ÖZEL BİR ÜRÜN 925 AYAR GÜMÜŞ MÜKEMMEL KARE KESİM HAS TAŞ MAVİ TOPAZ 8 KARAT SEVDİKLERİNİZE GÖNÜL RAHATLIĞI İLE HEDİYE EDEBİLİRSİNİZ..4 GR TAŞI GÜMÜŞÜNDEN KIYMETLİDİR…..
Diğer İsimleri : Bereket Taşı, Aşk Taşı, Brezilya Yakutu
Sertliği : 8
Özgül Ağırlığı : 3.5 ve 3.6
Kimyasal Grubu : …
Yapısal Görünümü : Kristal
Parlaklığı : …
Kimyasal Formülü : Al2SiO4(OH,F)2
Alt Türleri : …
Uyumlu Olduğu Unsur : Hava
Uyumlu Olduğu Şakra : Üçüncü Göz
Uyumlu Olduğu Burç : Aslan, Başak, İkizler, Oğlak, Yay, Yengeç
Rengi : En çok şeffaf buna bağlı olarak Beyaz, gri, yeşil, mavi, pembe, kırmızı, sarı.
Sembolü Olduğu Hususlar : …
Çıkarıldığı Başlıca Ülkeler : Rusya, Çin, Almanya, Brezilya, Japonya, Sri Lanka, Amerika, Nijerya, Pakistan ve Burma
Yapısal Özellikleri
Bu taş mücevhere yakın bir yapıya sahiptir. En büyük üreticisi Brezilyadır. Katışıksız topaz renksiz olabilmektedir ve pırlanta kesim yoluyla traşlandığında çok kolay bir şekilde elmasla karıştırılabilir.
Yusufçuk ve Aşk
Yusufçuk aşktaki tutkuyu, bağlanmayı ve ne pahasına olursa olsun vazgeçmemeyi anlatır. Ateşe âşık yusufçuk, aşkı uğruna bile bile kendini ateşe atar. Ateş gökyüzüne yükselirken, yusufçuk narin vücuduyla ateşin etrafında dans etmeye başlar, ateşle bir bütün olur. Tıpkı bir âşık gibi ateşe dokunmak, ona yakın olmak isteyen yusufçuk, onun bir parçası olmanın verdiği mutlulukla kendini sonsuz aşkının kollarına bırakır, böyle anlatırlar yusufcuğun hikayesini .
Sevmiştim seni bir yusufçuk gibi ama sen ateşin büyüleyici etkisi gibi çekmedin beni belkide çekmek istemedin kim bilir.Sevmiştim seni ilk defa pamuk şeker yiyen çoçuktaki heyecan gibi.Sevmiştim seni kurak toprağın yağmura duyduğu hasret gibi.Sevmiştim seni bir sır gibi..Sevmiştim seni, tümüyle seni.Asla tenin için sevmedim seni, ben senin baharları andıran yüreğini sevdim…Ben senin akşam üzeri deniz gibi dalgalanan saçlarını sevdim.Ben senin imkânsızlığını sevdim.Ellerinin varlığını bilmeden ellerinin içine çizdim tüm hayallerimi.Adını oluşturan harflerden başka harflere yüklemedim bir anlam ,vermedim değer.Seni Sevmek; bir heves değildi benim için ,ayak üstü sevda değildi sana karşı hissettiklerim ,senin için yaşıyordum hayatımın o anlarında sen bunun farkında olmasan da.Yaşarken yapılan en guzel seyden daha guzel olacak şekilde sevmiştim seni,…
Anlatmasi da anlamasi da imkansiz bir aşktı benimkisi,uymazdı öyle benim aşkım her türküye,şarkıya …Yoktu sevdamın bir kalıbı…Belki de kendimi inandırdığım bir hayal kocaman bir yalan dan ibaretti…Kaderimin bahtsızlığı yada saçma sapan bir histi kim billirki…İmkansızdı işte
Cemal süreya’nın iki dizeyle anlattığı gibi bir aşk tı benimkisi ;
biliyorum sana giden yollar kapalı
üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni
ÖZEL BİR ÜRÜN 925 AYAR GÜMÜŞ MÜKEMMEL KARE KESİM HAS TAŞ MAVİ TOPAZ 8 KARAT SEVDİKLERİNİZE GÖNÜL RAHATLIĞI İLE HEDİYE EDEBİLİRSİNİZ..4 GR TAŞI GÜMÜŞÜNDEN KIYMETLİDİR…..
Diğer İsimleri : Bereket Taşı, Aşk Taşı, Brezilya Yakutu
Sertliği : 8
Özgül Ağırlığı : 3.5 ve 3.6
Kimyasal Grubu : …
Yapısal Görünümü : Kristal
Parlaklığı : …
Kimyasal Formülü : Al2SiO4(OH,F)2
Alt Türleri : …
Uyumlu Olduğu Unsur : Hava
Uyumlu Olduğu Şakra : Üçüncü Göz
Uyumlu Olduğu Burç : Aslan, Başak, İkizler, Oğlak, Yay, Yengeç
Rengi : En çok şeffaf buna bağlı olarak Beyaz, gri, yeşil, mavi, pembe, kırmızı, sarı.
Sembolü Olduğu Hususlar : …
Çıkarıldığı Başlıca Ülkeler : Rusya, Çin, Almanya, Brezilya, Japonya, Sri Lanka, Amerika, Nijerya, Pakistan ve Burma
Yapısal Özellikleri
Bu taş mücevhere yakın bir yapıya sahiptir. En büyük üreticisi Brezilyadır. Katışıksız topaz renksiz olabilmektedir ve pırlanta kesim yoluyla traşlandığında çok kolay bir şekilde elmasla karıştırılabilir.
Yusufçuk ve Aşk
Yusufçuk aşktaki tutkuyu, bağlanmayı ve ne pahasına olursa olsun vazgeçmemeyi anlatır. Ateşe âşık yusufçuk, aşkı uğruna bile bile kendini ateşe atar. Ateş gökyüzüne yükselirken, yusufçuk narin vücuduyla ateşin etrafında dans etmeye başlar, ateşle bir bütün olur. Tıpkı bir âşık gibi ateşe dokunmak, ona yakın olmak isteyen yusufçuk, onun bir parçası olmanın verdiği mutlulukla kendini sonsuz aşkının kollarına bırakır, böyle anlatırlar yusufcuğun hikayesini .
Sevmiştim seni bir yusufçuk gibi ama sen ateşin büyüleyici etkisi gibi çekmedin beni belkide çekmek istemedin kim bilir.Sevmiştim seni ilk defa pamuk şeker yiyen çoçuktaki heyecan gibi.Sevmiştim seni kurak toprağın yağmura duyduğu hasret gibi.Sevmiştim seni bir sır gibi..Sevmiştim seni, tümüyle seni.Asla tenin için sevmedim seni, ben senin baharları andıran yüreğini sevdim…Ben senin akşam üzeri deniz gibi dalgalanan saçlarını sevdim.Ben senin imkânsızlığını sevdim.Ellerinin varlığını bilmeden ellerinin içine çizdim tüm hayallerimi.Adını oluşturan harflerden başka harflere yüklemedim bir anlam ,vermedim değer.Seni Sevmek; bir heves değildi benim için ,ayak üstü sevda değildi sana karşı hissettiklerim ,senin için yaşıyordum hayatımın o anlarında sen bunun farkında olmasan da.Yaşarken yapılan en guzel seyden daha guzel olacak şekilde sevmiştim seni,…
Anlatmasi da anlamasi da imkansiz bir aşktı benimkisi,uymazdı öyle benim aşkım her türküye,şarkıya …Yoktu sevdamın bir kalıbı…Belki de kendimi inandırdığım bir hayal kocaman bir yalan dan ibaretti…Kaderimin bahtsızlığı yada saçma sapan bir histi kim billirki…İmkansızdı işte
Cemal süreya’nın iki dizeyle anlattığı gibi bir aşk tı benimkisi ;
biliyorum sana giden yollar kapalı
üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni