  • parapsikoloji
[dpsc_display_product]
Ürün Açıklaması Video Tanıtım Yorumlar

Parapsikoloji

Parapsikoloji, doğaüstü olayları araştıran ve telepati, gaipten haber alma, duyu dışı algılama vb. olaylar ı inceleyen ruh bilimi,olarak tarif edilmektedir. ‘Parapsikoloji Sözlüğü’nde ise normal ötesi olan ama ruhsal olaylara yönelik nicelik ve nitelikteki çalışmalara ve deneylere verilen bilimsel tanımlama, ruhsal olaylardan daha da uzaklaşarak, normal ötesi araştırmaların tüm bilimsel yönlerini kapsamaktadır,89 şeklinde açıklaması yapılmaktad ır. ‘Parapsikoloji’ ba şlıklı yazıda, 1930’lu yılların başında A.B.D de Duke üniversitesinde J.B.Rhine ve eşi L. Rhine tarafından yürütülençalışmalarda psişik çalışmalar ı belirtmek için almanca parapsychologie terimini kullandığı belirtilmektedir. Alışılagelmişin dışı farklı psikoloji anlamına geldiği ifadeedilmiştir.

PARAPSİKOLOJİ

PARAPSİKOLOJİ

‘Gizemden Bilime Parapsikoloji’ başlıklı yazıda parapsikolojinin doğanın yasalar ıyla belirlenen ve ortaya çıkan olaylar ı, klasik-akademik bilimsel anlayışın’ötesine’ geçerek araştıran bilim olduğu belirtilmektedir. Bir başka yerde zihin faaliyetine bağlı olarak ortaya çıkan paranormal olaylar ın bilimsel yollardanincelenmesi veya ruh ötesi, gizli kuvvetler bilimi olarak tarifi yapılmaktadır. Mistik eğ ilimli olmakla beraber deneyci olduğu ve fizik ile psikoloji alanına girmemiş ruhsal fenomenleri incelediği, bugünkü pozitif bilime ters düşen bu gerçeklerin sebeplerini ve oluşum şeklini araştırdığı ifade edilmektedir. Ruh varlığının bedende tezahüründen dolayı ortaya çıkan duyular dışı olaylara ya da duyular dışı algılamalarımıza (DDA) daparapsikoloji olarak isim verilmektedir. Normal yaşantımızın kenarında, yanında cereyan eden fakat mevcut bilgilerimizle açıklanamayan ruhi olaylar ifade edilmek için kullanılan parapsikoloji, beş duyumuzun dışında bazı olayları sezebilmek, etkileyebilmek ve geleceğe, geçmişe ait bazı şeyleri anlamayı kapsayan bir bilim dalıolarak ortaya çıkmaktadır.

Parapsikoloji duyular d ışı, algılama yeteneğini inceleyen,alışılagelmiş in dışında psikoloji olarak tanımlanmaktadır. Bugünkü bilimsel yasalar çerçevesinde yer almıyor izlenimini veren normal dışı insan yeteneklerini inceleyen bilimdir ve inceleme konuları uzun zaman doğaüstü ya da yanılsama sonucu olduğu düşünülen olaylardır. Anormal olgulara, bilimsel bir yaklaşımla yönelmek isteyen parapsikoloji, ispritizma, mistisizm ya da gizli bilgilerden ayrılır.

Bu bilim dalı, ruhbilim sistemi içerisinde henüz yer almamış, ama alacak olan ruhsal işlevlerin var olduğunu ileri sürer. Parapsikologlar, hileleri, yanılsamayı ya da bilinen bir ruhbilimsel işlevin çalışmasını bir yana bıraktıktan ve rastlantıyı da hesaba kattıktan sonra, henüz çok yetersizce tanımlanmış bulunan ve insanın duyu ya da kas aracılığı olmaksızın çevresindeki dünya ile iletişime girmesini sağlayabilen yetilerin var olduğunu savunmaktadırlar. Parapsikolojik araştırmalarda, sonuçları tekrarlanabilir yöntemler geliştirmek üzerinde özellikle durulmaktadır. Çünkü parapsikolojiye bilimsel bir statü tanınmasındaki başlıca engel, tatmin edici bir kuramın olmamasının yanında, herhangibir ekip tarafından bildirilen deneysel sonuçların, başka ekipler tarafından çoğu keztekrarlanamamas ıdır.

Parapsikoloji ile ilgili bazı bilim insanlarınca ifade edilenler şöyle: Dr. Halûk Nurbaki’nin ‘İnsan Gerçeği’ başlıklı yazısında şunlar ifade
edilmektedir: ”Parapsikoloji bilim adamlar ı, ruh varlığını ispat eden binlerce yayını
bilimsel seminerlerde yayınlamış lardır.”99
Albert Einstein ”Yaşadığımız en güzel deneyim gizemler içinde olmaktır”,diyor.

Psikanalizin babası Freud ise; tekrar dünyaya gelse kendisini seve seve parapsikolojiye adayabileceğini söylemektedir.100
Tasmanya Üniversitesinden Dr. Jurgen, Rus ve Çek bilginleri, paranormal olayları kanunları olan birer fizik olay olarak kabul etmektedirler.101

Parapsikolojinin Tarihsel Gelişimi

‘Siyasi Ve Askeri Sahada Hipnozun Kullanımı’ başlıklı yazıda parapsikoloji teriminin ilk olarak 1880 yıllarında Dessouir tarafından kullanıldığı belirtilmektedir.102 Diğer taraftan parapsikoloji kelimesi 1920’li 1930’lu yıllarda Dr. J. B. Rhine tarafından, Fransız psikolog Emil Boirac’ın “psikoloji ötesi” anlamında kullandığı “parapsychique” kelimesinden uyarlanmış ve 1953’te Hollanda, Utrecht’a toplanan Uluslararası Psişik Araştırma Konferansınca parapsişik araştırma yapanlarca onaylanmış olduğu belirtilmektedir. Parapsikoloji tarihini 4 önemli devreye ayırabiliriz: Klasik dönem, Mesmerizm dönemi, spritüel bilgilerin ilk yayıldığı ve ekolleştiği dönem, deneysel parapsikolojinin bir bilim dalı olarak üniversitelere yayıldığı dönem. 1700’lü yılların ikinci yarısında, ilk olarak Viyanalı Doktor Anton Mesmer, kendisine sinirsel problemlerle gelen bazı hastalarının tedavisi sırasında mıknatıslı çubuklar kullanılarak sonuç alabildiğini görmüştür. Bir süre sonra ellerini de kullanarak aynı işi yapabildiğini keşfeder ve bunu bedensel mıknatıslık olarak açıklar. Bu deneysel çalışmalardan sonra, insana ait bu özellikler para ve ün kazanma yolunda kullanılmıştır.
Parapsikoloji hakkındaki bilimsel araştırmalar 19. yy.ın sonlarında başladı. O dönemde pozitif bilimin ruhsal fenomenlere karşı katılığından dolayı çok az sayıda bilim adamı konuyla ilgilendiler. 1841 yılında Dr. James Braid, hipnoz konusunda gelişmeler sağlarken, J. J. Thomson ve Sir Oliver Lodge, 1870’lerde, telepati çalışmalarının öncüsü oldular. 1882 yılında İngiltere’de bilimin metotlarını ruhsal olaylara uygulamak üzere ilk parapsikoloji derneği kuruldu. Çalışmalar iki ana yolda gelişme gösteriyordu. Bu yollardan birisinde telepatinin gerçekliğini kanıtlama çalışmaları yapılıyordu.

Diğerinde ise ruhsal celseler yapılarak, medyumların ölmüş kişilerle bağlant ıya geçmesi inceleniyor ve ölümden sonra ya şam araştırılıyordu. 1900’lü yıllarda Amerikalı medyum Edgar Cayce şifa ve geçmiş yaşam okumalarını gündeme getirdi. Dr. Edith Fiore ve Dr. Helen Wembach ekminezi (ipnozla geriye götürme) çalışmaları yaparken, Sovyet mühendis Semyon Kirlian tarafından 1939’da bulunan fotoğraf tekniği ile cisimlerin etrafında bulunan enerji alanlar ı tespit edilmiştir. 1950’li yıllara gelindiğinde, Amerika’da askeri denizcilikte telepatinin kullanılması konusunda çalış malar ın ileri boyutlara ulaştığı belirtilmektedir.103 ‘Siyasi Ve Askeri Sahada Hipnozun Kullanımı’ başlıklı yazıda 30 Aralık 1969 yılında parapsikolojinin Amerikan Bilim Geliştirme Birliği (AAAS)’ne esas üye olarak resmen kabul edildiği ve kararın AAAS Meclisi tarafından alındığı, bu meclisin tıp, mühendislik gibi 300 bilimsel üye birlikleri delegelerinden teşekkül ettiği ifade edilmektedir.104 Parapsikoloji Kurumu 1969’dan bu yana Amerikan Bilimini Geliştirme Kurumu’nun bir üyesi olmasına karşın, birçok bilimci ve filozof; açık bir ret veya sırf üstünde hiç düşünmeme yoluyla, bunu hala bir bilim olarak görmemektedirler.
Türkiye’de ruhsal konularla ilgili ilk çalışmalar 1900’lü yılların başlarında Dr. Bedri Ruhselman tarafından yapılmıştır. 1945’de ilk eseri olan ‘Ruh ve Kâinat’ adlı çalışmasından sonra 1950 yılında Metapsişik Tetkikler ve İlmi Araştırmalar Derneği’ni kurmuştur. Halen faaliyetini sürdüren MTİA Derneğinin yanı sıra bir kaç başka dernek ve kişi de bu konuda çalışmalar yapmış ve bazı bilim adamlarımız bu konu ile ilgili tezler vermiştir.106 Günümüzde bu alanlarda çalışmakta olan onlarca kitapevinin yayınlamış olduğu yüzlerce kitap vardır